ANKARA - İHD, İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesine ilişkin yapılan açıklamada, “Bu karar sözleşmenin kadınlara tanıdığı haklardan vazgeçme kararıdır. Kabul etmiyoruz, sözleşmeye sahip çıkmaya, yazılı hukuktan doğan tüm haklarımızı kullanmaya devam edeceğiz. Çünkü biliyoruz, kadına yönelik şiddet politiktir!” dedi.

 

İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Merkezi, İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesine ilişkin yazılı bir açıklama yayımladı. “İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmeyeceğiz!” başlıklı açıklamada, her gün yeni bir hak ihlaliyle güne başlamaya alıştırılmak istendiklerini vurguladı. Açıklamada, kadınların “Anayasası” niteliğinde olan ve kadına yönelik şiddetin önünde yazılı hukuka ilişkin “en değerli” metin olan İstanbul Sözleşmesi'nin feshedildiği haberi ile güne başlandığı kaydedildi.

 

‘Sözleşme imzacı devletlere birçok yükümlülük getirmiştir’

 

Açıklamada, “Uluslararası sözleşmeler, ‘masa başında’ imzacı devletlerin öylesine imzaladıkları sözleşmeler değildir. Tüm uluslararası ‘hak’ sözleşmelerin ardında, ödenen büyük bedeller, verilen mücadeleler vardır. Avrupa Konseyi İstanbul Sözleşmesi'nin, arkasında da büyük bir kadın kurtuluş mücadelesi vardır. Sözleşme, imzacı devletlere birçok yükümlülük getirmiştir. ‘Genel yükümlükler’ başlığı altında şöyle der; ‘Taraflar, kültür, örf adet, gelenek, din veya sözde namusun işbu sözleşme kapsamındaki herhangi bir şiddet eylemi için mazeret oluşturmamasını sağlar’” ifadeleri kullanıldı.

 

‘Kadına yönelik şiddet politiktir!’

 

Sözleşmenin imzacı devletlere, "toplumsal cinsiyetçi bakış açısını" değiştirmeyi, kadın ve erkek arasındaki her türlü eşitsizliği ortadan kaldırmayı, kadına yönelik şiddet konusunda, etkin önlemler alma görevini yüklemekte olduğuna dikkat çekilen açıklamada, şöyle denildi: “Sözleşme, ‘Temel haklar, eşitlik ve ayrım gözetmeme’ başlığı altında cinsel kimlik, cinsel yönelim, göçmen ve mülteci olma durumu, ulusal azınlık ve daha birçok alanda, ‘Ayrımcılık yapmama’ görevini de imzacı devletlere yüklemektedir. T.C devleti, mecliste aldığı bir karar ile imzaladığı bu sözleşmedeki imzasını bir Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile bir gece yarısı geri çekmiştir. Bu karar sözleşmenin kadınlara tanıdığı haklardan vazgeçme kararıdır. Kabul etmiyoruz, sözleşmeye sahip çıkmaya, yazılı hukuktan doğan tüm haklarımızı kullanmaya devam edeceğiz. Çünkü biliyoruz, kadına yönelik şiddet politiktir!”