ANKARA - Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin rektörlüğe atanan kayyım için gerçekleştirecekleri eyleme polisin saldırısı sonucu çok sayıda öğrenci darp edilerek gözaltına alındı.

 

Boğaziçi Üniversitesi'ne AKP'li Melih Bulu'nun rektör olarak atanmasına tepkiler büyüyor. Ankaralı Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin rektörlüğe atanan kayyımı protesto etmek için Milli Kütüphane önünde gerçekleştirmek istediği eyleme polis saldırdı. 

 

Pandemi gerekçesiyle öğrencileri dağıtmak isteyen polisler çok sayıda öğrenciyi darp ederek gözaltına aldı. Öğrencilerin gözaltına alınmasının ardından kitle polis tarafından zorla dağıtıldı.

 

Milli Kütüphane önünde açıklama yapamayan öğrenciler Söğütözü’ne gelerek burada basın açıklaması gerçekleştirdi. Ellerinde, “Akademi biat etmez”, “Cinsiyetçi rektör istemiyoruz”, “Melihler gidecek biz kalacağız”, “Melih kapım kırıldı fazla kelepçen var mı?” yazılı pankart ve döviz taşıyan öğrenciler sıklıkla “Kayyım rektör istemiyoruz”, “Melih Bulu rektörümüz değildir” sloganları attı. 

 

Boğaziçi Üniversitesi Öğrenci Temsilciliği Kurulu adına açıklama metnini okuyan Selcen Yavuz, bu atamayı kabul etmediklerini ve vazgeçmediklerinin altını çizdi.

 

‘Üniversite bir ülkenin en değerli kurumudur’

 

Üniversitelerin bir ülkenin bilim ve fikir üreten, özgür düşünceyi besleyen en değerli kurumları olduğunu vurgulayan Selcen, “Bu kurumların sürdürülebilmesi ancak akademinin özerkliği ile mümkündür. Akademi, ideolojiler ve siyaset üstü bir oluşumdur; ancak üniversite mensuplarının iradesinin hiçe sayılarak üniversitemize bir rektör atanması politiktir. Biz Boğaziçili öğrenciler olarak üniversitemizin ilkelerine ve kültürüne binaen üniversitemizin özerkliğinin; kişiliğine ve geçmişine bakılmaksızın tepeden atanan herhangi bir akademisyen ile değil, üniversite mensuplarının yaptığı demokratik yollarla belirlenen bir rektör seçimiyle sağlanacağını savunuyoruz. Bu şartlar sağlanmadığında, ortaya çıkan anti-demokratik uygulamaların üniversitemize zararlar verdiğini üzülerek görmekteyiz”  ifadelerini kullandı. 

 

'Sorun isimlerden bağımsız özgürlük meselesidir'

 

Üniversitelerin herhangi bir kişi ya da kuruluşun etki veya baskısına maruz kalmaması ve siyaset aracı olarak kullanılmaması gerektiğinin altını çizen Selcen, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bilimsel ve toplumsal gelişim açısından vazgeçilmezdir. Üniversitelerde karar alma yetkisinin demokratik yöntemlerle seçilmiş kurullarda ve akademik yöneticilerde olması özerklik için şarttır. Rektör, dekan, enstitü müdürü, yüksekokul müdürü, bölüm başkanı gibi akademik yöneticiler atamayla değil seçimle belirlenmelidir. Üniversitelerin, özerk anayasal kurumlar olarak, akademik program ve araştırma politikalarının öğretim elemanlarınca veya üniversite kurullarınca kararlaştırılarak belirlemesi, bilimsel özgürlüğün ve yaratıcılığın şartlarındandır. Boğaziçililer olarak asıl sorunumuz Melih Bulu'nun akademik geçmişi ve şahsi duruşundan da ötedir. Sorun isimlerden bağımsız bir demokrasi, akademik, özerklik, fikri özgürlük meselesidir. Bu sorunun çözümü işe üniversitelerin kararlarının ve rektörlerin üniversitelerin iradeleriyle belirlenmesidir. Bu nedenle bir kez daha söylüyoruz ki, üniversitemizin karar alma mekanizmalarındaki özerkliğine, demokratik ilkelerine, düşünce özgürlüğüne ve seçim yapma iradesine yapılan müdahaleleri kabul etmiyoruz. Kayyım rektör istemiyoruz ve duruşumuzdan vazgeçmiyoruz.”

 

Açıklamanın ardından parka doğru yürüyen öğrenciler, burada oturarak kitap okuma eylemi gerçekleştirdi. Eylemin ardından kitle alkış ve sloganlarla eylemi sonlandırdı.