Anadilini yaşatan çocuklardan çağrı: Kürtçe eğitim istiyoruz

  • 09:08 20 Şubat 2021
  • Güncel
Habibe Eren
 
ANKARA - Ankara’da yaşayan Roza Karaaslan ve Amara Üstündağ adlı çocuklar tüm baskı ve asimilasyon politikalarına rağmen anadili Kürtçe’yi konuşuyor. Roza ve Amara herkesin kendi anadilinde eğitim görmesi ve oyunlarını oynayabilmesi gerektiğini belirtiyor.
 
Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) Genel Kurulu, 1999 yılında aldığı bir kararla 21 Şubat gününü, “Uluslararası Anadili Günü” olarak kabul etti ve ilk kez 2000 yılında, dünya çapında kültürel çeşitliliği ve çok dilliliği desteklemek amacıyla “Dünya Anadili Günü” kutlanmaya başlandı. Anadil iletişim ve kültür için önemli bir olgu olsa da politik olarak uygulanan yasaklar ve halklar üzerinde yürütülen politikalar dillerin yok oluşunu da beraberinde getiriyor.
 
Kürt meselesinin en önemli sorunlarından biri “anadil” üzerindeki baskı ve statüye kavuşturulmamış olması. Türkiye’de konjoktüre göre belirli dönem dil konusunda bir yumuşamaya gidilse de genellikle inkar ve yok sayma üzerinden bir politika yürütülüyor. Anadilde eğitim talebi yıllardır dillendirilirken bu talebin, hala kabul görülmemiş olması Kürtlere ve Kürtçe’ye nasıl bakıldığını da gösteriyor.
 
Özellikle metropol kentlerinde ana dillerini konuşan çocuk sayısı asimilasyon ve baskı politikalarından dolayı giderek azalıyor. Kişinin doğduğu andan itibaren annesinden dinlediği ninniyle başlayan süreç içerisinde çevresinden öğrendiği anadilinin yasaklanması ya da anadilinde eğitim görmesinin engellenmesi çocuklar üzerinde çok ciddi boyutta travmalara yol açıyor. Ancak tüm bu baskı ve olumsuzluklara rağmen anadili yaşatmak için uğraşanlar var.
 
Ankara’nın farklı ilçelerinde yaşayan Roza Karaaslan (8)  ve Amara Üstündağ (11) Ankara’da dillerini öğrenen ve yaşatan çocuklardan. 21 Şubat Anadil Günü kapsamında Roza ve Amara ile anadili ve maruz kaldıkları zorlukları konuşuyoruz.
 
‘Her yerde Kürtçe konuşmalıyız’
 
Roza Kürtçe, İngilizce, Rusça, Türkçe olmak üzere 4 dil biliyor aynı zamanda piyano çalıyor. Roza’nın kendisine ait Kürtçe bestesi de var. 2 yaşındaki kardeşi Leyla ile Kürtçe konuşan Roza, Kürtçe şarkı ve bestelerini kendi You Tube kanalından paylaşıyor. Mardin Kızıltepe’de doğan ve yaklaşık bir buçuk yıldır Ankara’da yaşayan Roza, Kızıltepe’de neredeyse tüm çocukların Kürtçe konuştuğunu ancak Ankara’da çok az kişinin Kürtçe bildiğini dile getirdi. Kürtçeyi anne ve babasından öğrendiğini belirten Roza,  Kürtçenin çok güzel bir dil olduğunu ve Kürtçe konuşmayı çok sevdiğini belirtti. Herkesin Kürtçe öğrenmesini isteyen Roza, “Evde genellikle Kürtçe konuşuyoruz. Okula gidince Türkçe ve İngilizce konuşuyorum ama bu durum beni zorlamıyor. Her yerde evde, dışarıda Kürtçe konuşmalıyız” dedi.
 
‘Kürtçeyi konuşun ve sevin’
 
Kürtçe öğrenmenin zor olmadığını ve herkesin öğrenebileceğine dikkat çeken Roza, müzik konusunda Kürtçenin eğlenceli bir dil olduğunu söyledi. Roza, “ Bence tüm çocuklar anadili ile konuşmalı, çünkü bizim için daha iyi bir durum. Sadece Kürtçe değil Zazaca, Arapça, İngilizce kimin ana dili neyse bence o dilde konuşmalı” ifadelerini kullandı. Roza genellikle Zarok TV izlediğini belirterek akranlarına şöyle seslendi: “Sizde Kürtçe öğrenin, Kürtçe konuşun ve Kürtçeyi sevin”
 
Kürtçe öğrenim gördüğü okul KHK ile kapatıldı
 
Amara Üstündağ ise Kürtçeyi Erzurum’un Karayazı İlçesi’nde yaşayan anneannesinin yanında öğrenir ve ardından Van’da 2015 yılında Demokratik Bölgeler Partili İpekyolu Belediyesi tarafından açılan Fatma Tokat Kürtçe Dil Okulu’na giderek daha da pekiştirir. Burada bir yıl öğrenim gören Amara, okulunun Olağanüstü Hal (OHAL) döneminde çıkarılan Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılmasından ardından Ankara'da okula başlamak zorunda kaldı.
 
‘Kürtçeyi kendi dilim olduğu için seviyorum’
 
 İlk zamanlar baya zorluk çektiğini ancak daha sonra Türkçeyi öğrenmesinin zor olmadığını belirten Amara, şimdi iki dili aynı anda konuştuğunu dile getirdi. “Kürtçeyi kendi dilim olduğu için seviyorum” diyen Amara, şöyle devam etti: “ Evde Kürtçe konuşup eğitim gördüğüm dilim beni bazen zorluyor ama bir yandan da daha geliştirici. Evde Kürtçe dışında kesinlikle başka bir dilde konuşmuyorum. Anadilde eğitim görmek istiyorum, kendi dilimde eğitim alsaydım daha güzel olurdu. Okulum kapatılmasaydı şu an çok daha iyi bir eğitim görebilirdim.”
 
‘Herkes anadilinde oynayabilmeli’
 
Amara’nın da akranlarına şöyle bir çağrısı var: “Ben köydeki arkadaşlarımla Kürtçe oynuyordum. O günleri çok özlüyorum. Herkes, istediği yerde anadilinde oynayabilmeli.”