Açlık grevi eylemi 110’uncu gününde

  • 09:08 16 Mart 2021
  • Güncel
 
HABER MERKEZİ - Cezaevlerindeki tutsakların tecridin sonlandırılması ve hak ihlallerinin son bulması amacıyla başlattığı açlık grevi eylemi 110’uncu gününde devam ediyor.
 
PKK Lideri Abdullah Öcalan'a yönelik tecridin sonlandırılması ve cezaevlerinde giderek artan hak ihlallerinin son bulması amacıyla PKK ve PAJK'lı tutsakların 27 Kasım 2020'de başlattığı açlık grevi eylemi, 22'nci grupla 110’uncu gününe girdi. 
 
'İddialar endişe verici'
 
PKK Lideri Abdullah Öcalan ile ilgili sosyal medya hesaplarından yayınlanan iddialara ilişkin açıklama yapan Asrın Hukuk Bürosu, “Uzun süredir görüştürülmediğimiz İmralı’daki müvekkillerimiz hakkında ortaya sürülen her iddiayı ciddiyetle inceliyor ve gerekli girişimleri yapıyoruz” dedi. 
 
PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın dışarıyla en son kurduğu bağın 27 Nisan 2020 tarihinde pandemi vesilesi ile ilk defa tanınmış olan telefon hakkı kapsamında olduğu hatırlatılan açıklamada devamında şu ifadelere yer verildi:  “Bu tarihten sonra haber alma imkânımızın olmadığı müvekkilimiz Sayın Öcalan’ın yaşamı hakkında 14.03.2021 tarihinde bir takım anonim sosyal medya hesaplarında iddialar ortaya atıldı. Uzun süredir görüştürülmediğimiz İmralı’daki müvekkillerimiz hakkında ortaya sürülen her iddiayı ciddiyetle inceliyor ve gerekli girişimleri yapıyoruz. Dönem dönem ortaya atılan bu iddiaların hangi kaynaktan beslendiği ya da yayıldığını bilmiyoruz ancak bizim için önemli olan bu iddiaların periyodik olarak Sn Öcalan hakkında dile getiriliyor olmasıdır. Kuşkusuz bu durumun en önemli nedeni İmralı’ya uygulanan ağır tecrit ve tüm bilgi-gözlem olanaklarımızın kesilmiş olmasıdır. İmralı Cezaevi’nin standart bir cezaevi olarak aile ve avukatları tarafından düzenli olarak görülebilen, sağlık ve yaşam koşulları hakkında bilgi alınabilen bir cezaevi olmaması bu iddialar konusunda ciddi ve giderilmesi gerekli endişelere yol açmaktadır. Endişelerin giderilme yolu da İmralı ile en erken iletişim kanallarının kurulmasından geçmektedir. 
 
İmralı’da başlı başına kötü muamele oluşturan tecrit halinin son bularak sağlık ve yaşam koşullarına dair kaygıları giderecek iletişim kanallarının oluşturulması talebimizde ısrarcıyız. Bir kez daha siyasi ve idari yetkilileri tek bir cezaevi ve tek bir mahpus grubuna dönük bu ayrımcı ve şedit tecrit pratiğinden vazgeçerek sorumlu davranmaya, İmralı Cezaevinin denetlenebilir hale getirilmesine, yasal ziyaret ve iletişim haklarını ayrımsız uygulamaya ısrarla davet ediyoruz.”
 
Ayrıca iddialara ilişkin sosyal medyada başlatılan #İmralıdaNelerOluyor hastagı kısa sürede TT oldu.