Öznur Değer

 

ANKARA - Bandırma Cezaevi'nden Afyon Cezaevi’ne sevk edildiği sırada çıplak aramaya maruz kalan H.Y.’nin avukatı tarafından Afyon Cumhuriyet Başsavcılığı’na yapılan suç duyurusuna “Mevzuata uygun” yanıtı verildi.

 

Cezaevlerinde ve gözaltı merkezlerinde rutin bir hal alan çıplak arama işkencesi, her geçen gün yaygınlaşarak devam ediyor. Elde edilen raporlar ve tutanaklarla somutlaşmasına rağmen yargı mercileri çıplak arama işkencesini kabul etmediği gibi, cezaevi idaresinin görevini yaptığı şeklinde kararlar vererek işkenceyi aklıyor. 

 

Çıplak arama işkencesine maruz kalmasına rağmen, savcılığın “kovuşturmaya yer olmadığına” dair karar verdiği tutsaklardan biri de Afyonkarahisar 1 Nolu T Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunan H.Y.

 

50’ye yakın gardiyan tarafından çıplak arama ve işkence

 

Afyonkarahisar 1 Nolu T Tipi Kapalı Cezaevinde bulunan tutsak H.Y.’nin maruz kaldığı çıplak arama işkencesi 20 Şubat 2020’de avukatı  ile yaptığı görüşmede ortaya çıktı.  Avukatı, H.’nin, 12 Şubat 2020 tarihinde bulunduğu Bandırma Cezaevi’nden Afyon’a sevk edildiğini ve sevk esnasında 50’ye yakın gardiyan ve robokop kıyafetli görevliler tarafından çıplak aramaya, darp ve işkenceye maruz kaldığını belirtti. Avukat, müvekkilinin ağırlaştırılmış müebbet hükümlüsü olmadığı halde tek kişilik hücrede barındırıldığını, havalandırmaya günde sadece 1 saat ve tek başına çıkarıldığını, hiçbir sosyal etkinlikten, kantin alışverişinden faydalandırılmadığını belirttiğini kaydetti.

 

18 kişiye birlikte işkence edilmiş

 

Konuya ilişkin Afyonkarahisar Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunan avukatın suç duyurusunda bulunduğu tutanakta şu ifadeler yer aldı: “Bandırma'dan Afyonkarahisar'a getirildikten sonra, cezaevi girişinde çıplak arama yapılmak istendiğini, 50'ye yakın gardiyan ve robokop kıyafetli görevlinin olduğunu, 'çıplak aramanın insan onuruna aykırı bir uygulama olduğunu, cihazla arama yapılabileceğini' söylediklerini ve çıplak aramayı kabul etmediklerini, bu nedenle kurum ikinci müdürünün emriyle gardiyanların kendilerini üçer kişi olarak karanlık küçük kabinlere aldığını, en az 5 gardiyanın zorla kıyafetlerini çıkardığını, bu sırada tekme ve yumrukla saldırdıklarını, hakaret içeren ve rencide edici pek çok ifade kullandıklarını, darp raporu almak için cezaevinde doktor muayenesinden geçirilmediklerini, zaten cezaevinde doktor olmadığını, hastaneye sevk edilmediklerini, aynı gün sevk olan 18 kişinin de aynı uygulamayı yaşadığını belirtmiştir.”

 

Çıplak arama mevzuata uygunmuş!

 

Savcılık, yapılan suç duyurusuna “kovuşturmaya yer olmadığı” yönünde karar verdi. Çıplak aramanın mevzuata uygun olduğu belirtilen takipsizlik kararında, “Bahse konu şikayet ile ilgili kurum uygulamalarının mevzuata uygun olduğu, hükümlüye mevzuat dışında keyfi uygulamanın söz konusu olmadığı, hakkında yapılan işlemlerde herhangi bir suç ve suç unsuruna rastlanılmadığı, hükümlünün darp edilerek tehdit ve hakarete maruz bırakıldığı, kendisine işkence yapıldığı iddia edilmiş ise de, soyut iddia dışında her türlü şüpheden uzak somut delil ve emareye rastlanılmadığı anlaşılmakla; şüpheli hakkında üzerine atılı suçlarda kamu adına kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildi”  ifadeleri yer aldı.

 

AYM’ye taşınacak

 

Takipsizlik kararın ardından söz konusu uygulamaya maruz kalan tutsağın avukatı konuyu Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) taşıyacağını belirtti.