Eğitim Sen’li Hatice Efe: Anadilde eğitim haktır

  • 09:01 21 Şubat 2021
  • Güncel
 
DİYARBAKIR - Anadilde eğitimin yasak olmasına dair değerlendirmelerde bulunan Eğitim Sen Diyarbakır 1 Nolu Şube Sekreteri Hatice Efe, “Zihin ve duygu dünyası anadil ile inşa edilir. Anadilde eğitim almak haktır, bu hak görmezden gelinemez” dedi.
 
Dil insanlar arasında en önemli yere sahip olduğu kadar aynı zamanda kültür taşıyıcısı olarak da kabul edilir. Bundan kaynaklı kişinin anneden öğrendiği dil kişinin kendini ifade etmesinde daha çok paya sahiptir. Ancak sistemin politikaları anadile teşvik etmek yerine kişileri anadillerinden uzaklaştırmaya ve unutturmaya çalışıyor.
 
Birleşmiş Milletler (BM) Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO), 2000'de 21 Şubat tarihini Dünya Anadil Günü olarak ilan etti. Sistemler yüzyıllardır kendi iktidarlarını var etmek ve ayakta tutmak adına dilleri yok etmek için farklı politikalar sergilemişlerdir. Bu politikaların temelini anadil yasağı oluşturuyor. Türkiye de bu politikaların ve anadil üzerinde baskının olduğu ülkelerin başında geliyor.
 
Anadilde eğitimin yasaklanması ve anadilin seçmeli ders olarak verilmesi ile ilgili Eğitim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Diyarbakır 1 Nolu Şube Sekreteri Hatice Efe değerlendirmelerde bulundu.
 
‘Çok dillilik çok kültürlülük demektir’
 
UNESCO tarafından ilan edilen 21 Şubat Dünya Anadil Günü’nün önemine değinen Hatice, böyle bir güne ihtiyaç duyulmasının nedeninin egemen ideolojilerin tek tipleşmeye giderek, kendi dillerini halka dayatmaları olduğunu hatırlattı. Hatice, “Dünyada 7 binin üzerinde dil var. Ama iki haftada bir, bir dilin yok olduğu biliniyor. Bu da şu anlama geliyor her bir ülkede birden çok fazla dil konuşuluyor. Ama ulus devletin politikalarından dolayı bu dillerin çoğu ölmekle yüz yüzedir. Bunun önüne geçmek için ilan edilen bir gündür. Çünkü bir dil; bir dünya, bir insan ve bir kültürdür. Çok dillilik çok kültürlülük demektir ve bu da yaşamın kaynağını oluşturuyor. Dilleri yok etmek yerine, yaşatmak ve teşvik etmek gerekiyor” şeklinde ifade etti.
 
‘Zihin ve duygu dünyası anadil ile inşa edilir’
 
Hatice, “Bütün devletlerin dilleri yaşatmak için sorumlulukları var, bunun için de BM’nin her devlete verdiği sorumluluklar var” diyerek, Türkiye’de bu sorumlulukların yerine getirilmediğine işaret etti. Hatice, “Türkiye’de hala tek dil, tek millet dayatması var. Yüzyıllık cumhuriyet ideolojisinin devam ettirildiğini görüyoruz. Eğitim-Sen olarak şunu belirtiyoruz: insanların kendilerini anadillerinde ifade etmesi çok önemlidir. Anadilde eğitim almak bir haktır ve bu hak görmezden gelinemez. Çünkü zihin ve duygu dünyası anadil ile inşa edilir, gözlerinizi bununla açarsınız. Aslında anadil kimliğin bir parçasıdır. Bunları yok etmek insanları yarım bırakmaktır. Kimliklerini sakatlamaktır. Çocuklar nezdinde değerlendirme yaptığımızda anadillerinde eğitime başlaması algılarını ve açıklama kapasitelerini artırır. Ortada yaşanan eşitsizliği kaldırır” diye belirtti.
 
‘Herkes diline göre yaşamayı bilmeli’
 
Farklı dillere mensup çocukların okula başlarken Türk olan öğrencilere oranla 1-0 geride başladıklarını söyleyen Hatice, devletin farklı diller üzerinde uyguladığı politikaların farklı dilleri yok etmek olduğunu belirtti. Hatice, “Bu politikalar ile çok dilliği yok etmektir. Tek tipleştirmektir ve tek tipleştirme renksizliktir, üretememe halidir. Bu hayatın her alanında yoksunluk demektir. Bu kabul edilemez bir durumdur. Herkes dillerine göre yaşayabilmeli ve devlet bu olanakları sağlamalıdır. Anadillerin seçmeli ders olarak verilmeyi kabul etmiyoruz. Okullarda anadilin seçmeli ders halinde bile verilmediğini biliyoruz. Okullarda seçmeli ders olarak verildiği söyleniyor ancak öyle değil. Resmiyette Kürtçe seçmeli ders ancak fiiliyatta öyle değil. Çünkü öğrencilerin bu dilleri seçmeli olarak almalarına izin verilmiyor” dedi.
 
‘4 kişiden sadece birinin ataması yapılıyor’
 
Kürt Dili ve Edebiyatı bölümünden her yıl yüzlerce öğrencinin mezun olduğunu hatırlatan Hatice, Kürtçe öğretmenlerin de ataması yapılmayan öğretmenler arasında yer aldığını söyledi. Hatice, “Kürtçe seçmeli dersin seçtirilmemesine dair idareciler şunu diyor: Yeterli derecede öğretmen yok. Ancak gerçeklik bu değil çünkü ataması yapılmayan binlerce öğretmen var. Her yıl Kürtçe öğretmenlerden sadece bir kişinin ataması yapılıyor. Bu eğitimciler 4 yıl boyunca okul okuyor. Ancak 4 yıllık eğitimden sonra ataması yapılmıyor. Bu atamalar ihtiyaç olduğu halde yapılmıyor. Buna yönelik çalışmalarımız var. Ancak bu kabul edilemez bir durumdur” şeklinde kaydetti.
 
‘Öğrencilerde ciddi bir kopuş yaşandı’
 
Hatice, pandemiden kaynaklı derslerin online verildiğini anımsatarak, bu eğitimi kırsal kesimlerde yaşayan öğrencilerin hiç alamadığını ve bunun yanı sıra Türkçe bilmeyen öğrencilerin online eğitimde daha çok zorlandığını vurguladı. Hatice, ancak online eğitime ulaşamayan öğrencilerin Türkçe eğitim alma hakkının da elinden alındığını kaydederek, “Belli bir kesim öğrencide ciddi bir kopuş yaşandı. Bunu toparlamak elbette güç olacaktır” diye konuştu.