İSTANBUL - Kadınlar Birlikte Güçlü, İsrail'in Filistin'e yönelik saldırılarını yürüyüşle protesto ederek, İsrail devletini kınadıklarını vurguladı. YAptıkları açıklamada Türkiye’nin bir yandan Filistine yönelik saldırıyı kınarken bir yandan da İsrail’le ticareti artırdığı belirtilirerek, “Filistin’de savaşa hayır, ama Rojava’da, Karabağ’da evet diyen bu ikiyüzlülüğe tahammülümüz yok” dedi..

 

Kadınlar Birlikte Güçlü, İsrail'in Filistin'e yönelik saldırılarını protesto etmek amacıyla İstanbul’un Beşiktaş ilçesine bağlı Levent Mahallesi’nde bulunan İsrail Başkonsolosluğu önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamadan önce Metrocity’ de bir araya gelen kadınlar Levent Plazalar Durağı'nda bulunan İsrail Başkonsolosluğu önüne doğru uzun bir süre yürüyüş gerçekleştirdi. “Nehirden denize özgür kadınlar Filistin halkının yanındayız” pankartını taşıyan kadınlar yürüyüş boyunca  hep bir ağızdan sık sık, “Rojava halkı yalnız değildir”, “ Filistinli kadınlar yalnız değildir”, “ Kadın dayanışması sınırları aşacak”, “Katliama direnen kadınlara bin selam”, “Katliamlara karşı kadınlar Filistin’in yanındayız”, “ Jin jiyan azadi”, “Katil İsrail Filistin’den defol”, “İşgale karşı yaşasın kadınlar”,” Filistin halkı yalnız değildir”, “Rojava’dan Gazze’ye halklar direniyor”, “Kınama yetmez boykot” sloganları atıldı.  “Rojava’dan Filistin’e dünya halklarına özgürlük”, “Direne kadınlara bin selam”, “Katliama karşı isyandayız”, “Jin jiyan azadi”, “Savaşa karşı yaşasın kadın dayanışması”, “Kadınların bedeni savaş meydanı değil” dövizleri taşıyan kadınlar zılgıt ve alkışlarla basın açıklamasını gerçekleştirdi. 

Basın açıklamasını kadınlar adına Selin Top okudu.

 

‘İsrail devleti katliam yapıyor’

 

İsrail’in 12 gündür Gazze’ye saldırdığına ve binlerce kişinin katledildiğine dikkat çeken Elif, savaş koşulunda kadınların bir milyondan fazla çocuğu hayatta tutmaya çalıştığını belirtti. Elif, “İnsanlar İsrail ordusu tarafından tahliye için kullanmaları söylenen yollarda yine İsrail ordusu tarafından bombalandılar. Sığındıkları okullarda, mülteci kamplarında bombalandılar. Ve dün gece İsrail ordusu El-Ehli Arab Hastanesi’ni vurdu. Yani evlerine, arabalarına, okullarına, sokaklarına düşen bombalarla yaralananların tedavi gördüğü, Gazze’nin kuzeyinden gelenlerin sığındığı bir hastaneyi hedef aldı. En az 500, kimi kaynakta 800 hatta 1000 kişinin öldüğü söyleniyor. İsrail devleti ilan ede ede katliam yapıyor. Katliam yapmaya hakkı olduğuna inanıyor. Katliam yaparak var oluyor. Sadece haberlerimizde çıktığı zamanlarda değil, sessizlik içerisinde, her gün, 75 yıldır” dedi.

 

‘Kürtler ise ölürken bile hep suçlu’

 

“Biz ise devletlerin hastaneleri, okulları bombalanmasını, bunu yaparken de kınanmak şöyle dursun üstüne bir de alkışlanmalarını Rojava’dan iyi biliyoruz”  diyen Elif, hastanelerde bombalanarak yaşamını yitiren Filistinliler olduğunu söyledi. Elif, “Kimi devletler öldürürken bile mağdur, hastanede bombalanarak ölen Filistinliler, Kürtler ise ölürken bile hep suçlu! Üstüne üstlük bir halkın işgale karşı yanında olduğunu söyleyenler daha dün bir başka halkın bombalanmaya, öldürülmeye, işgale uğramaya devam etmesi için sınır ötesi savaş tezkeresini bu ülkenin meclisinden yine geçirdiler. Filistin’de savaşa hayır, ama Rojava’da, Karabağ’da evet diyen bu ikiyüzlülüğe tahammülümüz yok! Zaten bu öyle bir riyakarlık ki Türkiye bir yandan Filistin’e saldırıyı kınarken bir yandan İsrail’le ticaret hacmini artırmayı sürdürüyor. Daha bugün İsrail’de gıda açığını karşılamak için Hayfa limanına 4500 ton sebze gönderildiği haberleri dolaşıyor. Sadece bombalayan devlet değil, onunla ticaret yaparak meşruiyet sağlayan tüm devletler suçlu! Suçlusunuz” diye vurguladı.

 

‘Biz kadınlar olarak Filistinli kadınların yanındayız’

 

Devletler bir yandan kadınların bedenlerini savaş politikalarına alet ederken bir yandan da Rojava’dan, Karabağ’a ve Filistin’e kadınların hayatlarını, kurdukları yaşamları hiçe saymayı sürdürdüğünü vurgulayan Elif, “Bugün Gazze’de öldürülenlerin yarısından fazlası çocuk ve kadın. Biz, bugün kadınlar olarak Filistin halkının ve Filistinli kadınların yanında olduğumuzu söylemek için buradayız. Türkiye hemen, şimdi, İsrail’le ticari ilişkilerini kesmeli. Gazze’nin üzerindeki abluka kaldırılmalı, acil ihtiyaçların erişimi sağlanmalı. İsrail’in Filistin’i Filistinlilerden arındırmayı, bu sefer Mısır topraklarında mülteci kılmayı amaçlayan soykırım politikası ve Filistin’in işgali son bulmalı” çağrısında bulundu.

 

‘Gazze’de katliam var İsrail’i durdurun’

 

Aynı zamanda Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), İstanbul Bölge Temsilciliği, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), İstanbul Şubeler Platformu, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), İstanbul İl Koordinasyon Kurulu, İstanbul Tabipler Odası Birliği (İTO), Emek ve Demokrasi Güçleri de İsrail’in Filistin’e yönelik saldırıları protesto ederek  basın açıklaması gerçekleştirdi.

 

Açılama öncesi Levent Metrocity önünde bir biraya gelen kitle, “Gazze’de katliam var İsrail’i durdurun” pankartları açarak, “Yaşasın halkların kardeşliği”, “Her yer Filistin her yer direniş”,  “Emperyalistler yenilecek direnen halklar kazanacak”, “Savaşa hayır barış hemen şimdi”, “ Kınama yetmez İsrail’e boykot” sloganları atarak İsrail Başkonsolosluğu’na kadar yürüyüş gerçekleştirdi. Otak basın açıklamasını İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Ertuğrul Oruç okudu.

 

Dayanışma vurgusu

 

Filistin halkının meşru ve haklı mücadelesinin yanında olduklarını paylaşılan açıklamada, yaşanan hastane katliamının her türlü silahlı eylemden farklı olduğu kaydedildi. Açıklamada," Hastaneyi bombalamak çok başka bir seviyeyi temsil eder. İnsanlığın düşeceği en alt, en iğrenç ve en barbarca düzeydir. Bu seviye Nazi Almanyası, Mussolini İtalyası ve IŞİD ile aynı kategoridedir. İsrail giriştiği bu eylemle katliamcı, barbar karakterini bir kez daha kanıtlamış, adeta altına imzasını atmıştır. İsrail’in gerçekleştirdiği bu katliamı en üst perdeden lanetliyoruz. Filistin halkına baş sağlığı diliyor, en içten dayanışma duygularımızı gönderiyoruz” şeklinde konuştu.

 

Boykot çağrısı!

 

İsrail’in tüm uluslararası sözleşmelere aykırı davrandığı paylaşılan açıklamada,  savaşta dahi dokunulmayacak yerler olan hastanenin bilerek ve isteyerek bombalandığının altını çizildi. İsrail’in hukuku açıkça çiğnediği belirtilen açıklamada, “Ne yazık ki Gazze’de insanlık dramı artarak devam etmektedir. Hastanelerdeki tıbbi ilaçlar ve malzemeler tükenmiş, temiz su ve gıdaya erişim her geçen gün zorlaşmaktadır. Başta Türkiye olmak üzere dünya ülkeleri Filistin halkının boykot çağrısını desteklemeli, İsrail ile tüm ilişkileri kesmeli, Gazze’ye bir insani koridor açılması ve saldırıların son bulması için İsrail’e baskı uygulamalıdır” denildi.

 

‘Protesto etmeye devam edeceğiz’

 

Filistin halkının yaşadığı katliamlar, yalnızca Filistin halkının meselesi olmadığı vurgulanan açıklamada son olarak şunlar söylendi: “Bunun adı Ortadoğu’da İsrail, başka coğrafyalarda ABD, NATO vb.dir. Aktörler değişse de mağdur olanlar ezilen halklardır, emekçilerdir. Bugünden tezi yok İsrail, Gazze’ye dönük tüm operasyonlarını sonlandırmalı, Gazze’ye bir insani koridor açılmasına müsaade etmeli, son giriştiği katliamda dâhil olmak üzere tüm katliamlarının hesabını vermelidir. Bizler, Filistin halkının dost örgütleri olarak her fırsatta Filistin halkıyla dayanışmamızı gösterecek, İsrail’i katliamlarını sonlandırıncaya kadar her fırsatta protesto etmeye devam edeceğiz.”