ÖHD: Bu hukuksuzluk son bulmalıdır

  • 16:01 4 Mart 2021
  • Güncel
DİYARBAKIR- MEBYA-DER’e yönelik operasyona ilişkin yapılan açıklamada konuşan Avukat Gulan Çağın Kaleli, baskıların sindirme politikalarının tezahürü olduğuna işaret ederek, bu hukuksuzluğun son bulması gerektiğine değindi.
 
Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD), Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybeden Aileler ile Yardımlaşma Dayanışma Birlik ve Kültür Derneği’ne (MEBYA-DER) düzenlenen operasyona ilişkin dernek binasında açıklama yaptı. Toplantıda konuşan ÖHD Genel Sekreteri Gulan Çağın Kaleli, gözaltına alınan ve tutuklanan tüm dernek yönetici ve üyelerinin derhal serbest bırakılması çağrısında bulundu.
 
Dernek yöneticileri ve üyelerinin evlerine ilk olarak 27 Şubat tarihinde baskın yapıldığını hatırlatan Gulan, gözaltına alınanların MEBYA-DER üyeliği, evlerinde bulunan Yeni Yaşam Gazetesi ile Jineoloji Dergisi ve üyesi oldukları derneklerin “suç unsuru” görülmesi sonucu gözaltına alındığını belirtti.  İkinci baskının da 3 Mart’ta gerçekleştiğini belirten Gulan, bu baskında da 13 kişinin gözaltına alındığını kaydetti. Gözaltına alınanların çoğunun 60, 70 ve 80 yaşlarında olup kronik rahatsızlığı olan kişiler olduğuna dikkat çeken Gulan, “Aslolanın bu kişilerin ifadeye çağrılması gerekirken sabah saatlerinde ev baskınları ile gözaltına alınması hukuken de ahlaken de kabul edilebilir bir durum değildir. Kaldı ki pandemi koşullarında kronik rahatsızlığı bulunan yaşlı kişilerin uzun gözaltı sürelerine tabi tutulması da açıkça kötü muameledir” diye belirtti.
 
‘Sindirme politikalarının tezahürüdür’
 
MEBYA-DER’in çatışmalarda yaşamını yitiren kişilerin cenazelerine yönelik gayri insani tutumların ortaya çıkması durumunda cenazelerin teslimi ve hukuki süreçlerini takip eden bir sivil toplum kuruluşu olduğuna işaret eden Gulan, devletlerin ihlalleri görmezden gelmesi sonucu, sivil toplum kuruluşlarının bu ihlallere cevap olmaya çalıştığını söyledi. Gulan, “Özcesi pozitif yükümlülüğünü yerine getirmeyen devletin, koruma altına alamadığı hak alanlarında mücadele yürüten kurumlar, devlet eliyle kriminalize edilmeye çalışılmaktadır. Bu haliyle derneğin tüm çalışmaları benzer minvalde hak mücadelesi yürüten kurum ve kuruluşların çalışmaları gibi yasal ve hukuka uygundur. Yasal ve hukuki çerçeve dahilinde çalışma yürüten MEBYA-DER’e karşı başlatılan bu soruşturma ve operasyonlar iktidarın yargı maşasıyla sivil toplum alanını etkisizleştirme, sindirme politikalarının bir tezahürüdür. Ve tümüyle hukuka aykırıdır” ifadelerini kullandı.
 
‘Bu hukuksuzluğa son verilmeli’
 
Gulan, soruşturma kapsamında gözaltına alınanların birçoğunun MEBYA-DER’in kuruluş amacı olan hak mücadelesinde asıl hak kaybına uğramış kişiler yani anneler olduğuna işaret etti. Gulan, “Bu hukuksuzluğun yöneldiği kişinin kim olduğu önemli olmamakla beraber son zamanlarda iktidarın annelere yönelen pervasız tutumu kabul edilemezdir. Buradan bir kez daha iktidara ve bu hukuksuzluğa ortak olan yargı makamlarına çağrıda bulunuyoruz. Gözaltına alınan ve tutuklanan tüm dernek yönetici ve üyeleri derhal serbest bırakılmalı, bu hukuksuzluğa son verilmelidir” dedi.