
Abdullah Öcalan'ın Elpelûre köyünde 40 günü
- 09:02 2 Nisan 2021
- Güncel
Dîcle Demhat
KOBANÊ - PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın yaklaşan doğum günü olan 4 Nisan nedeniyle Elpelûre köyündeki evde 2016’dan bu yana kutlamalar yapılırken, Kobanê’ye gelenler bu köye uğramadan kantondan ayrılmıyor.
Her yıl olduğu gibi bu yıl da PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın doğum günü olan 4 Nisan dolayısıyla çeşitli etkinliklerle kutlamaların yapıldığı yerlerden biri de Kuzey ve Doğu Suriye’ye bağlı Kobanê Kantonu’na bağlı Elpelûre köyüdür. Bu köyün önemi ise Abdullah Öcalan’ın burada bir süre misafir edilmesidir.
Baas rejiminin baskılarından dolayı uzun yıllar evlerinde gizlice kutlama yapan halk, şimdi ise her alanda 4 Nisan’ı kutluyor. Diğer kaldığı Elpelûre köyünde kaldığı ev de restore edilir. 2016’dan bu yana her yıl 4 Nisan’da kutlamalar bu evde gerçekleşiyor.
Her yıl ziyaret ediliyor
Abdullah Öcalan’ın evinin bahçesi, çalıştığı oda hala korunurken, Kobanê’nin DAİŞ’e karşı verdiği mücadelenin ardından her yıl kantona gelen ziyaretçiler Elpelûre köyüne uğramadan Kobanê’den ayrılmıyor. Evin bahçesi kocaman ve içerisinde güvercinlerin de olması göze çarparken, yine bahçe içerisinde bulunan dut ağacı da hala korunuyor. Çevredeki yurttaşlar ise bu ağaca dilek ağacı diyor. Bir odada yaşamını yitiren savaşçıların ve Abdullah Öcalan’ın fotoğrafları yer alıyor. Bir diğer oda da ise Abdullah Öcalan için yazılan yazılar bulunuyor.
Elpelûre köyünde kaldı
Abdullah Öcalan 1979’da Ethem isimli bir arkadaşının yardımıyla Kazikan köyünden Kuzey ve Doğu Suriye’ye geçiyor. Sonrada Kobanê’de Ömer Elûş’ün evinde misafir oluyor. Burada kısa bir süre kaldıktan sonra Kobanê’nin batısına düşen ve yaklaşık 9 kilometre uzaklıkta bulunan Elpelûre köyüne geçiyor. Burada yaklaşık 40 gün kalan Abdullah Öcalan bu süre çerisinde çalışmalarını da sürdürüyor.
Ailelerden Şemse Muhemed ve Emira Elûş, Abdullah Öcalan’ı misafir ettiği dönemi anlattı.
‘Yaklaşık 40 gün Kobanê’de kaldı’
İlk olarak söz alan Şemse, Abdullah Öcalan’ı köydeki evlerinde misafir ettiği süreci şu sözlerle dile getiriyor: “Reber Apo ilk geldiğinde bir halkın önderi olduğunu biliyorduk. Kayınbiraderim, Türkiye’nin baskılarından dolayı arkadaşlarının buraya geleceklerini söyledi. Biz de arkadaşıdır diye misafir ettik. Tabi o zaman Baas rejiminin baskıları da vardı. Kimsenin bilmemesi ve rejimin haberinin olmaması gerekiyordu. Ondan dolayı sürekli evdeydiler. Kobanê merkezine giden arka yol açıktı ve evin iki kapısı vardı. Sürekli yola bakardık, yoldan geçenler Baas rejimi mi yoksa sivil insanlar mıdır diye. Eğer Baas rejimiyse evin arkasında bağ bahçe vardı. Arka kapıdan oraya giderlerdi. Evde bulunan silahları da sarıp ahırda saklardım. Yaklaşık 40 gün Kobanê ve köyde kaldı. Evde kaldığı süre içerisinde farklı arkadaşlarla görüşür sohbet ederlerdi. Fakat kayınbiraderim hiç onu yalnız bırakmadı. Her daim onunla beraber hareket ederlerdi. Kısa bir dönem kaldıktan sonra köyden ayrılıp Halep’e gitti.”
‘Bugünler için çok emek verdi’
Abdullah Öcalan’a dair gözlemlerini aktaran Şemse, sürekli okuduğunu ve vaktini boşa harcamadığını söylüyor. Evin arkasında bir havuzun olduğunu ve Abdullah Öcalan’ın o havuzun yanında oturduğunu kaydeden Şemse, yine bahçedeki dut ağacının altında kitap okuduğunu ifade ediyor. Şemse şöyle devam ediyor: “Bazen ekmek yapmaya giderdim. Oğlum beşikte olduğu için ben ekmek yaparken çocuğumun beşiğini sallardı, geldiğimde ‘oğlun ağlıyor’ derdi. Bazen elbiselerinin dikişleri açılırdı. Ben elbisesini yıkadıktan sonra yırtılan yeri dikerdim. Şu anda verilen bu mücadele ve devrimin gerçekleşmesi, Önderliğin o zamanki tutumu ve verdiği mücadele sayesindedir. Bugünler için çok emek verdi.”
‘Önderliğimizle buluşmayı umut ediyoruz’
Abdullah Öcalan’ın kaldığı evi bize tanıtan Şemse, çalıştığı odanın 3 metre genişliğinde, 4 metre uzunluğunda olduğunu, ortada bir masa ve uyumak için bırakılmış bir küçük bir alandan oluştuğunu söylüyor. Şemse, “Bu odada kayınbiraderimle oturur, kitap okurlardı. Çalışma masası buradaydı. Akşam da bu odada yatardı. Devrimden sonra 2016’dan bu yana her sene 4 Nisan’da Reber Apo’nun doğum günü bu evde kutlanır. Bu vesileyle Reber Apo’nun doğum gününü kutluyorum ve en kısa zamanda Önderliğimizle buluşmayı umut ediyoruz” diye belirtiyor.
‘Bize geldiğinde Reber olduğunu bilmiyorduk’
Toprak ve vatan sevgisini Abdullah Öcalan sayesinde öğrendiğini ifade eden Emira ise, ilk tanışmalarını şu sözlerle paylaşıyor: “Amca oğlum Ethem sürekli gidip gelirdi. Ne yaptığını bilmiyorduk. Bir gün kapı çalındı ve Ethem ile arkadaşları içeri girdi. Sonra Ethem bize Kuzey Kürdistan’da PKK diye bir partinin olduğunu ve Reber Apo’nun bu partinin kurucusu olduğunu söyledi. Sonra Ethem sınırı nasıl geçtiklerini anlattı: ‘Biz sınırı geçmek için üç gün Kuzey Kürdistan’ın diğer tarafında bir ailede kaldık. Üç gün sonra kaçak yolla Kazikan köyüne vardık. Gece Kazikan köyünde kaldıktan sonra Kobanê merkeze geldik.’ Fakat Reber Apo evimize geldiğinde Reber olduğunu bilmiyorduk. Biz de kaldığı süre içerisinde babam, abimle oturur konuşup tartışırlardı. O zaman dikkatimi sadece Ethem çekmişti. Reber Apo’nun yanına gitmeden sigarasını söndürür, üstünü başını düzeltir öyle giderdi.”
‘Kadınlarla tartışır, geliştirirdi’
Suriye’de rahat hareket etmek için o dönem Filistin ülkesine ait kimlikler kullandıklarını, Abdullah Öcalan’ın kısa bir dönem Kobanê’de kaldıktan sonra Halep ve Şam tarafına geçtiğini söyleyen Emira, şöyle devam ediyor: “Reber Apo, Kobanê’den çıktıktan sonra Halep’e geçti. O dönemde kız kardeşim Halep’teydi. Onun yanında yaklaşık 10 gün kaldıktan sonra Şam’a geçti. Önderlik Lübnan’a yerleştikten sonra Önder olduğunu öğrendik. Artık biz de Kobanê’den taşınıp Şam’a yerleştik. Önderlik bize gidip gelirdi. Aynı zamanda biz de Lübnan’a Önderliğin yanına giderdik. O dönem geçirdiğimiz en güzel dönemlerdi. Reber Apo ilk geldiğinde hep çalışırdı. Önderliğin çocuklarla oynaması, onların iç dünyasına girmesi dikkat çekiciydi. Kadınlarla tartışması, geliştirmesi en dikkat çekici özelliğiydi. Bizde kaldığını kimse bilmiyordu. En yakın akrabalarımızın bile haberi olmazdı. Reber Apo Suriye’ye yerleştikten sonra şunu dedi: ‘Hafız Esad bizim bu alanda güçleneceğimizi tahmin etmedi. ‘Bir partidir, iki üç ay kaldıktan sonra işlerini burada yürütemez’ diye düşünmüştü.’ Fakat gün geçtikçe Suriye alanında örgütlemeler daha da güçlendi.”
‘Rejim döneminde evimizde kutlardık’
Rejim döneminde 4 Nisan’da Abdullah Öcalan’ın doğum gününü nasıl kutladıklarını ise Emira şöyle anımsatıyor: “Baas rejimi döneminde 4 Nisan, yasak olduğundan kaynaklı evimizde kutlardık. Bir de o dönemde Şam ve Halep’te kaldığımız için kendi ailemizle kutlardık. Şimdi devrimle beraber her yerde kutlanılmakta.”
‘Gelecek sene 4 Nisan’ı Önderliğimizle kutlayacağız’
Emira, son olarak, “Bütün şehitlerin, ailelerin, dağlarda, zindanlarda direnenlerin, kadınların 4 Nisan’ını kutluyorum. 4 Nisan, Ortadoğu halklarının yeniden doğduğu bir gündür. Büyük bir umutla gelecek sene 4 Nisan’ı Önderliğimizle beraber kutlayacağız.”