İZMİR - Şakran Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutulan Didem Akman’ın annesi Zülfiye Akman, tutsakların yaşadıkları ihlallerin son bulmasını ve koşulların iyileştirilmesini istedi. 

 

Şakran Cezaevi’nde yaşanan hak ihlallerine her gün bir yenisi ekleniyor. Tutsak Didem Akman’ın annesi Zülfiye Akman, bu ihlalleri yazılı bir açıklama ile duyurdu. 

 

‘Tutsakların kitapları gasp edildi’

 

Kızı Didem’in de aralarında olduğu tutsakların iki haftadır eylem yaptıklarını belirten Zülfiye, açıklamasında, “İdare yönetimine, kitaplarını göstermelerine rağmen, kitap sakladıkları iddia edilerek, tüm kitapları alınmış. Her şey onların denetiminde. Nasıl bir şey saklayabilirler? Onların sesini duyurmak istiyorum” dedi. 

 

‘Şakran için ayrı uygulama’

 

Tutsakların cezaevinde kitap okumasının önemine işaret eden Zülfiye, “Kitapları sınırlıyorlar, sakıncalı diyorlar kitap ve dergiler için. Her cezaevine alınan kitap ve dergiler bir tek Şakran Cezaevi’ndekiler için mi sakıncalı” diye sordu. 

 

‘Koşullar iyileştirilsin’

 

Tutsakların yaşadığı bir diğer ihlalin ise havalandırma saatlerindeki kısıtlamanın olduğunu kaydeden Zülfiye, “Şartların iyi olmadığına dair Adalet Bakanlığı’na dilekçeler verdik. ‘Ya koşulları iyileştirilsin, ya da koşuların uygun olduğu yere sevk edilsin’ dedik. Bu tecrit uygulamalarına karşı, oturma eylemleri, hücre yakma eylemleri yaptılar” diye belirtti. 

 

‘Şartlar yerine getirilmezse ölüm oruçları devam edecek’

 

Didem’in söz konusu hak ihlallerine karşı 206 gün boyunca ölüm orucunda olduğunu hatırlatan Zülfiye şunları ekledi: “Üzerine pis sular akıyordu, banyo yaptırmıyorlardı. Gürültüden uyuyamıyordu, görme kaybı yaşadı. 64 kilodan 30 kiloya düştü. 4 kez görüşmenin ardından şartları kabul edildi ve kızım ölüm orucunu bıraktı. Kızım ölüm orucunu bırakırken şartları uygulanmazsa tekrar devam edeceğini belirtti.” 

 

‘Tecrit kalksın’ çağrısı

 

Didem’in tedavi gördüğü 3 ayın ardından kimi rahatsızlıklarının halen devam ettiğini ifade eden Zülfiye, son olarak şöyle dedi: “Ben anne olarak elimden ne geliyorsa yapmaya hazırım, çocuğumu bir daha öyle görmek istemiyorum. Kamuoyuna sesleniyorum. Herkese sesleniyorum. Ağır şartlar kalksın, tecrit kalksın. Bir daha kimse ölüm orucu yapmasın. Yapmak zorunda kalmasın. Benim yüreğim yandı, başka annelerin yüreği yanmasın. Kitap haklarını ve şartların bir an önce iyileşmesini istiyoruz.”