Kayıp yakınları katledilen Veysel Atılgan’ı andı

  • 14:03 9 Ekim 2021
  • Güncel
DİYARBAKIR - Kayıp yakınları ve İHD üyeleri, Diyarbakır'da 28 yıldır kayıp olan Bahri Kağanaslan'ın akıbetini sordu. Batman'da ise Ankara Garı katliamında yaşamını yitiren 9 yaşındaki Veysel Atılgan ve diğer 103 insan hatırlatıldı. 
 
Diyarbakır'da, İnsan Hakları Derneği (İHD) üyeleri ve kayıp yakınları faili meçhul cinayetlerle katledilen ve gözaltında kaybedilen yakınlarının faillerini 661. haftasına ulaşan eylemlerinde sormaya devam etti. “Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” adı altında yapılan eylem için Koşuyolu Parkı'ndaki Yaşam Hakkı Anıtı önünde toplanan aileler ve İHD üyeleri ellerinde katledilen ve kaybedilen yakınlarının fotoğraflarını taşıdı. 
 
Her hafta bir kayıp öyküsüne yer verilen eylemde bu kez 29 Ekim 1993 yılında Diyarbakır merkeze bağlı Baroğlu köyündeki evinden alıkonulduktan sonra bir daha izine rastlanmayan Bahri Kağanaslan'ın kaybedilme hikayesi anlatıldı.
  
İHD Diyarbakır Şube Yönetim Kurulu üyesi Neriman Dinçkan Yılmaz tarafından yapılan açıklama sırasında provokasyon girişimi yaşandı. Parkın çevresinde çok sayıda polis olmasına rağmen çocuklarının alıkonulduğu iddiasıyla HDP önünde oturanlardan 3 kişi, açıklamalarına başlar başlamaz kayıp yakınlarına hakaret etmeye başladı. Polislerin hiçbir müdahalede bulunmadığı bu kişiler açıklama boyunca sloganlar atıp, hakaretlerde bulunarak aileleri tahrik etmeye çalıştı. 
 
 "İro devrane we ye’
 
Kayıp yakınlarından biri, o anlarda provokatör gruba Kürtçe "İro devrane we ye (Bugün sizin döneminiz)" sözleriyle karşılık verdi. 
 
Tehdit edildi
Provokasyona rağmen açıklamasına devam eden Neriman, kaybedilme öyküsünü paylaştığı Bahri Kağanaslan’ın kaybedilmeden önce köylerine askerler tarafından birkaç kez düzenlenen baskınlarda diğer köylülerle birlikte korucu olmaları için tehdit edildiği belirtildi.
 
Koruculuğu kabul etmedi
 
Bu tehditlerin bizzat Yüzbaşı Mithat Gül tarafından yapıldığını  söyleyen Neriman, baskı ve tehditlere rağmen koruculuğu kabul etmeyen  Bahri’nin 29 Ekim'de alıkonulmasından bir gece önce evinin kapısının çalındığını fakat ailenin kapısını açmadığını belirtti. Sonraki gece saat 01.30-02.00 civarında köye iki taksi ile gelen kot pantolonlu, deri mont giyimli, ellerinde uzun namlulu silah bulunan iki kadın ve bir erkeğin Bahri’nin ailesinin evinin kapısını çalıp, kendilerini örgüt militanı olarak tanıttıklarını ve yiyecek bir şey isteyip içeri girdiğini kaydeden Neriman, sonrasında yaşananları şöyle anlattı: "Daha sonra Bahri Kağanaslan'a 'Bizi dışarıdaki köpeklerden korumak için bizimle köyün dışına kadar gel' diyerek köyün dışına çıkarıp taksiye bindirilip götürülür. Aile o tarihten sonra Bahri Kağanaslan'dan bir daha haber alınamaz."
 
Başvurular sonuçsuz kaldı 
 
Ailenin çeşitli zamanlarda OHAL Valiliği’ne, DGM savcılığına, Merkez Komutanlığı’na, Alay Komutanlığı’na ve Cumhuriyet Savcılığı’na başvuruda bulunduğunu dile getiren Neriman, ancak başvurulardan ailenin hiçbir sonuç elde edemediğini belirtti.
 
‘Bir daha bulunamadı’
 
Merkez Jandarma Komutanlığından 'Cemal' adlı bir itirafçının kaybedilen Bahri için 'suçu çok ağır affedilmesi mümkün değil' dediğini aktaran Neriman şöyle devam etti: "Ailesi olaydan 20 gün sonra Kuşlukbağı köyü korucularından Nafiz Çelik adlı kişinin Bahrı Kağanaslan'ı Jandarmada gördüğünü, para karşılığında yardımcı olabileceğini, Yüzbaşı Mithat Gül'ün de dahil olduğu 4 kişilik bir ekip olduklarını söyler. Daha sonra Yüzbaşı Mithat Gül, Bahri Kağanaslan'ın kardeşi Naif Kağanaslan'a 'sen korucu olmadıkça ve köyü koruculaştırmadıkça Bahri'yi göremeyeceksin' diye tehditlerde bulunur. Ailesinin tüm girişimlerine rağmen Bahri Kağanaslan bir daha bulunamaz." 
 
Açıklamanın ardından eylem bir dakikalık oturma eylemi ile sona erdi. 
 
Batman
 
Batman'da da kayıp yakınları, eylemlerinin 498'inci haftasında katledilen ve kaybedilen yakınları için İHD Şube binasında buluştu. Kayıplara ait fotoğrafların taşındığı eylemde 2015 yılında Ankara Tren Garı'nda katledilen 9 yaşındaki Veysel Atılgan ve diğer 103 canın hesabı soruldu.
 
 İHD Yöneticisi Yunus Bağış tarafından yapılan açıklamada, Veysel Atılgan'ın 10 Ekim günü sabah erkenden uyandığını kahvaltısını yaptıktan sonra babasının elinden tutarak barış için yola  çıktığı belirtildi. 
 
‘Adı yüreklere kazındı’
 
Yunus, "Giderken ablalarına gülümsedi, barış işareti yaptı ve poz verdi. Zelal ve Fatoş'un, biricik kardeşleri Veysel'i son görüşleriydi bu. Hain bomba onu babasının elinde yakaladı. 10 gün önce doğum gününde gelen sarı-lacivert saatini ve yeni kırmızı montunu hiç giyemeden kanat açtı sonsuzluğa küçük Veysel. Ankara Garı'nın önüne 'barış güvercini' olarak gitti ama katliamın en küçük kurbanı olarak, yüreklere kazındı adı" dedi.
 
‘Unutturmayacağız’
 
Hak savunucuları olarak barışın hâkim olacağı, çocukların ölmediği günlerin bir gün geleceğine dair olan inançlarını koruduğunu  söyleyen Yunus, sözlerini "10 Ekim 2015 tarihinde Ankara Garı’na giderek barış talep eden başta 9 yaşındaki Veysel Atılgan olmak üzere katledilen 103 barış sevdalısını saygıyla anıyoruz. Bu insanlık suçunu asla unutmayacağız, unutturmayacağız" şeklinde sonlandırdı.