Kalp krizi geçiren Muhlise’ye jandarmadan ölüm tehdidi

  • 09:38 4 Mart 2021
  • Güncel
 
Öznur Değer
 
ANKARA - Geçirdiği kalp krizi sonucunda bir haftadır yatağa kelepçeli bir şekilde hastanede tutulan Muhlise Karagüzel’in durumu ciddiyetini koruyor. Savcılık izni ile yalnızca bir kere annesini görebildiğini söyleyen kızı Zilan Karagüzel, annesinin hastaneye kaldırıldığı sırada jandarmalar tarafından “Bana bir yetki verilseydi, şu kurşunu senin kafana sıkardım” şeklinde ölüm ve cinsiyetçi tehditlere maruz kaldığını aktardı.
 
İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) 31 Mart 2020’de açıkladığı rapora göre Türkiye ve bölge cezaevlerinde 590’ı ağır olmak üzere toplam bin 564 hasta tutsak bulunuyor. Bu tutsaklardan biri de 60 yaşında ağır hasta tutsak olan ve 1 hafta önce geçirdiği kalp krizi sonucu hala hastanede tedavi gören Muhlise Karagüzel.
 
Elleri kelepçeli hastanede
 
Bir buçuk yıldır cezaevinde olan Muhlise Karagüzel (60),  yaşı ve ileri boyuttaki rahatsızlıklarına rağmen Kayseri Bünyan Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutulmaya devam ediyor. Ağır şeker hastalığının yanı sıra astım, kolesterol gibi çok sayıda kronik rahatsızlığı bulunan Muhlise, geçtiğimiz ay içerisinde burnundaki etten  kaynaklı solunum zorluğu nedeniyle ameliyat edilmişti. Geçtiğimiz hafta fenalaşan ve  ailesine haber verilmeden Kayseri Şehir Hastanesi’ne kaldırılan Muhlise’nin kalp krizi geçirdiği öğrenildi. Kalp krizi sonrasında ameliyata alınan Muhlise’ye,  anjiyo işlemi uygulandı. Doktorları Muhlise’nin durumunun kritik olduğunu ve cezaevinde kalamayacak durumda olduğunu söylese de Muhlise elleri kelepçeli bir şekilde hastanede tutuluyor.
 
Muhlise’yi kızıyla görüştürmediler
 
Kızı Zilan Karagüzel, annesinin durumundan duyduğu endişeyi paylaşarak, durumuna ilişkin son bilgileri paylaştı. 1 Mart’ta cezaevi idaresi tarafından telefonla arandığını kaydeden Zilan, cezaevi idaresinin, annesi Muhlise’nin 1 Mart’ta fenalaşması sonucu hastaneye kaldırıldığını belirttiklerini söyledi. İdarenin, annesinin ameliyata alındığını aktardığını dile getiren Zilan, “Bana çok net ve ayrıntılı bir bilgi verilmedi. Annemin hastaneye kaldırıldığını öğrendiğim gibi hemen Kayseri’ye hastaneye gittim. O arada Kayseri Şehir Hastanesinde yattığını da öğrendim. Hastaneye vardığım gibi annemle hiçbir şekilde görüşme yapamayacağı söylediler. Bunun üzerine ben de görüşmek için çok ısrar ettim, uzaktan da olsa görmek istediğimi ifade ettim. Hastaneye gittiğimde annem yoğun bakımdaydı. Durumu hakkında ayrıntılı bir bilgi alamadığım gibi gardiyan durumunun iyi olduğunu söyledi” sözlerine yer verdi.
 
Bir hafta önce kalp krizi geçirmiş
 
Zilan sonraki gün savcılık izni ile annesiyle yarım saat görüşebildiğini belirtti. Zilan, “Ben refakatçi olarak kalabileceğimi düşünürken, bana normal görüş saati verildi” sözleriyle duruma tepki gösterdi. Zilan, annesini görmesinin ardından durumunun anlatıldığı gibi iyi olmadığını gördüğünü vurguladı. Annesinin durumunun ağır olduğuna dikkat çeken Zilan, “Kalp krizi sonrası ameliyat edildiğini ve sıradan bir anjiyo olmadığını öğrendim. Cezaevi idaresi beni aradığında, annemin o gün fenalaştığını söylemişti ancak hastanede annemin bir hafta önce kalp krizi geçirdiğini ve bir haftadır da hastanede yattığını öğrendim. Annemin aileye bilgi verilmesini istemediğini söylediler. Tutsak böyle bir şeyi talep etmiş olsa bile çok ciddi bir durum olduğu için cezaevi idaresinin aileyi bilgilendirmesi gerekirdi” ifadelerini kullandı.
 
‘Doktorlar durumun iyi olmadığını söyledi’
 
Zilan, doktorun annesinin durumunun iyi olmadığını, ileri düzeyde şeker hastası olmasından dolayı normal tedavi uygulayamadıklarını kaydetti. Annesinin ayağa kalkacak hali olmamasına rağmen, ellerinin kelepçeli bir şekilde yatağa bağlı olduğunun altını çizen Zilan, kapının önünde çok sayıda jandarma olmasına rağmen, annesine kelepçe takılmasına tepki gösterdi. Zilan, “60 yaşındaki bir anneye dayatılan o uygulamanın tamamen insanlık onuruna aykırı olduğunu düşüyorum. Doktorlar onu gözlem altında tutuyor. Taburcu olup olmayacağı belli değil. Çıktığında yine cezaevine gönderilecek. Cezaevindeki şart ve koşulları biliyoruz. En sağlıklı insanın bile orada sağlığının bozulabileceği mekanlarken cezaevi, bunca rahatsızlıklara sahip olan annemin iyileşebileceğini düşünmüyoruz” şeklinde konuştu.
 
Muhlise ölümle tehdit edildi
 
Annesinin kalp krizi geçirmesinin ardından hastaneye kaldırılırken, jandarma tarafından tehdit, hakaret ve cinsiyetçi söylemlere maruz kaldığını belirten Zilan, Jandarmanın, annesini “Bana bir yetki verilseydi, şu kurşunu senin kafana sıkardım” sözleriyle tehdit ettiğini aktardı. Zilan şöyle devam etti: “Annemi görmeye gittiğimde durumunun hiç iyi olmadığını, lavabo ihtiyacını bile karşılayamayacak durumda olduğunu gördüm. Daha önce de defalarca kez belirtik ve gereken başvuruları yaptık. Birçok kronik rahatsızlığa sahip ve cezaevinde kalamayacak bir durumda. Dayatmalarımız sonucunda 1 ay önce burun ameliyatı oldu. Tam biraz rahatlamış derken kalp sorunu çıktı. Konuya ilişkin İHD’ye başvuruda bulunduk. Avukatlar da suç duyurusunda bulunacaklar. Gerekli yerlere gerekli başvurularda bulunacağız. Annemi ölümle tehdit eden komutan hakkında da suç duyurusunda bulunacağım.”
 
‘Cezaevlerinden cenaze çıkarmak istemiyoruz’
 
“Tutsaklarımız cezaevi içerisinde cezaevi yaşıyor” diyen Zilan, cezaevlerinin iyice darlaştırılıp zorlaştırıldığına işaret etti. Ailelerin çok kaygılı olduklarını ifade eden Zilan, “Her an annemin kötü haberini alacağım diye telefonlara cevap vermekten korkuyorum. Yaşı ve hastalıkları gereği bir an önce tahliye edilmeli. İnsanlık dışı uygulamaların yapılmasını artık kabul etmiyoruz. Yetkililerin bir an önce adım atması gerekir. Biz artık cezaevlerinden cenaze çıkarmak istemiyoruz. Ben iki gün önce bu olayı yaşarken ertesi gün 2 annenin gözaltına alınıp tutuklandığını duydum. İnsan haklarına dair paketler açıklanıyor. O paketlerin içindeki maddeleri savunan insanlar bugün cezaevlerini dolduruyor. Paketin açıklandığı gün yaşı ileri olan 2 annenin tutuklanması, sistemin ne kadar samimiyetsiz olduğunu gösteriyor" dedi.