İSTANBUL- Cizre Merkez Anadolu Lisesi’nde çok sayıda çocuğa istismarda bulunan müdür yardımcısı Burak Ercan, geri hizmette kamu görevi yapmaya devam ediyor. Eğitim-Sen 7 No’lu Şube Sekreteri Gamze Yıldırım, failin çalıştırılarak istismarın meşrulaştırıldığını söyledi.

 

Şırnak'ın Cizre ilçesinde bulunan Merkez Anadolu Lisesi’nde görev yapan müdür yardımcısı ve Eğitim Bir-Sen temsilcisi Burak Ercan’ın, 40’ı aşkın öğrenciye cinsel istismarda bulunduğu açığa çıkmıştı. Failin yargılanması 3 buçuk yıl sonra geçtiğimiz günlerde yapılırken, bu süre zarfı içinde herhangi bir gözaltı işlemi dahi uygulanmadı. Fail öğretmen bunun aksine İstanbul’a başka bir okula atandı. Aileler ve eğitim emekçilerinin tüm itirazına rağmen Burak Ercan görevde tutulmaya devam edildi.

 

Geri hizmette çalıştırılıyor

 

Yargı, faili tutuklamamakta ısrarcı olurken, yetkiler ise Burak Ercan’ı görevden almak yerine önce Orhangazi Ortaokulu’na atadı, şimdi de geri hizmette kamu görevine devam ediyor.

 

‘Görevde olması istismarı meşrulaştırıyor’

 

İstanbul’da yaşanan süreci yakından takip eden Eğitim-Sen 7 Nolu Şube Sekreteri Gamze Yıldırım, failin halen çalıştırılıyor olmasının kabul suça ortak olmak olduğunu belirtti. Bakanlığın adli süreçlerde çocuklar lehine taraf olması gerektiğini söyleyen Gamze, “Çocuk istismarının hiçbir gerekçesi ve mazereti olamaz. Bu nedenle istismarcının halen görevinin başında olmasının ve tutuksuz yargılanmasının hiçbir hukuki gerekçesinin olmadığını düşünüyoruz. Dava süreci devam ederken halen görevde olması da istismarı meşrulaştıran bir durum” dedi.

 

‘Eğitim kurumlarına güvensizlik doğuyor’

 

Çocuklara dönük istismarın açığa çıkmasında rehber öğretmen ve Şırnak Eğitim Sen’in katkısının olduğunu belirten Gamze, aileler ile birlikte bir mücadele verildiğini kaydetti. Gamze, eğitim kurumlarında istismarın örtbas edilmeye çalışılmasının bu kurumlara karşı güvensiz bir hissiyatın oluşmasına neden olduğunun altını çizerek, “Cezasızlık politikaları, çocukları koruyan yasa ve sözleşmelerin uygulanmaması güvensizlik durumunu artırmaktadır. Erkek şiddetine karşı kadınları ve çocukları etkin şekilde koruyan yasalar uygulanmadan, istismar vakalarında gerekli tedbirler acil alınmadan, çocuk istismarcıları cezalandırılmadan, olayların üstü kapatılarak güven ortamını oluşturamazsınız” diye kaydetti.

 

‘Hangi kurumda çalıştığını bilmiyoruz’

 

KESK İstanbul Kadın Meclisi olarak konunun takipçisi olduklarını ifade eden Gamze, failin geçen sene Orhangazi Ortaokulu’nda görevde olduğunu bir veli sayesinde öğrendiklerini aktardı. Harekete geçtiklerini söyleyen Gamze, durumu aile ve öğretmenlere duyurduktan sonra İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile bir görüşme gerçekleştirdiklerini belirtti. Gamze, “İl Milli Eğitim Müdürlüğü Burak Ercan’ın geri hizmete alınacağını söyledi. Bu süreçte öğrendik ki Orhangazi İlkokulu’nda kadrosu bulunmasına rağmen orada çalışmıyor. Geri hizmete alındığı bilgisini de Sultangazi İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nden öğrendik. Ancak geri hizmete alınmasına da karşıyız ve bizim talebimiz dava sonuçlanana kadar ilgili şahsın açığa alınmasıdır. Ne yazık ki, sistematik cinsel istismardan ağır cezada yargılanan Burak Ercan şu an geri hizmette çalıştırılıyor.  Ancak hangi kurumda çalıştığı bilgisine maalesef ulaşamıyoruz” ifadelerini kullandı.

 

İstismara karşı yapılması gerekenler

 

Davanın takipçisi olacaklarını söyleyen Gamze, adalet mekanizmasına duyulan güvenin hızla azaldığı ve eğitim sistemine yönelik memnuniyetsizliğin aynı oranda arttığı Türkiye’de söz konusu yargı kararları ile mağduriyetlerin derinleştiğini dile getirdi.  Gamze, cinsel istismarın önlenebilmesi için çocukların küçük yaştan itibaren tüm istismar çeşitlerine karşı bilgilendirilmesi gerektiğini ifade ederek, şu değerlendirmede bulundu: “Okullarda kapsamlı cinsel eğitimi derslerinin olması gerekmektedir. Kapsamlı cinsellik eğitim derslerinde bedenlerine ait söz hakkının onlarda olduğunu öğreniyorlar. Bedenin kendisine ait olduğunun farkında olmasını sağlanıyor.  Kapsamlı cinsellik eğitimi sadece bilgi aktarımı değil, aynı zamanda beceri kazandırmayı da hedefler. Kapsamlı cinsel eğitim dersleri sayesinde çocuklar cinsel istismara uğradığını anlayacak ve bunu söyleyebilecek. Çocuk istismar ve ihmalinde hem okulda hem de evde çocukların davranışsal ve duygusal tepkilerinin dikkatle izlenmesi önemlidir. Genel olarak tüm çocukluk çağı istismarları travmatiktir. Ancak cinsel istismar çocuğun yaşam boyu tüm dönemlerinde iz bırakan en büyük travmalardandır.”

 

‘Çocukların davranışları yakından takip edilmeli’

 

İstismara maruz kalmış çocuklardaki davranışsal belirtilere de işaret eden Gamze, “Eğitimci ve ailelerin istismarın erken fark edilmesi için akut belirtilere dikkat etmesi son derece önemlidir. Bu belirtiler arasında çocukta ani duygusal ve davranışsal değişiklikler, öncesine göre daha fazla dışa dönük - içe dönük, agresif, depresif olma, okul başarısında değişiklikler, yetişkinlerden korkma ve benzeri davranışlar görülebilir. Bazen istismarın fiziksel izler bırakabileceği de hatırlanmalı ve çocuklarda bu tür fiziksel şiddet izlerinin kaynağı mutlaka araştırılmalı ama çocuk hiçbir zaman hazır olmadığı bir şeyi konuşmaya zorlanmamalı.  Mümkün mertebede çocuğun kendisini anlatması ve sorunlarını dile getirmesi için uygun zeminler hazırlanmalı, çocuğa güven verilmeli ve iletişime teşvik edilmelidir” önerisinde bulundu.

 

Çocuk istismarı ve devlet politikası

 

Gamze, istismar fark edildikten sonra çocuğa dair yaklaşıma daha çok dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayarak, suçlu bir konumda bulundurulmasından özellikle kaçınılması gerektiğini ifade etti. İstismar vakalarından sonra çocuğa yeteri kadar destek sunulduğunda travmanın etkisini azalttığını söyleyen Gamze, doğru müdahale ve desteğin önemine dikkat çekti. Gamze, istismarın bireye indirgenemeyecek kadar toplumsal bir mesele olduğunun altını çizerek, “Çocuk istismarı ne kadar bireyselleştirilirse toplumun ve özellikle devletin rolü o kadar görünmez olur. Sanki çocuk istismarı devlet politikalardan bağımsız bir meseleymiş gibi yansıtılmaya çalışılıyor. Çocuk istismarı devlet politikaları ve eril zihniyet ile doğrudan alakalıdır. Çocuk istismarını önlemek için kısa dönemde yapılması gereken devletin yasaları etkin uygulaması, cezasızlık politikalarına son vererek faillerin korumasının önüne geçilmesidir. Fakat istismar suçlarının tamamen ortadan kaldırılması için uzun vadeli bir zihniyet dönüşümü gereklidir. Dönüşüme uğraması gereken bu zihniyet çocuğa ve kadına düşman olan eril zihniyet olup biz kadınların güçlü dayanışma ve mücadelesiyle tasfiye edilecektir” şeklinde konuştu.