Ailelerden çağrı: Tutsakların talepleri yerine getirilsin

  • 09:03 10 Ocak 2021
  • Güncel
Rojda Aydın
 
ŞIRNAK -  Açlık grevine giren tutsakların aileleri, “Biz anneler çocuklarımızın talepleri yerine gelene kadar susmayacağız” diyerek, hükümete çağrıda bulundu. Aileler, “Çocuklarımızın talepleri hayati önemdedir. Bir an önce taleplerin yerine getirilmesi gerekiyor. Çocuklarımız ölmesin” dedi.
 
Cezaevinde bulunan tutsaklar PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin son bulması ve cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine karşı 27 Kasım’da süresiz-dönüşümlü açlık grevine başladı. 45’inci gününe giren açlık grevlerini 9’uncu grupla devam ederken, tutsaklar taleplerin karşılanması şartıyla açlık grevlerine son vereceklerini ifade ediyor. Öte yandan cezaevlerinde her geçen gün artan hak ihlallerine yönelik haberleri gelmeye devam ediyor.
 
Bir çocuğunu sokağa çıkma yasakları sürecinde kaybeden ve biri hasta tutsak olmak üzere iki çocuğu cezaevinde bulunan Nermiye İvendi ve 11 yıldır oğlu cezaevinde bulunan Saniya Daneri, tecridin son bulması talebinde bulunarak, hükümetin buna yönelik sessizliğini eleştirdi.
 
'Tutuklular için endişeleniyorum'
 
“Bizim tek isteğimiz çocuklarımızın üzerindeki baskıların son bulması ve tecridin kaldırılmasıdır” diyen Nermiye, sokağa çıkma yasaklarında oğlu İbrahim İvendi'yi kaybettiğini ifade ederek, diğer iki çocuğu Botan ve Abdurrahman'ın ise cezaevinde olduğunu söyledi. Nermiye, “Her iki çocuğumun hastalıkları var. Ben onlar için telâşlanıyorum. Oğlum Botan 5 yıldır hukuksuz bir şekilde tutulmakta. Öte yandan oğlum Abdurrahman hasta tutuklu ve bastonla yürümek zorunda. Tutsaklar üzerinde devam eden bu zulmün son bulması gerekiyor. Eğer Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit kalkarsa grevlerde son bulacaktır" dedi.
 
'Ülkeye barış ve özgürlük gelecek'
 
Tecridin sadece cezaevlerine değil tüm topluma uygulandığına dikkat çeken Nermiye, salgınla birlikte hasta tutsaklar başta olmak üzere tüm tutsakların büyük bir risk altında olduğunu kaydetti. Nermiye, "Tecrit sadece zindanları değil tüm toplumu etkilemekte. Yıllardır çocuklarımız haksız bir şekilde cezaevlerinde tutulmakta. Bizler bu adaletsizliği kabul etmiyoruz. Biz Kürtlerin özgürlükten ve barıştan başka talebimiz yok. Tecrit son bulursa ülkeye barış ve özgürlük de  gelecek. Çocuğun  önceki yıllarda da greve girdiğinden kaynaklı sağlık durumu iyi değildi. Şimdi grevler tekrar başladığından kaynaklı tutsaklar için endişeleniyorum" diye belirtti.
 
'Tutsakların sesi olalım'
 
“Biz tutsak aileleri olarak onların dışarıdaki sesi olalım“ diyen Nermiye, tutsakların taleplerinin yerine getirilmesi gerektiğini vurguladı. Nermiye son olarak, "Tutsakların talepleri yerine gelmeyene kadar grevlerine son vermeyeceklerdir. Bunu için biz de onların sesine ses olalım" diyerek ailelere seslendi.
 
'Tutsaklar üzerinde ciddi bir baskı var'
 
11 yıldır cezaevinde olan Lokman Daneri'nin annesi Saniya Daneri, oğluna 40 yıl ceza verildiğini ifade ederek, son iki yılda oğlunun görüşüne gidemediğini söyledi. Saniya, "Tutsaklar üzerinde ciddi bir baskı var. Çocuklarımız ağırlaştırılmış tecridin son bulması için açlık grevine başladılar. Bir an önce talepler yerine getirilsin. Biz çocuklarımıza bir şey olmasını istemiyoruz. Eğer tecrit kalkarsa bu zulüm de biter. Çocuklarımıza ses olmak zorundayız. 2018 yılında başlatılan açlık grevine oğlum da dahil olmuştu. Bundan kaynaklı oğlumun sağlık durumu iyi değil. Daha küçük yaşlardayken tutuklandı" dedi.
 
'Talepler yerine getirilene kadar susmayacağız'
 
“Biz anneler çocuklarımızın talepleri yerine gelene kadar susmayacağız” diyen Saniya, tutsakların taleplerinin hayati önem taşıdığının altını çizdi. Tutsakların dört duvar arasında çaresiz bırakılmak istendiğini belirten Saniya, "Salgından dolayı çocuklarımızı çok merak ediyoruz. Biz de anneler olarak çocuklarımızın talepleri yerine getirilene kadar susmayacağız. Yıllardır tecridin kalkmasını istiyor ve ülkeye barış ve özgürlük gelmesini talep ediyoruz. Bundan başka bir isteğimiz yok. Yetkililer bir an önce talepleri yerine getirsin. Oğlum her telefon görüşmesinde cezaevi yönetiminin kendilerine kitap vermediğini ve yemeklerin çok kötü olduğunu söylüyor" diye konuştu.