Irkçı saldırılara karşı Türkiye’nin çözümü ‘sorun yok’

  • 08:32 21 Mart 2021
  • Güncel
 
Dilan Babat
 
ANKARA - İktidarın her alanda “milliyetçilik” söylemleri, ırkçılığı her dakika tetiklerken Kürtlere ve Suriyeli mültecilere yönelik saldırıların da temelini oluşturmaya devam ediyor. İktidar ise ırkçı saldırılar karşı çözüm üretmek yerine “görmemeyi duymamayı” tercih etmeye devam ediyor.
 
Güney Afrika’da 1960 yılında Shappevile kentinde “Apareyi” (Afrika’nın güneyinde bulunan Güney Amerika Cumhuriyeti ile bu devlete bağlı Güneybatı Afrika’da 1948-1994 yılları arasında resmi devlet politikası olarak iktidarda bulunan ulusal parti hükümeti tarafından uygulanan ve bu doğrultuda yasalar çıkartılarak ırksal ayrımcılığı savunan sistemdir), “paso yasalarını” protesto etmek isteyen göstericilere polis tarafından ateş açılması sonucu 69 kişinin yaşamının yitirmesine neden oldu.  Birleşmiş Milletler Genel Kurulu (BMGK) tarafından 1966’da alınan kararda tüm dünya ülkelerinin “ırk ayrımcılığını” önlemek için çalışması gerektiği üzerine ne kadar durulsa da ırkçı saldırılar dünden bugüne hala devam ediyor. 
 
Saldırılara zemin hazırlandı
 
Irkçı saldırıların en yoğun yaşandığı ülkelerden biri de Türkiye. Irkçı saldırılara yol açan nefret söylemlerinin en fazla yaşanmaya başladığı 2000’li yıllardan bu yana, mevcut iktidarın politikaları sonucu, onlarca kişi ya katledildi, ya da şiddete maruz bırakıldı. “Milliyetçilik” anlayışını sürdüren politikalardan dolayı bugün onlarca insanın Türkiye’de can güvenliği neredeyse yok durumda. Irkçı söylemlerine karşı kapsamlı yasal bir düzenlemenin eksikliği ise sistematik bir biçimde saldırıların artmasında zemin hazırlar nitelikte. 
 
Son dönemlerde özellikle Suriyeli mültecilere ve mevsimlik tarım işçisi Kürtler başta olmak üzere birçok kesime yönelik saldırıların sayısında artış yaşanmasının bir sebebi de cezasızlık politikaları.
 
Tekrar tekrar ‘sorun yok’ anlayışı  
 
Suriye’de 10 yıl önce başlayan iç savaş ve sonrasında DAİŞ’in saldırılarından dolayı binlerce kişi, Türkiye’nin de aralarında olduğu başka ülkelere sığınmak zorunda bırakıldı. Türkiye’ye sığınan binlerce mülteci ise bugüne kadar sayısız ırkçı saldırıya ve söylemlerle karşı karşıya kaldı. Mültecilerin yaşadıkları iktidar tarafından, “sorun yok” gibi söylemlerle görmezden gelinirken, evlerinin önünde ya da çalıştıkları alanlarda maruz kaldıkları saldırılar tekrar tekrar “sorun yok” anlayışıyla üstü kapatılmak istendi. 
 
280 kişi ırkçı saldırı sonucu katledildi
 
İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) “ Türkiye’de nefret suçları ve son dönemde yaşanan ırkçı saldırılar” özel raporuna göre, 2019 yılı içerisinde bir kişinin ırkçı saldırıya uğradığı, 5 kişinin de LGBTİ’lilere yönelik saldırılar sonucu yaşamını kaybettiği, 27 kişinin de uğradıkları nefret saldırıları sonucunda yaralandığı kaydedildi. Raporda, 2010 yılından bu yana ise 280 kişinin ırkçı saldırılara maruz kaldığı bu saldırılarda 15 kişinin katledildiği ve bin 97 kişinin ise yaralandığı belirtildi. Raporda 2020 yılında ise, 14 kişinin yine ırkçı saldırılara maruz kaldığı, bunlardan 7’sinin katledildiği, 32 kişinin ise yaralandığı kaydedildi.  
 
Sakarya Valisi ırkçı saldırıyı görmezden geldi 
 
Irkçı saldırılar ve nefret söylemlerini yaşamın hemen her yerinde karşımıza çıkarken, en son 4 Eylül 2020 tarihinde Mardin’in Mazıdağı ilçesinden Sakarya’ya mevsimlik iş için giden 16 kişi işverenleri ve köylüler tarafından darp edildi. Saldırılarda kadın işçiler de ellerindeki bebekleri ile darp edilirken,  mevsimlik işçilere yönelik saldırı ise tepkilere neden oldu. Yaşanan saldırı karşısında iktidar yine saldırıları görmezden gelirken, Sakarya Valisi ise 22 Ağustos’ta Kocaeli’de bahçe sahipleri arasında yaşanan ve Mardinli 2 işçi ile Düzceli 1 işçinin yaralandığı farklı bir olaya yer vererek, habere konu olan olaya ilişkin Emniyet Müdürlüğü ve Jandarma Komutanlığı ile 112 acil çağrı merkezine intikal eden herhangi bir şikâyet olmadığını iddia etmişti.  
 
2020 yılı içerisinde yaşanan ırkçı saldırılardan bazıları şöyle: 
 
*Okumak ve para kazanmak umuduyla Türkiye’ye gelen 19 yaşındaki Afgan uyruklu Hafizullah, 30 Mayıs 2020 tarihinde kağıt topladığı sırada İstanbul’un Ataşehir ilçesinde kesici aletle katledildi. 
 
*31 Mayıs 2020 tarihinde Ankara’nın Etimesgut ilçesi Alsancak Mahallesi’nde akşam saatlerinde Ağrı Patnoslu olan Barış Çakan (20) Kürtçe müzik dinlediği için kalbinden kesici aletle katledildi. 
 
*Mehmet Nuri Deniz, 12 Haziran 2020 tarihinde sosyal yardım desteği alabilmek için İstanbul’da gittiği Şişli Kaymakamlığı’nda görevlilerce darp edildi, Kürt olduğu için ırkçı ve ayrımcı söylemlerle karşılaştı. 
 
*Giresun’da geri dönüşüm işinde çalışan Osman İnan, Selahattin Demirtaş’ın fotoğrafını paylaştığı için 14 Haziran 2020 tarihinde 50-60 kişilik bir grubun saldırısına uğradı. 
 
*Bursa’nın Gürsu ilçesinde 15 Temmuz 2020 tarihinde kurulan pazarda çalışan Suriye vatandaşı Hamza Acan (17), Suriyeli bir kadına sözlü saldırıda bulunan ve pazarda çalışan bir grubu uyardığı için çıkan tartışma sırasında başına taşla vurulması sonucu yaralandı. Hastaneye kaldırılan Hamza Acan beyin kanaması nedeniyle yaşamını yitirdi. 
 
*Yozgat’ın Çekerek ilçesine bağlı Bazlamaç ve Kayalar köylerinde orman işçisi olarak çalışan Kürt işçiler 21 Temmuz 2020 tarihinde saldırıya uğradı.
 
* 26 Temmuz 2020 tarihinde Hatay’ın Kırıkhan ilçesinde Yabancı Öğretim Sınavı’na hazırlık için gittikleri kurstan çıkan Suriye uyruklu 5 öğrenci, “Ya bu ülkeden gideceksiniz ya da sizi öldüreceğiz” diyen ırkçı bir grubun saldırısına uğradı.
 
* 1 Ağustos 2020 tarihinde İstanbul’un Küçükçekmece ilçesinde Muhammed Saeed (19) isimli Suriye uyruklu bir mülteci, 26 Temmuz 2020 tarihinde ırkçı bir grubun saldırısına uğradı.
 
*İstanbul’un Zeytinburnu ilçesinde Suriye uyruklu 6 kişiye, kimliği öğrenilemeyen bir kişinin 17 Ağustos 2020 tarihinde ilk önce sözlü saldırıda bulunduğu, daha sonra ateş ettiği öğrenildi. Açılan ateş sonucu Abdulkadir Davud (21) isimli bir Suriye vatandaşı yaşamını yitirdi.
 
*Afyon’un Dinar ilçesinde çalışan inşaat işçileri, 13 Eylül 2020 tarihinde Ömer A. isimli bir kişinin silahlı saldırısına uğradı. Saldırıda Özkan Tokay isimli işçi yaşamını yitirirken, 2 işçi ise (Fırat T. ve Emrah Ö.) yaralandı.
 
*14 Eylül 2020 tarihinde, Samsun’da yaşayan Suriye vatandaşı Eymenh Hammami (16) isimli bir çocuk, ırkçı saldırı sonucunda katledildi.  
 
*14 Eylül 2020 tarihinde, Edirne’de 54. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı’nda zorunlu askerlik yapan Çetin Doğan isimli kişi, 15 Ağustos 2020 tarihinde bir grup askerin ırkçı saldırısına maruz kaldı.