DİYARBAKIR - HDP’nin kapatılmasına dönük girişimi “darbe” olarak nitelendiren kadınlar asıl hedeflenenin kazanımları ve özgürlük mücadeleleri olduğuna dikkat çekerek, “Gün gücümüzü, birliğimizi daha fazla gösterme günüdür” dedi.

 

AKP-MHP’nin bir süredir Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) kapatılmasına dönük açıklamaları ardından dün Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin partinin kapatılması istemiyle Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) dava açtı. Hazırlanan iddianame Yüksek Mahkeme’ye gönderildi.

 

HDP’nin kapatılmasına dönük girişimi kadınlar, “darbe” olarak nitelendirirken, kadınlar asıl hedefin kazanımları ve özgürlük mücadeleleri olduğuna dikkat çekerek, “ses yükseltme” çağrısında bulundu.

 

‘Kapatılmasını hangi akılla isteyebilirler?’

 

HDP’nin 6 milyon seçmenin oyunu alan bir parti olduğunu hatırlatan Diyarbakır’ın Silvan ilçesinden  ev emekçisi Sultan Yavuz Kılıç, kapatılma kararının halkın seçme ve seçilme hakkına müdahale olduğunu vurguladı. Sultan, HDP’nin kapatılmasına dönük girişimlere tepki göstererek, “Halk niçin oy veriyor? Haklarının, sorunlarının Meclis’te konuşulması için tabi ki. Peki, bunun olması için vekil olarak seçtikleri insanlar Meclise kabul edilmezse, partileri kapatılırsa halk kendini nasıl ifade edecek? Kapatılmasını hangi akılla isteyebilirler. Biz oy verenler istemiyoruz, ötesi var mı? Haksız yürütülen bir tartışma. Sonucu da haksız ve hukuksuzca olacaktır. Çünkü zoraki değil, gönülden istenerek oy verilen bir parti. Herkesin seçme ve seçilme hakkı vardır.  Özgürlüklerden, demokrasiden, haklardan bahseden bir ülke nasıl olur da parti kapatmaktan bahsedebilir?” sözlerine yer verdi.

 

‘Halka yapılan bir saygısızlıktır’

 

HDP’nin kapatılmasına dönük girişimlerin başta Kürtler olmak üzere birçok halkın iradesine karşı gelmek anlamına geldiğini vurgulayan ev emekçisi Maşallah Azara, buna karşı ses çıkarılması gerektiğini kaydetti. Maşallah, “Neden kapatılır bir parti? Bu nasıl bir adalet, hukuk, demokrasi? Kürtlerin ve halkların kendini ifade etme hakkı vardır. Bunun için seçime gidilir, oy verilir. Halk verdiği oyların görmezden gelinmesine karşı ses çıkarmalı. Gün gücümüzü, birliğimizi daha fazla gösterme günüdür. Birlik olmadığımız takdirde saldırılar artacaktır. Partiye yapılan bu saygısızlık, halkın kendisine, oylarına, iradesine yapılan saygısızlıktır. Bizleri hiçleştirmektir” ifadelerini kullandı.

 

‘Gençlere ve kadınlara dönük bir darbedir’

 

HDP Malatya İl Yöneticisi ve Kadın Meclisi üyesi Birgül Doğan ise, partinin kapatılma olasılığının gençlere ve kadınlara dönük bir darbe olduğunu belirtti. Birgül, “Bir kadın olarak kendi geleceğimden endişe duyuyorum. Parti kapatılmasına dönük girişimler Türkiye’de var olmayan demokrasinin önünün hepten kapatılmasına neden olacaktır. HDP’nin kapatılması kadın özgürlük mücadelesine bir müdahaledir. HDP siyasi bir iradedir. HDP demek demokrasi ve özgürlükler demektir. Kapatılması ise tersine daha fazla tecrit, tutsaklık ve hukuksuzluğu getirecektir. Cezaeviyle korkutamayacağını anlayan iktidarın son girişimi partiyi kapatmak olduğunu görüyoruz. Dayattıkları siyasi darbeyi kabul etmiyoruz. HDP kapatılsa da mücadelemiz devam edecektir. Zindanlardan da ölümden de korkmuyoruz. Biz böyle bir hareketiz. HDP’nin kapatılmasıyla kadın kazanımlarımız yeniden yok sayılacaktır. Biz kadınlar parti kapatılsa da kazanımlarımız için mücadele etmeye devam edeceğiz” diye konuştu.