'Kafalardaki soru işaretleri bir an önce yanıtlansın’

  • 09:06 27 Mart 2021
  • Güncel
 
VAN - PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın, yaptığı ve kısa sürede kesintiye uğrayan telefon görüşmesini değerlendiren TUHAY-DER Van Şube Eşbaşkanı Kudret Temel, “Tecridin hiçbir hukuki dayanağı yok. Endişeliyiz” sözleriyle tecridin son bulması çağrısı yaptı.
 
PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit her geçen gün derinleşirken, tecridin kaldırılması ve cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerinin son bulması talebiyle tutsakların başlatmış olduğu süresiz-dönüşümlü açlık grevi 121’inci gününde devam ediyor. İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutulan PKK Lideri’nden 27 Nisan 2020 tarihinde ailesi ile yaptığı telefon görüşmesinin ardından haber alınamazken, son avukat görüşü ise 7 Ağustos 2019 tarihinde gerçekleştirilmişti. Abdullah Öcalan’ın yaşamına dair 14 Mart’ta ortaya atılan iddialar karşısında yapılan görüşme başvuruları tekrar reddedilirken, 25 Mart’ta PKK Lideri, kardeşi Mehmet Öcalan ile telefon görüşmesi gerçekleştirdi, ancak görüşme kesintiye uğradı.
 
‘Görüşme kesintiye uğradı’
 
Asrın Hukuk Bürosu ise aynı gün, görüşmeye dair yaptığı yazılı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “İmralı Cezaevi’nde bulunan müvekkillerimiz Sayın Abdullah Öcalan, Sayın Ömer Hayri Konar, Sayın Hamili Yıldırım ve Sayın Veysi Aktaş’ın aileleri, müvekkillerimiz ile telefon görüşme haklarını kullanmak üzere savcılıklara çağırmışlardır. Sayın Öcalan'ın kardeşi ile yapmakta olduğu görüşme, çok kısa süre sonra kesintiye uğramış ve görüşmeye devam edilememiştir. Sayın Hamili Yıldırım’ın da görüşmesi oldukça kısa sürmüş ancak Sayın Ömer Hayri Konar ve Sayın Veysi Aktaş’ın görüşmesi, tecrit koşullarına karşı protesto olarak görüşe çıkmadıkları beyan edilerek gerçekleşmemiştir.”
 
‘Tecridin hiçbir hukuki dayanağı yok’
 
Yarıda kesilen telefon görüşmesinin kamuoyunda ciddi bir kaygı oluşturulduğunu belirten Tutuklu ve Hükümlü Aileleriyle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (TUHAY-DER) Van Şube Eşbaşkanı Kudret Temel, her tutsak gibi PKK Lideri’nin de ailesi ve yakınlarıyla görüştürülmesi gerektiğini kaydetti. Kudret, “Tecridin hiçbir hukuki dayanağı yok. Endişeliyiz. Çünkü telefon görüşmesinin kesilmesi kafalarda birçok soru işareti uyandırdı. Bu muğlaklığın giderilmesi gerekir” dedi.
 
‘Temel ihtiyaçlar dahi karşılanmıyor’
 
Ülkenin dört bir yanında bulunan cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine de işaret eden Kudret, “Tutsaklar 121 gündür tecridin kaldırılması, ihlallerin son bulması talebiyle açlık grevindeler. Açlık grevleri öncesi ve sonrasında devam eden ihlaller had safhaya ulaşmış durumda. Ailelerin cezaevlerinde bulunan yakınlarıyla yaptıkları görüşmelerde başta iletişim hakkı olmak üzere temel ihtiyaçları dahi giderilmiyor ” ifadelerine yer verdi.
 
Tutsaklar: Can güvenliğimiz yok
 
En son Silivri Cezaevi’ndeki tutsakların, aileleri ile yaptıkları görüşmelerde, cezaevi idaresi ve gardiyanlar tarafından tutsakların yemek masalarının kırıldığı ve su ihtiyacını karşılama koşullarının kısıtlı olduğunu aktardıklarını söyleyen Kudret, “Açlık grevleriyle birlikte baskılar arttı. Tutsakların ailelerine ‘Can güvenliğimiz yok’ dediği ortaya çıktı. Yine Patnos L Tipi Cezaevi’nde yaşanan hak ihlalleri son raddeye gelmiş durumda. Van T Tipi, Yüksek Güvenlikli ve F Tipi’nde gazete, kitap verilmiyor. Tüm cezaevlerinde yemekler çok kötü ve insanlık dışı muamele yapılmakta” sözlerini kullandı.
 
‘Yasaların uygulansın’
 
Tecridin bir an önce son bulması gerektiğini vurgulayan Kudret şunları söyledi: “Sadece yasaların işlemesini istiyoruz. Tecridin hak ihlaliyle sürdüğü cezaevlerinde kötü muamelenin bir an önce son bulmasını talep ediyoruz. Başta PKK Lideri Abdullah Öcalan ve diğer tüm siyasi tutsakların üzerindeki tecridin son bulmasını gerektiğini söylüyoruz.”