Dîcle Demhat 

 

KOBANÊ - PYD Fırat Bölgesi Diplomasi Eşbaşkanı Almas Romi, Paris Katliamı'nın 8’inci yıl dönümüne ilişkin şöyle dedi: “Paris Katliamı planlı bir şekilde yürütüldü ve bu katliamın amacı kadın hareketinin iradesini kırmaktı. Fakat bu plan başarılı olmadı.”

 

PKK’nin kurucularından Sakine Cansız, Kürdistan Ulusal Kongresi (KNK) Paris Temsilcisi Fidan Doğan ve Kürt Gençlik Hareketi üyesi Leyla Şaylemez 9 Ocak 2013 tarihinde Fransa’nın başkenti Paris’te bulunan Kürdistan Enformasyon Bürosu’nda katledildi. 

 

Kürt kadın hareketi katliamı 9 Ekim komplosunun devamı olarak nitelendirirken,  4 Ocak 2016’da Paris Katliamı’nın diğer adresi Şırnak’ın Silopi ilçesi oldu. Silopi’de  sokağa çıkma yasağı süresinde Sêvê Demir, Fatma Uyar ve Pakize Nayır sokak ortasında katledildi.

 

Katliamın bir diğer merkezi Helincê

 

Öncü kadınların hedef alınması Silopi ve Paris ile sınırlı kalmayıp bu sefer  de katliamın bir diğer merkezi Kobanê’nin Helincê köyü oldu. 23 Haziran 2020 tarihinde Helincê köyünde bulunan Fırat Bölgesi Kongreya Star Koordinasyon üyesi Zehra Berkel, Şêranê Bölgesi Kongreya Star yönetim üyesi Hebûn Mele Xelîl ve Yadê Emine Mihemed Weysi, Türkiye’ye ait  SIHA’lar  tarafından hedef alınarak katledildi. Hedef haline gelen Kürt kadın hareketi bütün saldırılara rağmen alanları boş bırakmamış ve özgürlük hareketi içerisinde direniş ile ayakta durdu.

 

Kürt kadın hareketinin her dönem hedef alınmasını Demokratik Birlik Partisi (PYD)  Fırat Bölgesi Diplomasi Eşbaşkanı Almas Romi ile konuştuk. 

 

‘Paris Katliamı amacına ulaşmadı’

 

Paris Katliamı’nın amacının kadın iradesini kırmak olduğunu söyleyen Almas, “Fransa’nın başkenti Paris’te üç öncü kadın Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez şahsında yapılan katliamın amacı kadın hareketini iradesini kırmaktı. Öncü üç kadın yaşamın her anında özgür, eşit ve demokratik bir toplum yaratmak için çalıştılar. Üç öncü kadının arkasında bıraktığı miras bugün de yaşamın her anında devam ediyor. Türk devleti gibi iktidarcı ve faşist devletler ve Türkiye devletinin ortakları olan devletlerin kirli politikalarına karşı başkaldıran, mücadele eden kadınlar tutuklanmakta ya da hedef alınıp katledilmekte. 9 Ocak 2013’te Paris’te yaşanan katliam tesadüf değildi. Kuşkusuz bu katliam işgalci devletler tarafından planlı bir şekilde yürütüldü. Her bir katliamda işgalci devletler planlı bir şekilde kadına saldırmakta. Örnekleri Silopi, Paris ve Helincê’dir.”

 

‘İşgalciler kadın iradesini kıramayacak’

 

Türkiye tarafından farklı tarihlerde öncü kadınların hedef alındığını dile getiren Almas, “Kadın iradesi ve gücünden korkan bir devlet kuşkusuz yaşamın her anı ve fırsatında kadına saldırıp, öncü kadınları katledecektir. Kendini tanımış, kadınlar için öncülük rolünde olan ve özgür bir toplum için mücadele eden kadınlar işgalci devletlerin hedefi olmuş ve insanlık dışı saldırılarla katledilmişler. Bu üç katliamda halka öncülük eden 9 öncü kadın katledildi. Fakat işgalci devletler iyi bilmelidir ki kadın mücadelesi ve direnişi aralıksız bir şekilde devam etmekte ve edecektir. En fazla kadını hedef alan ve kadın haklarını çiğneyen devlet Türkiye’dir. Paris Katliamı’nın amacı kadın hareketine karşı ve kadın iradesini kırmaya dönük bir katliamdı. Fakat işgalcilerin planları başarılı olmadı. Kadınlar yaşamın her anında kadın hareketine ve mücadelelerine daha fazla sahip çıktılar. Öncü kadınların ve devrimci kadınların mücadeleleri ve direnişleri aralıksız bir şekilde devam edecek. Biz bütün kadınlar Sara, Leyla ve Fidan’ların takipçileriyiz. Ve yaşamın her alanında mücadelemizi büyüteceğiz” diye belirtti.