İşkence faili polislerin basın açıklaması alanına gelmesine tepki

  • 13:00 2 Mart 2021
  • Güncel
İZMİR - Kadınlar Birlikte Güçlü, 24 Şubat’ta yaptıkları basın açıklamasına işkence faili polislerin de getirilmesine karşı yaptığı basın toplantısında İzmir Valiliğine seslenerek, “Polisi kadınlara karşı değil, kadına yönelik şiddetin önüne geçmek için görevlendirin” mesajı verdi.
 
Kadınlar Birlikte Güçlü (KBG) İzmir, 24 Şubat’ta Karşıkaya’da gerçekleştirilen basın açıklamasında polis ablukası, polisin tavrı ve Boğaziçi protestolarına destek eyleminde gözaltına alınan öğrencileri çıplak arama işkencesine maruz bırakan polisin alana getirilmesine ilişkin İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi’nde basın toplantısı düzenledi. Basın metnini kadınlar adına Rozana Urkun ve Ayşenur Kizaroğlu okudu.
 
‘Polisin derdi pandemi değil’
 
Özellikle 15 Temmuz darbe girişiminden sonra ilan edilen olağanüstü hal (OHAL) baskılarının sertleşerek devam ettiğini dile getiren Rozana, pandemi döneminde de artan saldırıların sebebini “kadınların ‘makbul kadın’ kalıbına girmemesi ve kazanımlarına sahip çıkması” olarak ifade etti. Karşıyaka’da basın açıklamasının engellenmeye çalışıldığını belirten Rozana, “Eylemimizin içeriğine göre, kullanacağımız müzikler, dövizlerimiz, materyallerimiz sansürleniyor. Alana getirilen onlarca polis, bizleri ablukaya alarak halkla iletişimimiz koparılıyor. Üslupları kaba, saygısızca olan polis amirlerinin emriyle etrafımızı birkaç tur saran polislerin, fiziki mesafeye dikkat etmeyerek konumlanmaları ve bizlere yine fiziksel mesafeyi aşarak yaklaşmaları dertlerinin pandemi olmadığını gösteriyor” dedi.
 
‘Kadınlar sesini duyuramasın diye abluka altına alınıyor’
 
Ayrıca etraftaki yurttaşların eylemcilerden uzak tutulmaya çalışıldığını ve açıklamayı dinlemek isteyenlerin engellendiğini vurgulayan Rozana, “Sözlerimizin özellikle kadınlara ulaşmasını engellemek istiyorlar. Çünkü kadınlardan, gücümüzden korkuyorlar. Ablukanın içinden durumu teşhir edip, sesimizi her şeye rağmen duyurduğumuzda ise bizi ‘provokasyon’ ile suçluyorlar. Basın açıklamamızı bitirip gitmek istediğimizde ise önümüzü kesip toplu halde yürümemizi engellemek istiyor, bağırıp çağırıyor, gözaltına almakla tehdit ediyorlar” ifadelerini kullandı.
 
‘Gözdağı verilmek isteniyor’
 
Yine 24 Şubat Çarşamba günü yapılan basın açıklaması öncesinde mor tüllerin hedef alındığını, fiziksel mesafe kuralının hiçe sayıldığını dile getiren Ayşenur Kizaroğlu ise “Uyarılarımıza rağmen erkek polislerin mahremiyet sınırlarını ihlal edecek şekilde durmaları engellenmedi. Daha da vahimi, Boğaziçi eylemleri sırasında gözaltına alınanlara çıplak arama yapan iki kadın polisin alana getirilmesi, genç kadın arkadaşlarımızın travmasını tetikledi. Öfkemizi arttırdı. Teşhir ve alandan çıkarılmalarını talep etmemize rağmen yerlerinden kımıldatılmadılar. Çıplak arama işkencesi uygulandı ve işkenceciler alana getirilerek gözdağı verilmek isteniyor. Ama bizler, çıplak aramanın bir insanlık suçu, hak ihlali olduğunu haykırmaya devam edeceğiz” diye belirtti.
 
‘Halk polise tepki gösterdi’
 
Toplanma ve basın açıklaması yapmanın bir yurttaşlık hakkı olduğunu ifade eden Ayşenur, “Demokratik hakkımızı kullanmamızı engellemeye çalışmakla yasaları çiğneyenler sizlersiniz. Basın açıklaması sonunda önümüze geçip, Karşıyaka çarşısında toplu halde yürümemizi engellemeye çalışmanızın halk tarafından da tepkiyle karşılandığının farkındasınız değil mi” diye sordu.
 
İzmir Valiliği ve İzmir Emniyet Müdürlüğü’ne toplantı ve gösteri yürüyüşü yapma, düşünce ve ifade özgürlüğü gibi demokratik hakları kullanmanın engellenmesinden vazgeçilmesi çağrısında bulunan Ayşenur, “Anti demokratik uygulamalarınız mücadelemizi engelleyemeyecektir. Alana getirdiğiniz onlarca polisi, kadınların şiddet görmesinin, tacize, tecavüze uğramalarının, katledilmelerinin, çocuk istismarının önüne geçmek için görevlendirseniz daha faydalı olur. Çünkü bizler değiliz onlardır suçlu olanlar” şeklinde konuştu.