ANKARA - PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerinde sürdürülen tecridin kaldırılması ve fiziki özgürlüğü için dünyanın birçok yerinde eylemler sürüyor. Ankara’dan seslenen Barış Anneleri de “Önderimiz artık aramızda olsun” diyerek, tecridin kaldırılması için herkesin ayağa kalkması gerektiği çağrısında bulundu.  

 

PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerinde süreklileşen tecrit devam ediyor. Ağırlaştırılmış tecrit koşulları altında tutulan Abdullah Öcalan, aile ve avukatlarıyla görüştürülmediği gibi temel yasal haklarından da yararlanamıyor. Abdullah Öcalan, 8 yıl aradan sonra Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Leyla Güven’in 7 Kasım 2018’de bulunduğu Diyarbakır E Tipi Kapalı Cezaevi’nde başlattığı ve ardından tüm cezaevlerinde destek bulan açlık grevi eylemleri sonucu, 2019 yılında 5 defa avukatlarıyla görüşebildi. Abdullah Öcalan, 2 ile 22 Mayıs’ta, 12 ile 18 Haziran’da ve son olarak da 7 Ağustos’ta avukatlarıyla görüşme gerçekleştirdi.

 

15 Şubat 1999’dan bu yana ailesiyle telefon görüşmesi gerçekleştiremeyen Abdullah Öcalan, 21 yılın ardından ilk defa 28 Nisan 2020’de ailesiyle telefon görüşmesi yaptı.

 

102 gündür tecrit için açlık grevindeler

 

Bir politika halini alan tecrit sisteminin kaldırılması için Kürtler başta olmak üzere çok sayıda insan, Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü için “özgürlük zamanı” hamlesi çerçevesinde dünyanın çeşitli kentlerinde eylemler gerçekleştiriyor. Son olarak Türkiye ve bölge cezaevlerinde tutulan siyasi tutsaklar tecridin kaldırılması talebiyle 27 Kasım 2020’de süresiz-dönüşümlü açlık grevi eylemi başlattı. Tutsakların eylemi 100’üncü gününü geride bıraktı.

 

Ankara’daki Barış Anneleri Meclisi de tecridin kaldırılması ve Abdullah Öcalan’ın özgürlüğüne kavuşmasını istedi.

 

‘Önderliğimizi zindanda tutarak bize zulüm yapıyorlar’

 

Barış Annesi Hatice Ay, “Ne barış var ne kardeşlik” diyerek Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin bir an önce kaldırılmasını istediklerini vurguladı. Tecridin kaldırılması durumunda zindanların da kendilerinin de rahatlayacağına işaret eden Hatice, barış ve kardeşliğin o zaman sağlanacağını kaydetti. Hatice, “Önderliğimizi zindanda tutarak bize zulüm yapıyorlar. Her şey tecridin kaldırılmasına bağlı. Biz Barış Anneleri olarak da sadece barış istiyoruz. Tecridin kaldırılması için halkın ayağa kalkması gerekir” sözlerine yer verdi.

 

‘Önderliğimizi istiyoruz’

 

 “Önderliğimiz üzerindeki tecrit kaldırılmalıdır” diyen Barış Annesi Kadriye Özkan ise barış istediklerine dikkat çekti. 20 yılı aşkın süredir Abdullah Öcalan üzerinde tecrit yürütüldüğüne işaret eden Kadriye, tecridin kaldırılması halinde barışın da geleceğini vurguladı. Tecridin kaldırılması için halkın ayağa kalkması gerektiğini dile getiren Kadriye şöyle devam etti: “Herkesin Önderlik için ayağa kalkması gerekir. Tecridin kaldırılması için cezaevleri açlık grevi eylemlerine başladı. Tutsaklar, Önderlik için açlık grevindeler. Önderliğimiz özgür olursa barış da olur her şey de olur. Aylardır açlık grevinde olan tutsaklara da ses olalım, destek verelim. Önderliğimizle kimseyi görüştürmüyorlar, avukatlarının yanına gitmesine bile izin vermiyorlar. Önderimiz serbest bırakılsın, biz Önderliğimizi istiyoruz.”

 

‘Tüm Kürtler tecrit altında’

 

Nezahat Yaşar da tecridin kaldırılması gerektiğini söyleyen kadınlardan. Abdullah Öcalan’ın 22 yıldır İmralı Adası’nda tecrit koşulları altında tutulduğunu belirten Nezahat, tecridin sadece Abdullah Öcalan üzerinde değil, tüm halk üzerinde ve cezaevlerindeki tutsaklar üzerinde de yürütüldüğünü kaydetti.  Cezaevlerindeki tutsakların tecridin kaldırılması için açlık grevi eyleminde olduklarını hatırlatan Nezahat, “Artık yeter! Kürtlerden korktukları için tecridi yürütüyorlar. Tüm Kürtler tecrit altında. Bunu kabul etmiyoruz. Devlet, Kürtlerin öncülerinden korkuyor. Mesele Kürt oluşumuzda. Korku duvarlarının aşılması gerekiyor, korkunun kırılması gerekiyor. Kimse korkmasın, Kürtler asla korkmadı. Bir olursak kimse bizimle başa çıkamaz, tecridi devam ettiremez” sözleriyle ulusal birliğin önemine de vurgu yaptı.