
'Anadili Kadınları' asimilasyona karşı duracak
- 09:05 21 Şubat 2021
- Güncel
İSTANBUL - Kadının dil üzerindeki tarihsel rolüne dikkat çekmek ve anadillerini korumak adına Anadili Kadınları Grubu oluşturuldu. Grup içerisinde yer alan Rozerin İldan, “Asimilasyonla mücadele konusunda kadınlara çok sorumluluk düşüyor. Asimilasyonun bitmesi için de kadının kendini yeniden yaratması ve sisteme karşı gelmesi lazım” dedi.
Birleşmiş Milletler (BM) Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) tarafından 2000 yılında 21 Şubat günü “Dünya Anadil Günü” olarak ilan edildi. Kaybolmayla yüz yüze olan dillere dikkat çekilen bu günde farkındalık etkinlikleri yapılarak bu dillerin yaşatılması için çalışmalar örgütlendiriliyor. Türkiye’de bir ilk olma özelliği taşıyan “Anadili Kadınları” oluşturdukları grup ile anadillerine sahip çıkmayı hedefliyor. Çeşitli halktan kadınların bir araya gelerek oluşturduğu grup, ilk olarak 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü’nde yayınladıkları “Anadili yaşatır, İstanbul Sözleşmesi yaşatır” başlıklı video ile kendilerini tanıtmışlardı. Dünya Anadil Günü için de 25 Şubat günü online bir etkinlik düzenleyecek olan Anadili Kadınları, her kadının hikayesini kendi dili ile dinleyecek.
Anadili Kadınları grubunda yer alan aynı zamanda Kürt Araştırmalar Derneği üyesi olan Rozerin İldan ile gruplarını ve amaçlarını konuştuk.
Grubun ilk olarak bir yıl önce Kürt kadınların çağrısıyla bir araya geldiğini söyleyen Rozerin, daha sonra grubu geliştirme ve sürdürme kararı alındıklarını dile getirdi. Dil üzerine nasıl çalışmalar yapılabileceğini tartışmaya başladıklarını kaydeden Rozerin, “Kadınlar kollektif olarak ne yapabiliriz diyerek derin yoğunlaşmalar yaşadık. Bizler de dil üzerine bir grup kuralım dedik. Bir toplantıda bir araya geldik ve ‘Anadili Kadınları’ grubunu kurmaya karar verdik. Çalışmalarımızı bu ad altında yürütmeye başladık. İlk çalışmamızı da 25 Kasım’da yaptık. Dile dönük saldırılara dikkat çektik. 25 kişi ile grubu kurmuştuk ama şuan 40 kişi olduk. Bu bizler için büyük bir başarıdır” diye belirtti.
‘Ortaklaşmak zorundayız’
Kendilerine sıkça sorulan sorulardan birinin “Neden bir araya geldiniz?” olduğunu söyleyen Rozerin, “Öyle bir sitemde yaşıyoruz ki örgütlenmesen, kurumsallaşmasan, yan yana gelmesen kendini yaratamazsın. Kadınlarla yan yana gelmesek, ortak bir çalışma yürütemezsek ileriye dönük bir adım atamayız. Bunun nedeni de kadınların bir direniş tarihi var. Bizler de kadınların bu direniş tarihini savunmak istiyorsak yan yana gelmemiz zorunludur. Bu yüzden kendimizi anadilimizde daha da güçlendireceğiz. Büyük bir ortaklaşma da yapacağız. Bu kararlılığımızla da başarılı olacağımıza inanıyoruz” dedi.
Kadın-dil ilişkisi
Rozerin, özellikle kadın grubu oluşturmalarındaki amaca da değinerek, kadın ve dil ilişkisinin tarihi olduğuna işaret etti. İlk konuşmanın kadın ile ortaya çıktığını ifade eden Rozerin, “Dil anlamında çalışmaları ve gelişimini kadınlar inşa etmiştir. Kadın yaşamın tamamını kurmuştur. Bununla da bağlantılı olarak dili de kadınlar oluşturmuştur. Kadın-dil ilişkisi oldukça derindir. Şuan dil üzerinde büyük bir asimilasyon var. Özellikle toplumda bu yürütülüyor. Bu yüzden asimilasyonla mücadele konusunda kadınlara çok sorumluluk düşüyor. Asimilasyonun bitmesi için de kadının kendini yeniden yaratması ve sisteme karşı gelmesi lazım. Çünkü yüzyıllardır kadınlar üzerinde erkek zihniyetinin yürüttüğü bir politika var. Kadınların kendi sitemini ve geleceğini yaratması gerekiyor. Bu noktada dile de sahip çıkılması gerekiyor” şeklinde konuştu.
’Dili yaşamın her alanında korumalıyız’
21 Şubat Dünya Anadil Günü’ne de dikkat çeken Rozerin, dili bir gün değil her daim korumak gerektiğinin altını çizdi. “Bizler hem kadın haklarını hem de dilimizi savunuyoruz” diyen Rozerin, Anadili Kadınları’nın da bu amaçla oluştuğunu kaydetti. Rozerin, “21 Şubat’ta anadil üzerine bir yoğunlaşma yaratmak istiyoruz. Bu kapsamda bir panel düzenleyeceğiz. Yine bir spot hazırladık. Dilin önemini her daim dile getireceğiz. Bu amaçla dilin geleceği için bir alt yapı hazırlamak istiyoruz. Kadın yaşamdır diyoruz. Yaşamımız ve toplumun yaşamı için kendi dilimizi oluşturup korumalı ve geliştirmeliyiz. Bunlar birbiri ile bağlantılıdır. Bizim yaşamımızla birebir bağı vardır. Bundan dolayı 21 Şubat’ta kadının ve dilin korunması için çalışmalarımızı daha da derinleştirip büyüteceğiz” dedi.
‘Dilimiz ayrı hikayelerimiz aynı’
25 Şubat günü Anadili Kadınları olarak gerçekleştirecekleri online panele dair de bilgi veren Rozerin, panelde kadınların hikayeleri üzerinde duracaklarını söyledi. Bu sistemde yaşayan kadınların dili farklı olsa da hikayelerinin bir olduğunu vurgulayan Rozerin, “Kadınlara saldırılar aynıdır ya da direnişleri aynıdır. Bundan dolayıdır ki dil noktasında da bir ortaklığın olması gerekiyor. Her kadın bir hikayedir diyoruz. İşte bu yüzden bizler hepimiz kendi hikayemizi kendi anadilimiz ile söylemek, anlatmak istiyoruz. Bizler ortak bir yaşamı sürdürüyoruz. Bu yüzden de hikayemiz de birdir. Her kadının hikayesi ayrıdır kuşkusuz. Ama yaşanmışlıklarımız aynıdır. Dünyanın neresinde olursa olsun kadınlar benzer şeyler yaşıyor. Dilimiz ayrıdır ama hikayemiz birdir diyoruz. Panelimizin amacı da o ortaklığı yakalamak. Bu anlamda her kesi panelimize bekliyoruz” çağrısında bulundu.
Anadili Kadınları’nın hazırladığı 25 Kasım videosunu ve 25 Şubat’ta yapacakları panele kayıt için aşağıdaki linkleri tıklayabilirsiniz: