‘Devrimle beraber 8 Mart kutlamaları anlam kazandı’

  • 09:06 1 Mart 2021
  • Güncel
 
Dîcle Demhat
 
KOBANÊ - Kuzey ve Doğu Suriye’de 8 Mart Dünya Kadınlar Günü programını değerlendiren Kongreya Star Fırat Bölgesi Koordinasyon üyesi Mizgîn Xelîl, Rojava Devrimi öncesinde Kürt kadınlar olarak 8 Mart’ı gizli kutladıklarını belirtirken, “Bugün ise Kuzey ve Doğu Suriye’de bulunan bütün halklardan kadınların katılımıyla büyük bir coşku ile kutluyoruz” dedi.
 
ABD’nin New York kentinde 8 Mart 1857'de bir tekstil fabrikasında ağır çalışma koşullarına ve emek sömürüsüne karşı direnen işçi kadınların saldırıya uğraması ve fabrikaya kilitlenmesinin ardından fabrikada çıkan yangında 129 işçi yaşamını yitirdi. Bu katliamdan yıllar sonra 26-27 Ağustos 1910’da Danimarka’nın Kopenhag kentinde 2. Enternasyonale bağlı kadınlar toplantısında (Uluslararası Sosyalist Kadınlar Konferansı) Almanya Sosyal Demokrat Partisi önderlerinden Clara Zetkin, bir günün “Dünya Kadınlar Günü” olarak belirlenmesi önerisinde bulunur ve önerisi oy birliği ile kabul edilir. Tarihin 8 Mart olarak saptanışı 1921'de Moskova'da gerçekleştirilen 3. Uluslararası Kadınlar Konferansı'nda (3. Enternasyonal Komünist Partiler Toplantısı) gerçekleşti. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 16 Aralık 1977 tarihinde 8 Mart'ın "Dünya Kadınlar Günü" olarak anılmasını kabul etti. Yaklaşık 100 yıldır kadınlar bugünü bir direniş ve mücadele günü olarak karşılıyor.
 
Kuzey ve Doğu Suriye’de Rojava Devrimi’nden önce 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlamalarını ve Rojava Devrimi ile beraber elde edilen kazınmaları, Fırat Bölgesi Kongreya Star Koordinasyon üyesi Mizgîn Xelîl ile konuştuk.
 
‘Devrimden önce 8 Mart’ı gizli kutluyorduk’
 
BAAS rejimi döneminde kadınların 8 Mart’ı kutlayamadığını söyleyen Mizgîn, kadınların o günü sadece tatil olarak karşıladıklarını belirtti. Mizgîn, “Fakat Rêber Apo’nun felsefesiyle beraber hem Ortadoğu’da hem de dünya genelinde bugün daha anlamlı oldu. Öncü kadınların mirası temelinde bugün kadınlar dünyanın her yerinde 8 Martı büyük bir coşkuyla kutlamakta. BAAS rejimi döneminde 8 Mart tatil günüydü. Biz Kürt kadınları Rêber Apo’nun felsefesiyle tanıştığımız için gizli bir şekilde bugünü ya evlerde ya da farklı mekanlarda yöresel kıyafetlerimizle kutlardık. Bugünün anlamı üzerine gizli seminerler yapılırdı. Yaptığımız etkinliklere Rojava’da bulunulan Arap, Süryani ve diğer halklar katılmazdı. Fakat devrim süreciyle beraber diğer halklar da 8 Mart etkinliklerine katıldı” dedi.
 
‘Devrim, kadınlar için bir sembol oldu’
 
Kadın devrimi olarak tanımlanan Rojava Devrimi ile beraber öncü kadınların mirası temelinde kadın kazanımlarına sahip çıktıklarını dile getiren Mizgîn, bu temelde 8 Mart’ı büyük bir coşku ile karşıladıklarını aktardı. Mizgîn, “Devrime öncülük eden kadınlar olduğu için devrimle beraber kadın kurumları ve örgütleri oluştu. Kadınlar yaşamın her alanında yer aldı. Bir günü değil bütün günleri 8 Mart olarak devrimci öncü kadınların mirası temelinde karşıladık. Rojava Devrimi’yle beraber Kuzey ve Doğu Suriye alanları genişledi ve bu temelde sadece Kürt kadınları değil, Kuzey ve Doğu Suriye’de yer alan bütün halklardan kadınlar bu miras temelinde yaşamın her alanında örgütlendi. Gizliden kutladığımız 8 Mart’ı bugün Kuzey ve Doğu Suriye’nin her alanında kutluyoruz. 8 Mart hazırlıklarımız 23 Şubat’ta başladı ve hala devam etmekte. 8 Mart’a katılımlar eskiden 300 civarı iken, şu an binlerce kadın her halktan katılım sağlamakta. 8 Mart alanı bir renk cümbüşüyle süslenmekte. 8 Mart’tan 21 Marta kadar kadınlar alanlarda yer almakta. Kuzey ve Doğu Suriye Devrimi dünya kadınları için büyük bir sembol olurken, bu devrimle beraber sadece Kürt kadını değil Arap, Süryani, Çerkes, Türkmen ve diğer halkların kadınları da kendi öz iradeleriyle bu sembolün bir parçası oldu” şeklinde konuştu.
 
‘1857’de başlayan mücadele devam ediyor’
 
Dünya genelinde birçok defa devrimlerin olduğunu fakat devrimle beraber kadınlara haklarının verilmediğini vurgulayan Mizgîn, “1857’de katledilen kadınların mirası bugüne kadar geldi. Kürt tarihinde Beritan, Zilan, Sara, Pakize, Zehra, Leyla Agirî ve binlerce öncü kadın, arkalarında dünya kadınları için büyük bir miras bıraktı. Bu miras temelinde yürüyen öncü kadınlar her zaman erkek egemen devlet zihniyetlerinin hedefi haline geldi. Kuzey Kürdistan’da Leyla Güven, Ayşe Gökkan, Kuzey ve Doğu Suriye’nin Şedadê’de katledilen Seida Feysel El Hermas ve Hind Letif El Xidar, Helincê, Til Rıfat, Silopi ve Paris’te katledilen öncü kadınların mirası temelinde Rojava Devrimi’nde elde ettiğimiz kazanımları korumak için bugün Kuzey ve Doğu Suriye’de bulunan bütün halklardan kadınlarla birlikte mücadele ediyoruz. Onun için sadece 8 Mart’ı değil bütün günleri kadınlar günü olarak ele alıyoruz” diye kaydetti.  
 
Kuzey ve Doğu Suriye’nin 8 Mart planlaması
 
Mizgîn, bu yılki 8 Mart hazırlıklarına değinerek, şunları dile getirdi: “Aynı felsefe ve ideoloji temelinde her sene farklı sloganlar altında 8 Mart’ı kutluyoruz. Bu sene ise ‘Mücadelemiz Kadın Devriminin Güvencesidir’ sloganıyla 8 Mart çalışmalarına başladık. Bütün kadınların 8 Mart’ın önemini bilmesi için 23 Şubat’a seminer vermeye başladık. 8 Mart’la ilgili broşürler dağıtıldı. 1 Mart’ta kültürel etkinliğimiz, 2 Mart’ta devrime öncülük eden YPJ savaşçılarını desteklemek amacıyla görkemli bir yürüyüşümüz, 3 Mart’ta engelliler için bir kutlama olacak. 4 Mart’ta devrimle beraber erkeğin değişim ve dönüşümü, her iki cins arasında eşitliğin sağlanması için erkeklerin katılımıyla 8 Mart’ta bir yürüyüş gerçekleşecek. 5 Mart’ta Rêber Apo’nun Suriye’ye ilk geldiğinde gittiği Elpelure köyünde bir sergi düzenlenecek, 6 Mart’ta genel Rojava’da eylemler olacak. Kobanê Kantonu’nda bulunulan Şehit Dicle Şehitliği, 25 Haziran 2015’te DAİŞ katliamı sonucu yaşamını yitirmiş sivillerin bulunduğu Berxbotan ve Kobanê’de bulunulan şehitlikler ziyaret edilecek, 7 Mart’ta Genç Kadın Birliği tarafından etkinlik düzenlenecek ve 8 Mart’ta yapılacak olan yürüyüşle Fırat Bölgesi’nde bulunan bütün halklardan kadınlar 8 Mart alanında yöresel kıyafetleriyle yer alacak.”
 
‘Hep beraber mücadele edelim’
 
Mizgîn konuşmasını şöyle sonlandırdı: “21’inci yüzyılda dünya kadınları ile Kuzey ve Doğu Suriye kadınları olarak tek sesle işgalci erkek zihniyeti karşısında duruşumuzu gösterdik. Bu temelde de işgalci ve faşist devletler kadın iradesini kırmak için her gün kadınları hedef aldı. İşgalci ve faşist zihniyetin karşısında durmak için bütün dünya kadınlarına sesleniyorum: Öncü kadınların mirasını korumak ve onların çizgisinde yürümek için 8 Mart’ı büyük bir coşku ve tek bir sesle kutlamalıyız. Bu seneki 8 Mart özgür kadının ve öncü kadınların 8 Mart’ı olacaktır.”