PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki ağırlaştırılmış tecrit devam ederken, Kürt halkı ve dostları ise bulundukları alanlarda sokaklara çıkararak yetkililerin bu duruma son vermesini talep ediyor. PKK ve PAJK’lı tutsakların ağırlaştırılmış tecride karşı başlattıkları süresiz-dönüşümlü açlık grevi eylemleri de 99’uncu gününde sürüyor. Hükümet yetkilileri tüm çağrılara karşı sessizliğini korurken, Barış Anneleri İnisiyatifi tecridi muhalefet, sivil toplum örgütleri ve kamuoyunun gündemine koymak, açlık grevlerinin sonlandırılması amacıyla diplomasi görüşmelerine başladı. Anneler bu kapsamda bugüne kadar İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ile görüşmeler gerçekleştirdi.

 

Yapılan görüşmelerde açlık grevlerinin gerek Meclis gerekse de hükümetin gündemine getirmek için çalışmalar yapılacağı sözü alan Barış Anneleri, önümüzdeki günlerde de görüşmelerine devam edecek.

 

‘Sesimizi kamuoyuna duyurmak istiyoruz’

 

Konu hakkında ajansımıza değerlendirmelerde bulunan Barış Annelerinden Bedia Gökgöz, gerçekleştirdikleri ziyaretlerin amacına dikkat çekti. Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin topluma da sirayet ettiğini söyleyen Bedia, “Sokaklarımıza dahi çıkamıyoruz. Sesimizi kimselere ulaştıramıyoruz. Çocuklarımız cezaevlerinde açlık grevinde. Hak ve hukuku bizden almışlar. Bizim üzerimizde de tecrit var. Bizler de anneler olarak bu tecridin sonlanması için yazarlar, demokratlar, insan hakları savunucuları ile görüşmeler yapıyoruz. Sesimizi bir yerlere ulaştırmalarını talep ediyoruz” dedi.

 

Bedia, kamuoyunun tutsakların seslerini duymasını gerektiğine işaret ederek taleplerinin yerine gelmesini istedi. Bedia, “Tutsakların talebi bizlerin de talebidir. Adalet istiyoruz hepimiz için” diye ekledi.

 

‘Barış öldürmeyle sağlanmaz’

 

Barış Annelerinden Aklime Keskin ise Kürt coğrafyasında yıllardır kan döküldüğünü ifade ederek, öldürmenin çözüm olmayacağını vurgulayan Aklime, “Bu ölümler ve tecrit bitsin istiyoruz. Dünyanın neresine giderseniz gidin, nereye bakarsanız bakın çözüm ve barış masada olur. Öldürmekle barış sağlanmıyor. Yıllardır dağlarda Kürtleri bitirdik diyorlar ama bitmiyoruz. Gittikçe daha da çoğalıyoruz. Tek bir çocuğumuz bile kalsa davasına devam edecek. Türkiye Cumhurbaşkanı kendini çok büyük görüyor ama barış için bir şey yapmıyor” ifadelerini kullandı.

 

Aklime, yıllardır barış için çabaladıklarının altını çizerek polis ve asker ailelerine şu çağrıda bulundu: “Gelsinler bizlere destek versinler, yanımızda dursunlar. Kapı kapı dolaşalım. Barışı sağlayabilecek kim varsa yanına gidelim hep beraber.”

 

‘Asker ve polis anneleri bizlere destek versin’

 

Barış Annelerinden Behiye Duman da açlık grevindeki çocuklarının seslerinin duyulmadığını söyleyerek, Kürtlerin önder olarak gördükleri Abdullah Öcalan’ın bir adada rehin tutularak tecrit koşullarında yaşatılmasının kabul edilemez olduğunu vurguladı. Bedia, cezaevlerinde cenazelerin çıkmaması için herkesin çabalaması gerektiğine işaret ederek, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun Kürt karşıtı olduğunu ve tüm dünyanın Kürtlere düşman olmasını savunduğunu belirtti. Behiye, Garê’de yaşamını yitiren asker ve polislerin annelerinin acısını paylaştıklarını dile getirerek, “Hükümet fakir fukaranın çocuklarını sağ olarak kurtarmak istemiyor. Bizler de buradan çağrı yapıyoruz tüm Türkiye’deki anneler seslerini buna karşı çıkarsınlar. Çünkü onların çocukları asker değiller. Hepsi fakir fukaranın çocukları. Bu ailelerin Kürt annelerinin elini tutması gerekiyor. O annelerin Barış Annelerinin yanına gelmesini ve bize destek vermesini istiyoruz. Bütün kurum ve kuruluşlara bizimle gelsinler. Çocuklarımızı ancak biz birlik olursak kurtarabiliriz” çağrısında bulundu.