
Ankaralılar açıklanan asgari ücrete tepkili: İnsani değil
- 09:03 6 Ocak 2021
- Güncel
Öznür Değer- Habibe Eren
ANKARA - 2021 yılı için belirlenen asgari ücrete tepki gösteren Ankaralı yurttaşlar rakamın açlık sınırının altında olduğunu ve hiçbir ihtiyacı karşılamayacağını belirtti.
Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun son toplantısının ardından açıklama yapan Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, 2021 yılı asgari ücretin 2 bin 825 TL 90 kuruş olarak belirlendiğini duyurdu. Geçen yıla oranla 500 lira artış yapılan asgari ücret miktarında, işçi ve emekçilerden alınan vergiler, kesintiler ve yaşamsal ürünlere yapılan zamlar ve hayat pahalılığı görmezden gelindi. AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın maaşına 2021 yılı için yüzde 8,3 oranıyla 6 bin 750 TL’ye zam yapılırken, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt, bir asgari ücretliden 14 bin 675 TL fazla ücret alıyor.
Emekçiler, yurttaşlar ve başından beri sürece dâhil edilmeyen işçi sendikaları ise meblanın yetersizliğinden ve geçinememekten şikâyet ederken rakamın insani olmadığını vurguluyor.
Ankaralı yurttaşlara mikrofon uzatarak belirlenen rakam hakkındaki düşüncelerini sorduk. Yurttaşların tamamı belirlenen rakamın yetersiz olduğunu ifade ederken, iktidar politikalarının yarattığı ekonomik krize ve yoksulluğa dikkat çekti.
En az 4 bin TL olması gerekiyor
Safiye Özkan Aygün: Belirlenen rakamı yeterli görmüyorum. Çünkü şu anki faiz oranlarıyla doğru orantıda gitmediğini görüyorum. O yüzden de yetmiyor. Dolara ve Euro’ya bakıldığında geçinemediğimiz görülüyor. Asgari ücret açıklanan rakamın iki katı dahi olsa yine de yetmezdi. Asgari ücretin en az 4 bin TL olması gerekiyor. Bu rakam ile ancak geçinebiliriz. Çünkü otobüse para veriyoruz, çocuk kreşe gidiyor. Ben 3 bin TL’nin üzerinde maaş alıyordum ama işten çıkarılmasam da ücretsiz izne ayrıldım. Çok zor geçiniyoruz.
‘3- 4 kişilik bir aile nasıl geçinsin?
Berfin Ekinci: Bence hiç yeterli değil. En düşük kira bile bin liradan başlıyor. 3, 4 kişilik bir aile nasıl geçinsin? Çok kötü bir rakam. En az 3 bin lira olması gerektiğini söylüyorlardı ama bunu bile çok gördüler
‘Mart ayından bu yana işsizim’
Yasemin: Pandemiden dolayı zaten bir işsizlik yaşadık. Ben halk oyunları antrenörü olarak Mart ayından bu yana işsizim. Genel itibariyle, şu anki fiyatlara baktığınız zaman var olan zamlarla zaten geçinmek mümkün değil. Bir evin sadece mutfak masrafını düşündüğünüz zaman fecaat bir görüntü ortaya çıkıyor. Özellikle Ağustos’tan bu yana insanların zorunlu olarak yaptığı mutfak masrafına çaktırmadan zamlar yapıldı. İnsanlar da almak zorunda oldukları için alıyorlar. Mecburuz buna ama rakam tabi ki yeterli değil. Hele ki evi kira olan bir insan için, tek maaşla evi geçindiren bir aile için çok çok zor.
‘İnsanlar tepki vermediği müddetçe böyle gidecek’
Rabia Tahaoğlu: Bu rakamı komik buluyorum. Diyanetin açlık sınırını fitre bedelinden açıkladıkları zaman en aşağı 4 bin lira olması lazım. Asgari ücreti belirleyenlere bu ücretle bir ay geçinmeye çalışıp öyle belirlemelerini tavsiye ederim. 2 bin 800 lira ile bir ay geçinmek zorunda olan insanları bütçe görüşmelerine ne zaman kattılar ki? İnsanlar tepki vermediği müddetçe, hak aranmadığı müddetçe bu böyle gidecek. Alım gücü ve paranın değeri inanılmaz düştü. Bir yerde toplu bir tepki ortaya konursa belki bir şeyler düzelebilir. Ama konmadığı müddetçe, ‘Şahane oo, geçiniyoruz’ diyenler olduğu müddetçe bu iş böyle devam edecek. Üzgünüm... Hak aranmadığı yerde kimse getirip size vermiyor.
‘Baştakiler maaşlarını düşürsünler’
İsmini vermek istemeyen bir yurttaş: Geçim sıkıntısı çok, bu rakam yetmez. Daha fazla olmalı. Çünkü her şey pahalılaştı. Bence asgari ücret 3 bin 500’ün altında olmamalı. Yüksek kademedekiler fiyatlarını düşürüp yurttaşların maaşına aktarsınlar. Bence en güzeli o. Baştakiler maaşlarını düşürsünler. O zaman geçim daha iyi olur.
‘Türkiye’de yaşamak çok zor’
Burcu Başar: Hiçbir şekilde yetmiyor bu bütçe. İki çocuklu bir aileyi düşünürsek ve o çocukların da okuyor olduğunu düşünürsek bu bütçenin hiç yetmediğini göreceğiz. Çocukların okul ihtiyaçları oluyor, evin mutfak masrafı oluyor. Daha yüksek olması gerekiyor. En az 3 bin olması gerekiyor. Ben de geçinemiyorum. Borçlarım var. Ödemek için ise kredi çekiyorum. Çok zor. 2 arkadaş olarak aileden ayrı kalıyoruz. Bunun için biraz daha zorlanıyoruz. Evin kirası, masrafı çok fazla. Şu anki, gençlerin birçoğu öyle. İş arayan da çok fazla. İşe gidip geliyoruz, yol masrafı var, araba kullanıyorsak onun masrafı var. Çok fazla masraf var. Türkiye’de yaşamak çok zor. Şu an pandemide olduğumuz için insanlar geçinmek için krediye başvuruyor.
‘Düzeni kabul etmemesinden başka bir çözüm yolu yok’
Sevgi Ekomuş: Bu bizim itiraz ettiğimiz bir rakam. İnsani bir rakam değil, halkça bir rakam değil. Daha iyisini talep ediyoruz. Talep edecek başka yollar da denemek isteriz. Asgari ücretin 5 binin altında olması mümkün değil. Bana kalsaydı 5 bin yapardım. Şu anda da kriz, devamında da kriz görünüyor. Kısa vadede düzelebileceğine dönük de bir öngörüm yok. Düzelmeyeceğini düşünüyorum. Toplumun mevcut düzeni kabul etmemesinden başka bir çözüm yolu yok.
‘90 kuruşla her şeyimizi halledebiliriz’
Hasret Mercan: 90 kuruşla hayatımızı, her şeyimizi halledebiliriz zaten geriye kalan 2 binin hiçbir işe yaramadığını biliyoruz. Umarız o 90 kuruş bir işimize yarayacaktır. Belirlenen rakam saçmalık ve açlık. Elimizde para yok. Borçlarla geçinebiliyoruz. Açlık sınırının 4 bin liranın yukarısında olduğunu biliyoruz. Tüm bunların değişebilmesi için hükümetin değişmesi gerekiyor.
'Enflasyon kelimesini bilmeyen 100 lira ile markete gitse ne olduğunu anlar'
Nursel Solmaz: İnsanlar 3 bin 500 liranın altında geçinemiyor. ‘Geçinebiliyorum’ diyen buyursun buraya gelsin. Hiç hoş değil. En kötü ihtimalle asgari ücretin 3 bin 500 lira olması gerekiyor. Geçinemiyoruz. Pandeminin yarattığı koşullar daha da yoksullaştırdı. Üstümüze başımıza almıyoruz, mutfak eşyasına yetişemiyoruz. Her şeyin fiyatı çok arttı. Enflasyon çok yüksek. Hiç enflasyon kelimesini anlamayan bir insana deyin ki, ‘Al şu 100, 200 lirayı markete gir çık’ o bile anlar ne olduğunu. 2021 daha kötü olacak. Hiçbir şey talep edemiyoruz zaten ama hiçbir şey de bekleyemiyorum. Çok umutsuzum, sağlıkta umutsuzum, eğitimde umutsuzum, ekonomide umutsuzum. Çok kötü. Hiç memnun değilim hayatımdan. Hepimiz çok mutsuzuz. İnsanların psikolojisi bozuluyor. Eve gidiyorsunuz, mutfağa giriyorsunuz, bir mercimek çorbası yapacaksınız, mercimeğin kilosu 8 lira. İsmini vermek istemediğim, bütün insanların akın ettiği 2 tane market var. O marketlerde de ithal ürünler satılıyor. Bizim genlerimiz ithal ürünlere alışkın değil. İyi değil durumlar. Ne söylersek boş.
‘Sanırım bizimle dalga geçiyorlar’
Nevin Mercan: Bu rakam çok trajikomik, korkunç… Duygularımı ifade edemem. Sanırım ‘bununla geçinin’ diyerek bizle dalga geçiyorlar. Böyle bir şey olamaz. Kuru ekmek bile alınamaz. Söylenecek çok şey var ama bir yerde de hiçbir şey yok.