VAN - “Kadın kırımına karşı yaşamı tecride karşı özgürlüğü savunuyoruz” şiarıyla Musa Anter Park’ında yapılan kadın mitinginde konuşan HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, “İsyanımız özgürlüğümüz için diyelim. Bu yürüyüşümüz başarıya ulaşacaktır. Umutluyuz, yaşamımız üzerindeki tecridi kaldıracağız.

 

Tevgera Jinên Azad’ın (TJA) “Kadın kırımına karşı yaşamı, tecride karşı özgürlüğü savunuyoruz” şiarıyla 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla Musa Anter Barış Parkı’nda düzenlediği miting yüzlerce kadının katılımıyla büyük bir coşku ile gerçekleştirildi. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi Sözcüsü ve Batman Milletvekili Ayşe Acar Başaran, milletvekilleri Dilan Dirayet Taşdemir, Gülistan Kılıç Koçyiğit ve Şevin Coşkun, Hakkari, Ağrı, Iğdır başta olmak üzere birçok kentten yüzlerce kadının ulusal kıyafetleri ve sarı, kırmızı, yeşil flamalarla katıldığı mitingde, etkinliğe gönderilen mesajlar okundu.

 

‘İsyanımız ve öfkemiz bilenmiş’

 

Mesajların ardından HDP Muş Milletvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, üç gündür Van’da kadınların coşkularına şahitlik ettiğini ifade etti. Gülistan, “Kadınlar olarak eşit özgür demokratik bir yaşam için dünden bugüne direniyoruz. Bugün kadın özgürlük mücadelesi yürüttüğü için sokaklarda, alanlarda direnen yoldaşlarımız cezaevinde. Buradan Sebahat’a, Figen’e, Gültan’a selam olsun. Bizi eve kapatmaya çalışanlara karşı, bizi doğurma makinası yapmaya çalışanlara karşı, gece saat kaçta dışarıda olduğumuzdan her şeyi belirlemeye çalışan bu AKP iktidarına karşı isyandayız. Bugün 8 Mart yüzümüz Newroz’a dönük. Uzun bir aradan sonra yine yan yana sokaklardayız. Bu uzun ara bile direncimizi eksiltememiş. İsyanımız, öfkemiz bilenmiş. Bu itiraz, bu erkek sisteme karşı örgütlü bir mücadeleye döndürdüğümüz itiraz ve isyandır” diye belirtti.

 

‘Nefreti örgütleyen bir iktidar var karşımızda’

 

Kadınları selamlayarak konuşmasına başlayan HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran ise alanın barikatlarla çevrilmesine rağmen kadınların alana akın akın geldiğini ve kadın mücadelesinin barikatlarla sınırlı olmadığını kaydetti. Bir yıldan sonra kadınlarla yeniden yan yana olmanın heyecanını yaşadığını ifade eden Ayşe, “18 yıldır kadınlara diz çöktürmek isteyen iktidara Van’daki bu coşku iktidara bir mesajdır. 18 yıldır AKP-MHP ittifakı her türlü tekçiliği ve nefreti örgütleyen bir iktidar var karşımızda. Son bir yıldır bu iktidarın kirli siyasetlerine pandemiyi bahane ederek yaşamlarımızı nasıl etkilediklerini gördük. Bir yıl önce korona bahanesiyle evlere hapsetmek istediler. En tehlikeli alanlara bizi hapseden iktidar en çok uygulanması gereken zamanlarda bu iktidar, İstanbul Sözleşmesi’ni tartışmaya açtı. Kadınların en çok ihtiyaç duyduğu nafaka hakkını tartışmaya açtı. Kadın kurumları, ihtiyaç duyulan süreçte hedef alındı. Rosa Kadın Derneği ve TJA’ya saldırarak bize iki seçenek sundu: Ya korona ya da erkek şiddeti. Ama Van’dan sesleniyoruz; erkek şiddetini de pandemi bahanenizi de kabul etmiyoruz” şeklinde konuştu.

 

‘Korona ile mücadele etmesi gereken iktidar kadınlarla mücadele etti’

 

İktidarın koronavirüs salgınını bahane ederek, belediyelere kayyım atamalarına devam ettiğini kaydeden Ayşe, “Belediyelerimize atanan kayyımlar Kürt düşmanlığını ve kadın düşmanlığını gösterdi. Eşbaşkanlık sistemini illegalize ederek suç olarak göstermek istedi ama biz bu süreçte ısrarla bir biçimde ‘Eşbaşkanlık sistemi bizim mor çizgimizdir, sizin tekçi, milliyetçi sisteminize karşı eşbaşkanlık sistemini korumaya devam edeceğiz’ dedik. Tam da bu süreçte dünyada var olan egemenler gibi Türkiye’deki iktidar da ‘Bu halkı nasıl nefessiz bırakırım’ siyasetini devam ettirdi. Korona ile mücadele etmesi gereken iktidar halk ve kadınlarla mücadele etti” ifadelerini kullandı.

 

‘Ülkeyi uçurum kenarına götürmekten vazgeçin’

 

PKK Lideri Abdullah Öcalan’a dönük ağırlaştırılmış tecride ve cezaevlerinde 102 gündür devam eden açlık grevlerine de işaret eden Ayşe, şöyle devam etti:  “23 yıla aşkın bir süredir Sayın Öcalan tecrit altında. Cezaevi 102 gündür açlık grevinde ve cezaevleri daha önce Leyla Güven öncülüğünde açlık grevi başlatmıştı. Leyla Güven kendi bedenini ortaya koyarken barışın adresini gösterdi. Leyla Güven ayrıca, ‘Kürt sorununu çözmek için bu yollardı denediniz bu yöntemlerle çözemediniz. ‘Sayın Öcalan üzerindeki tecridi kaldırın’ dedi. İktidar intikam niyetine Leyla Güven’e 22 yıl ceza verdi. Ama yoldaşımız ‘İçeride dışarıda mücadelemiz devam edecek’ dedi. Biz çok iyi biliyoruz ki, tecrit en fazla kadınları etkiliyor. Savaş süreçlerinde kadın etkileniyor, kadın bedenini savaş alanı haline getiriyorlar. Açlık grevindeki yoldaşlarımızın talepleri bizim taleplerimizdir. Kendi anayasanıza uyun, bu savaş siyaseti ile ülkeyi uçurumun kenarına götürmekten vazgeçin. Sizin kaybedeceğinizi biliyoruz, bunlar denendi.”

 

‘Geri adım atmayacağız’

 

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun Kürt kadın özgürlük mücadelesini hedef aldığını ve geçtiğimiz günlerde Ağrı Milletvekili Dilan Dirayet Taşdemir’i hedef haline getirdiğini hatırlatan Ayşe, Bakan’a Van’dan şöyle seslendi: “Geri adım atmıyoruz, darp etmeleriniz, cezaevlerine atmanıza karşı geri adım atmayacağız. Bu ülkeyi kadınlar ‘kadınca’ yönetecek. Kadınlar o koltuğa oturacak. Yalnız değiliz, güçlüyüz gücümüzü yıllardır mücadele eden kadınlardan alıyoruz. Gücümüzü, Claralardan, Arînlerden, Ayşelerden alıyoruz. Hiçbir zaman yalnız olmadık. Evlerimiz içerisinde bizleri şiddete mahkum etmelerine izin vermeyelim. Kışkırttıkları erkekliğe karşı kadın mücadelesini her yerde verelim. Her gün 3 kadının öldürüldüğü ülkede kadın dayanışması yaşatır diyelim. İsyanımız özgürlüğümüz için diyelim. Bu yürüyüşümüz başarıya ulaşacaktır. Umutluyuz, yaşamımız üzerindeki tecridi kaldıracağız.”

 

Miting sanatçı Pınar Aydınların seslendirdiği şarkılarla, “Bijî berxwedana zindanan”, “Jin jiyan azadî” sloganları ile sona erdi.