
Kayıp yakınları Abdulhakim Tanrıverdi’nin akıbetini sordu
- 12:57 13 Mart 2021
- Güncel
DİYARBAKIR - Kayıp yakınları bu haftaki eyleminde 1993 yılında katledilen Abdulhakim Tanrıverdi’nin faillerini sorarak, “Kayıplar bulunsun failler yargılansın” demekten asla vazgeçmeyeceklerini kaydetti.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınları, “Kayıplar bulunsun failler yargılansın” sloganıyla her hafta sürdürdükleri eylemin 631’incisini sosyal medya hesabı üzerinde yayınladıkları video ile gerçekleştirdi. Bu haftaki eylemde, 1993 yılının Nisan ayında gece yarısı evine gelen yüzü maskeli iki kişi tarafından alıkonulduktan iki hafta sonra cansız bedeni bulunan Abdulhakim Tanrıverdi’nin failleri soruldu. Abdulhakim’in hikâyesini İHD Diyarbakır Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Altıntop paylaştı.
Mustafa, Abdulhakim’in ailesinin 1993 yılında Şırnak’ın Cizre ilçesi Kuştepe köyünde bulunan evlerinde uyudukları sırada kapılarına yüzü maskeli 2 kişinin geldiğini belirtti. Mustafa, evin naylon kaplamalı penceresinin çerçevesini yırtan şahısların Abdulhakim Tanrıverdi’ye Kürtçe seslendiğini ve dışarı çıkmasını söylediklerini aktararak, “Bu esnada evin içine el bombası uzatan şahıslar ‘dışarı çıkmazsan bombayı içer atarız’ tehdidinde bulunur. Abdülhakim şahıslara kim olduklarını sorar ve bunun üzerine şahıslar, ‘Seni ilgilendirmez, sen dışarı çık’ cevabını verir” diye anlattı.
‘Peşine düşmeyin biz öldürdük’
Mustafa, önce Abdulhakim Tanrıverdi’nın ardından da eşinin dışarı çıktığını söyleyerek, Abdulhakim Tanrıverdi’nin eşinin dışarı çıktıktan sonra yaşadıklarına dair aktardıklarını şöyle anlattı: “Dışarıda gördüklerim iki kişiydiler ve yüzlerini puşi ile kapatmışlardı, sadece gözleri görünüyordu. Eşim götürürlerken kendilerine ‘Beni nereye götürüyorsunuz?’ diye soruyordu” diye kaydetti.
Abdulhakim’in eşinin sabah olduktan sonra yakınlarına haber verdiğini belirten Mustafa, “Abdulhakim’in kardeşi durumu anlamak için Cizre İlçe Jandarma Karakol Komutanı Cemal Temizöz’ün yanına gitti. Cemal Temizöz, Abdulhakim’in kardeşine ‘Kardeşinizi arayıp peşine düşmeyin, onu biz öldürdük’ demiş. Abdulhakim’in cenazesi olaydan yaklaşık 10 veya 15 gün sonra iki çoban tarafından Düzova köyünde bulunur. Bu duyum üzerine Abdülhakim’in ailesi olay yerine gider. Abdulhakim’in bedeninde yanıklar vardır ve elleri bağlı, kafası arka kısımdan kırılmış ve tanınmayacak durumda bulunur. Eşi Abdulhakim’i elbiselerinden tanır” diye ifade etti.
Mustafa, “Kayıplar bulunsun failler yargılansın” demekten vazgeçmeyeceklerini, bu taleplerini ısrar ve inatla sürdüreceklerini vurguladı.