DFG’den gazetecilere ‘Birlikte mücadele etme’ çağrısı

  • 12:04 10 Ocak 2021
  • Güncel
DİYARBAKIR - 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nde dahi gazetecilerin gözaltına alındığını, tutuklandığını hatırlatılan DFG, “Gazetecilerin çalışmasının engellenmesine karşı birlikte mücadele etme “ çağrısında bulundu.
 
Türkiye’de gazetecilerin baskı ve sansürün gölgesinde karşıladığı 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG)yazılı açıklama yayınladı.
 
10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü karşılanırken dahi gazetecilerin gözaltına alındığı, cezaevine konulduğu hatırlatılan açıklamada, “Son olarak Mezopotamya Ajansı muhabiri Mehmet Aslan İstanbul’da gözaltına alınmış, hakkında soruşturma yürütülen Antalya’ya götürülmüş ve 4 günlük gözaltı sürecinin ardından tutuklanarak cezaevine konulmuştur. Aslında bu açıklamamızla Çalışan Gazeteciler Günü’nü kutlamamız gerekirken, bizler gazeteci arkadaşımızın tutuklanmasını kınamak zorunda kalıyoruz” denildi.
 
‘91 gazeteci bu günü cezaevinde karşılıyor’
 
Bugün yüzlerce gazetecinin mevcut iktidarın “hışmına uğrayarak” çalıştırılmadığına dikkat çekilen açıklamada, 91 gazetecinin ise bugünü cezaevinde karşılamak zorunda kaldığına işaret edildi. Haber alma hakkına dönük engellemelere de değinilen açıklamada, “İktidarın antidemokratik uygulamalarının bir yansıması olarak gazetecilere yönelik baskı her geçen gün katmerleşerek büyüyor. Ülkede devlet yetkilileri, görevlilerinin faili olduğu hak ihlallerini, iktidara yönelik eleştirel haberleri yaptıkları için gazeteciler gözaltına alınıyor, haklarında davalar açılıyor ve tutuklanıyorlar. 2016 yılında ilan edilen OHAL ile birlikte yüzlerce basın kurumu kapatılmıştı. Bugün ise iktidar tarafından alternatif yayın yapan tüm mecraların çalışmaları Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) ile Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından engellenmeye çalışılıyor. Kanalların ekranları karartılıyor, internet sitelerine ve haberlere erişim engelleri getiriliyor. Bu saldırılarla hem gazetecilerin önüne set çekilmek isteniyor hem de halkın gerçek bilgilere ulaşması engellenmek isteniyor” ifadelerine yer verildi.
 
‘Gazeteci kimlik kartıyla gazeteci olmaz’
 
Gazetecilerin “turkuaz basın kartı” olmadığı gerekçesiyle engellenmeye çalışıldığının belirtildiği açıklamada, kimlik kartlarıyla gazeteci olunamayacağının altı çizildi. Açıklamada, “Gazeteci toplumun haber alma hakkını savunan, bunun için zorlu şartlar altında olsa bile haber yapmayı sürdüren, ulaştıran kimsedir.  Bu kimse bir basın yayın organına bağlı biri de olabilir, bağımsız çalışan biri de olabilir. Kamuoyuna bilgi aktarıyorsanız, olup bitenleri haberleştiriyorsanız ve yaptığınız haberleri kitlelere ulaştırıyorsanız siz gazetecisiniz ve gazeteci işini yapmak için kimseden icazet alamaz. Gazeteci, herhangi bir yerden aldığı bir kimlik kartıyla gazeteci olmaz. Gazetecinin tanıtım kartı çalışmasını kolaylaştıran bir araçtır sadece. Bu sarı olmuş, mavi olmuş, kırmızı veya turkuaz olmuş fark etmez” denildi.
 
‘Gazeteciler haksızlıklar karşısında dimdik ayakta’
 
“Tarih boyunca Türkiye’de basın hiç özgür olmadı belki ama bu süreçte basın özgürlüğü resmen ayaklar altına alındı” denilen açıklamanın devamında şu ifadeler yer aldı: “Tüm bu yaşananları bir arada değerlendirdiğimiz zaman aslında nasıl korkunç bir tabloyla karşı karşıya olduğumuzu daha net görebilmekteyiz. Ancak bedeli ne olursa olsun hakikati gün yüzüne çıkarmak için mücadele eden gazeteciler bu haksızlıklar karşısında dimdik ayakta duruyor. Zora ve baskılara karşı kalemini kullanan gazeteciler ve tüm bu baskılara rağmen halen gerçekleri yazma cesareti gösteren basın emekçilerinin bulunması umudu büyütüyor.
Bizler Dicle Fırat Gazeteciler Derneği olarak, gazetecilerin çalışmasının engellenmesine karşı tüm meslektaşlarımıza birlikte mücadele etme çağrısında bulunuyoruz.”