
Kadınlardan tecride karşı ‘direniş’ çağrısı
- 09:01 26 Mart 2021
- Güncel
ANKARA - Newroz alanından PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılmasını haykıran kadınlar, tecridin tüm topluma sirayet ettiğinin altını çizerek, tecridin kaldırılması için ortak mücadele çağrısında bulundu.
PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerinde uygulanan ağırlaştırılmış tecrit politikası her geçen gün dozajını artırırken, halk tepkisi de yükselmeye devam ediyor. Geçtiğimiz hafta içerisinde bir sosyal medya hesabı üzerinden Abdullah Öcalan’ın sağlık durumuna ilişkin iddiaların yer aldığı paylaşımın ardından, Abdullah Öcalan’ın aile ve avukatları acil görüşme başvurusunda bulunmuş ancak herhangi bir yanıt alınamamıştı. 21 Mart Newroz Bayramı’nda ise ülkede ve bölgede yaşayan yüz binlerce yurttaş, alanlarda Abdullah Öcalan’ın özgür bırakılması talebini haykırdı.
Newroz’da yükselen ilk talep tecridin kaldırılması olurken, Ankara’da yaşayan yurttaşlar da yaptıkları değerlendirmelerde, tecridin bir an önce kaldırılması gerektiğini yineledi.
Tecrit kırılana kadar mücadelemiz devam edecektir
Hatice Aras: Şu anda Sayın Abdullah Öcalan üzerinde ağırlaştırılmış bir tecrit söz konusu. Zindanlardaki yoldaşlarımız, tecridin kaldırılması için açlık grevi eylemlerine başladılar. Onlar içerde biz dışarıda her zaman direnişimizi devam ettireceğiz. Yoldaşlarımızın her zaman yanındayız. Tecrit kırılana kadar mücadelemiz devam edecektir.
Tecridin kaldırılması için barış adımları atılmalı
Yeter Çevik: Tecridi doğru bulmuyoruz. Hiç kimse için doğru bulmuyorum. Barışın yolunun tecritle olmayacağını biliyoruz. Barış istiyoruz. Tecridin kaldırılması için barış adımları atılmalı. Barış için de toplumsal bir uzlaşma gerekiyor. Halkın taleplerine kulak verilmesi gerekiyor.
Bugün bizim çocuklarımız tecrit atında yarın sizin çocuklarınız olacak
Nezahat Yaşar: Önderliğimiz 22 yıldır İmralı Cezaevi’nde. Artık yeter. Tecrit artık kalkmalı. İmralı’daki tüm tutsakların da tecridine son verilmeli. Cezaevlerinde tecridin kaldırılması için açlık grevi eylemleri başlatıldı. Buna bir son verilmeli. Tecridin kaldırılması için insanların birlik olarak alanlara çıkması gerekiyor. İnsanların protesto eylemleri gerçekleştirmesi gerekiyor. Bu şekilde tecride karşı çıkılmalı. Sessiz kalmaya devam edersek tecrit kalkmayacaktır. Bunun için ayaklanmamız gerek. Tecrit bir an önce kaldırılmalı. Bugün bizim çocuklarımız tecrit atında yarın sizin çocuklarınız olacak. Bunun için birlik olmak şart.
Tecrit, siyasi bir sonuçtur
Sibel Göktaş: Tecrit, siyasi bir sonuçtur. Siyasi bir amaçla Abdullah Öcalan’a tecrit uygulanıyor. Bu keyfi bir tutumdur. Tecrit, sadece cezaevlerinde yürütülmüyor. Şu anda toplumda da büyük bir tecrit var. Newroz alanına bile bakarsanız, tüm toplumdan yalıtılmaya çalışılmış bir Newroz geçiriyoruz. Tüm tutsaklar aynı haklara sahip. Aile ve avukatlarıyla görüştürülmeleri gerekiyor. En temel haklarının ellerinden alınması, toplumu baskı altında tutmanın diğer bir yolu. Abdullah Öcalan, Kürt halkının önderidir. Halkın her yeri topyekün bir direniş alanına çevirmesi gerek. Mücadelede ortaklaşmamız gerekiyor. Alanların daha fazla ortak taleplerle dolması gerekiyor. Çağrımız, bu mücadeleyi her alanda büyütebilmek. Topyekün bir saldırı altındayız ve topyekün bir direnişe ihtiyacımız var.
Sultan Demir: Güzel şeylerin olmasını istiyoruz. Önderimizin cezaevinden çıkmasını istiyoruz. Ancak bu şekilde dünya güzelleşir, çocuklarımız yanımızda olur. Önderimizin durumunun iyi olmasını istiyoruz.
Sakine Kıran: Ben bir anne olarak önderimize duacıyım. Devlete sesleniyorum; yeter artık, önderimizi bırakın. Benim de oğlum içerde ve cezası bitmesine rağmen, bırakmıyorlar. Allah bu zulmü kabul etmez.
Tutsaklar açken bizim yediğimiz her lokma boğamızda kalıyor
Nurcan Gür: Öncelikle cezaevindeki tüm arkadaşlarımızı sevgiyle, saygıyla selamlıyorum. Ben bir Türk olarak her zaman onların yanındayım. Onların davasına, onların görüşüne saygı duyuyorum. Tutsaklar açken bizim yediğimiz her lokma boğamızda kalıyor. Biz halk olarak üzerimize ne düşüyorsa yapmaya hazırız, onların yanındayız. Sadece barış olsun, artık uzlaşsınlar. Tek dileğimiz bu savaşın artık bitmesi. Hiçbir anne ağlamasın, hiçbir kardeş cezaevi girişlerinde çıplak aramalara maruz kalmasın. Barış dolu bir dünya diliyorum.
Gülistan Yavuz: Tüm cezaevlerinde direnen kadınları selamlıyor ve Newrozlarını kutluyorum. Kürt kadınları tarihten bu yana tecride hep direnişle cevap vermişlerdi. Bu saatten sonra da boyun eğmeyeceklerini bir kez daha göstermişlerdir. Bir kez daha direnişlerini selamlıyorum.
Tecrit kalkarsa barış da olur
Münibe Koç: Biz Barış Anneleri olarak tecridi istemiyoruz ve biz diyoruz ki, bu tecrit son bulsun, önderlik üzerindeki tecrit kalksın. Tecrit kalkarsa barış da olur. Önderlik üzerinde tecridin olması demek biz kadınlar üzerinde, toplum üzerinde ve hatta herkes üzerinde olması demek. Yani sadece önderlik üzerinde tecrit yoktur. Onun üzerindeki tecrit insanlık üzerindeki tecrit demektir. Tecrit kalksın ki bu açlık grevi de sonlandırılsın. Yoksa açlık grevinde olanlar şehit olurlar. Bu tecridi kaldırsınlar ki şehitler olmasın. Yeter artık, bundan sonra anneler ağlamasın. Bütün anneler, bütün babalar, bütün kardeşler yani bütün halk ayağa kalksın ve bu tecridi kırsınlar.
Tecrit, halkın gücüyle kaldırılmalı
Melahat Yılmaz: Önderlik üzerindeki tecridi kaldırmaları gerekiyor. Önderlik için alanlardayız, siyasi tutuklular için biz bugün buraya geldik (Newroz alanına). Bizim tek isteğimiz tecridin kaldırılması. Barış ve demokrasi adına buradayız. Tecridin kaldırılmasına bütün halk destek vermeli. Tecrit, halkın gücüyle kaldırılmalıdır.
Ferfuri Yalçın: Biz hakkımızı aradığımız için zindanlardayız. Haklıyız. Sayın Abdullah Öcalan’ı buradan, Newroz alanından selamlıyorum.