
DTK Sağlık Meclisi: Halkımız alanlarda pandemi önlemlerine dikkat etmelidir
- 08:36 21 Mart 2021
- Güncel
DİYARBAKIR - DTK Sağlık Meclisi HDP'nin kapatılmasına dönük açılan dava ve Abdullah Öcalan'ın durumuna ilişkin yazılı açıklama yayınlayarak, tüm halkların Newroz bayramını da kutladı.
Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Sağlık Meclisi, Halkların Demokratik Partisi'ne (HDP) dönük açılan kapatma davası ve PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın durumuna ilişkin yazılı açıklama yayınladı.
Başta Ortadoğu olmak üzere Dünya’nın içinde bulunduğu sistem krizinin her geçen gün yeni bir boyut kazandığına işaret edilen açıklamada, "Bu krizin son büyük sonucu olan covid-19 pandemisinin dünya’da küresel hale gelmesi, Kürdistan ve Türkiye’de yayılmaya başlamasının üzerinden 1 yıl geçti. Bu pandemi süreci kapitalist modernite sisteminin ahlaki ve politik bir yaşam için aşılması gereken bir sistem olduğunu; yaşanacak yeni pandemilerin, yeni krizlerin ancak demokratik ekolojik kadın özgürlükçü paradigmaya dayanan yeni bir yaşamın inşasıyla aşılabileceğini en çarpıcı haliyle gösterdi. kapitalist modernite sistemi her ne kadar bu çöküşe doğru gitmesine rağmen, demokratik temelde yeni bir yaşam ve sistemi örgütlenmesi bunun karşısında güçlü bir şekilde yapılamazsa; dünya ve toplumlar aşamayacakları yeni krizli hallerle karşı karşıyadır" diye belirtildi.
Açıklamanın devamında şu ifadeler yer aldı:
"Kürdistan’da her ne kadar pandeminin yakıcılığı azalmış olsa da hala çok ciddi kayıplar ve yüksek vaka sayıları görülmektedir. Bu noktada halkımızın aldığı tedbirler ve gösterdiği hassasiyet hiçbir zaman azalmamalıdır. Testlerin ve filyasyonun Kürdistan’da daha az oluşu, aşı sürecinin Kürdistan’da ağır aksak işleyişi Kürdistan’ın sömürge oluşuyla doğrudan ilgilidir. Sağlık hakkı ve sağlığa ulaşım en temel insan haklarındandır. Her zaman soykırım gerçekliğiyle karşı karşıya olan Kürdistan halkı, kendini her türlü sağlık krizi ve sağlık sorunundan da korumak zorundadır. Toplum her dönem sağlıkta özsavunmasını gerçekleştirmelidir. Bu sadece kendini ve halkını hastalıktan korumak değildir, aynı zamanda yeni yaşamın inşası için bir yurtseverlik görevidir.
Darbe mekanizmasının bir parçasıdır
Kürdistan’daki AKP-MHP faşist iktidarının baskı, sömürü, siyasi soykırım operasyonları, özel savaş politikaları her geçen gün dozunu artırarak devam etmektedir. Siyasi alanda güçlenen ve yeni yaşamı vadeden HDP’ye açılan kapatma davası, aynı zamanda bir hekim ve insan hakları savunucusu olan milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun vekilliğinin düşürülmesi, 687 siyasetçiye hazırlanan iddianemeyle siyaset yasağı getirilmesine hazırlık siyaseten güçlenen ve her geçen gün büyüyen özgürlük hareketini boğmaya yönelik yapılan operasyonlardır. Bütün bunlar özgürlük hareketine dönük işletilen darbe mekanizmasının bir parçasıdır. HDP, her kapatıldığında daha da güçlenerek yoluna devam eden bir gelenekten gelmektedir. Hiçbir baskı hiçbir politika inşa edilecek özgür yaşamın karşısında duramayacaktır.
Sağlıklı olmayan bir toplumdur
27 Kasım 2020’den bu yana zindanlardaki siyasi tutsakların Halklar Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kırılması, artan işkence ve hak ihlallerine karşı sürdürdükleri açlık grevleri eylemi 114. günündedir. Bizler Dünya Sağlık Örgütü’nün ‘bedenen, ruhen ve sosyal yönden tam bir iyilik hali’ne ‘siyasal sağlık’ tanımını da eklemekteyiz. Sömürge olan, tahakküm altında yaşayan, soykırım gerçeğiyle yüz yüze olan, her gün kapitalist modernite sisteminin erkeğinin taciz, tecavüz ve katletmesine maruz kalan, önderi özgür olmayan bir toplum sağlıklı olmayan bir toplumdur. Bütün bunlar siyasal sağlık göstergeleridir. Bu noktada sağlıklı olma hali ancak ve ancak tutsakların taleplerinin gerçekleştirilmesi ile mümkün olacaktır. Bu kadar haklı ve meşru gerekçeli bir eylem son günlerde Halklar Önderi Abdullah Öcalan’ın sağlığı ve yaşamı ile ilgili oraya atılan iddialarla birlikte amacının haklılığını da ortaya koymuştur.
Newroz alanları en büyük cevabı verecektir
Bahar süreci başta Kürdistan halkları olmak üzere, Ortadoğu ve Dünya halkları için yeniden doğuş ve diriliş sürecidir. 8 Mart’ta kadınların öncülüğüyle görkemli bir şekilde başlayan bahar süreci Newroz direnişiyle ve bu coşkuyla en üst boyuta ulaşacaktır. Halkımız siyaseten alternatifsiz bırakılmaya, kazanımlarının yok edilmeye çalışılmasına, HDP’ye yapılan saldırılara karşı Newroz alanlarına akarak en iyi cevabı verecektir. Yaşanan tüm baskıları aşmanın yolu Newroz alanlarında direnişi yükseltmektir. Alanlarda halkımızın pandemi dolayısıyla da gerekli önlemleri alması, maske takmaya dikkat etmesi gereklidir. Her alanda yükseltilecek direniş her türlü saldırıyı bertaraf edecek, özgür yaşam yolunda halkları zafere ulaştıracaktır. Başta Kürdistan halkı olmak üzere halkların Newroz Direniş Bayramı’nı kutlarız. Newroz pîroz be."