
Boğaziçili öğrenciler: Kayyım değil seçilmiş rektör istiyoruz!
- 09:04 5 Ocak 2021
- Güncel
İSTANBUL - İktidarın üniversitelere kayyım rektörleri atayarak ideolojik olarak ele geçirmede çalıştığını ifade eden Öğrenci Dayanışması üyesi İdil Berivan Kaya, “Biz bundan rahatsızlık duyuyoruz ve diyoruz ki bu böyle yürümez” dedi.
15 Temmuz darbe girişimi sonrası iktidarın durumu fırsata çevirerek Olağanüstü Hal(OHAL) ilan etmesi ardından gelen Kanun Hükmünde Kararname(KHK) ile rektör atama yetkisi Cumhurbaşkanı’na geçmişti. 2020 yılının Ağustos ayında 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 13'üncü maddesi ile 3 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nin 2'nci, 3'üncü ve 7'nci maddelerini esas alınarak içerisinde Orta Doğu Teknik Üniversitesi(ODTÜ) ve Ankara Üniversitesi’nin de bulunduğu 16 üniversiteye rektör atamıştı. Geçtiğimiz günlerde ise aynı maddeler esas alınarak aralarında Boğaziçi Üniversitesi’nin de bulunduğu 5 üniversiteye daha kayyım rektörler atandı. Atanan rektörlerin AKP ile yakınlığı dikkat çekerken bu durum öğrenciler ve üniversitedeki öğretim görevlileri tarafından da tepki gördü.
Kayyım atanan rektörlere ilişkin değerlendirmelerde bulunan Öğrenci Dayanışması üyesi Boğaziçi Üniversitesi Sosyoloji bölümü öğrencisi İdil Berivan Kaya, Psikoloji bölüm öğrencisi Begüm Güven ve Dilbilim öğrencisi Ada Güngör kayyım atanan rektörün istifa etmesi gerektiğini söyledi.
‘Özgürlüğü kısıtlamaya eğilimli rektörler atanıyor’
OHAL döneminden itibaren öğrencilerin özgürlük alanlarının sınırlandığını ve bu politikaların artarak devam ettiğinin altını çizen Berivan, ülkede yaşanan politik gelişmelerden öğrencilerin bağımsız olmadığına dikkat çekti. İktidarın politikalarının her alana sirayet ettiğini bu nedenle de öğrencilerin derinden etkilendiğini vurgulayan Berivan, “Birileri kafasına göre davrandığı, yetkiye sahip olduğu zaman bizler derinden etkileniyoruz. KHK’lardan tutun İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılmasına her şey birbiriyle bağlantılı. Yaşam alanlarımız ve özgürlüğümüzü daraltan meseleler tabi ki kampüs hayatımıza da yansıyor. Bunun için direkt KHK çıkartıldı artık rektörlerimiz, kampüste nasıl yaşayacağımızı belirleyen kişileri bizler, akademisyenler seçemiyor. Bu başlı başlına bir problem. Gelen rektörlerde problemli oluyor çünkü seçilmemiş, okulun geleneğine uymayan, özgürlük alanlarını kısıtlamaya eğilimli insanların kayyım atandığını görüyoruz. Normalde okullarda bu insanlar seçilmez. Öğrencilerin kabul edebileceği yönetim tarzına sahip değiller” diye söyledi.
‘Artık çok net bir şekilde partililer atanıyor’
İktidarı seçmeyecek akademisyenler barındıran üniversitelere kayyım atandığını belirten Berivan, “İktidar oraya birini atamazsa ideolojik olarak orayı ele geçiremeyecek bir pozisyonda. Bir noktada iktidar mecbur kalıyor. Artık çok net bir şekilde partililer atanıyor. Hükümet otoritesini kendi aygıtlarını kullanarak hayattaki her alanı ele geçirmeye çalışıyor. Biz bundan rahatsızlık duyuyoruz ve diyoruz ki bu böyle yürümez. Üniversitelerin özerkliği siyasi partilerin hegemonyasına alet edilemez. Bu noktada da üniversitede olan şeylere bizim müdahale etmemiz gerekiyor” ifadelerini kullandı.
‘Seçilmemiş birinin atanması bütünsel bir problem’
İktidarın üniversitelere kayyım atayarak muhalif öğrencileri hedef aldığını kaydeden Berivan,“ Tabi ki üniversitedeki muhalif öğrencileri yok etmeye yönelik çok net bir politika var. Bizle beraber 5 üniversiteye daha rektör atandı. Bunlar muhalif öğrencileri baskılamak için politika üreten, iş yapan insanlar” diyerek kayyımların muhalif olmayan öğrencilerinde özgürlük alanlarının kısıtlandığını belirtti. Üniversiteler için seçilmemiş birinin atanmasının bütünsel bir problem olduğuna işaret eden Berivan, “Biz Boğaziçi Dayanışması olarak, bu meseleden rahatsızlık duyan tüm öğrenciler için kayyıma direniyoruz” dedi.
‘Tavır net’
Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör atanmasını duydukları ilk andan itibaren “Sen rektörümüz” değilsin dediklerini hatırlatan Berivan, “Bizim okulumuza bir rektör atandı. Bunun ardından boykotumuz olacak. Tavır net. İlk adımlar olarak basın açıklaması ve boykotlar yapacağız” ifadelerini kullandı.
‘Biz bu mücadelede apayrı olmak zorunda değiliz’
Berivan son olarak, yalnızca Boğaziçi Üniversitesi için mücadele etmediklerini belirterek, “Diğer üniversitelere atanan kayyımlar, belediyelere atanan kayyımlar, üniversiteleri ele geçirmek için yapılan başka politikalar da birbiri ile bağlantılı. Biz bu mücadelede apayrı olmak zorunda değiliz. Bu yüzden herkesi mücadeleye çağırıyoruz” dedi.
‘Güvenli alanımızı bu elimizden alınsın istemiyoruz’
Boğaziçi Üniversitesi Dilbilim öğrencisi Ada Güngör, rektörün seçilmemiş olduğunu ve öğrenciler nezdinde kabul edilmediğini belirterek, “ Açık kimlikli LGBTİ+ bireylerin güvencesi güvenli kampüs ortamı, bizim tek güvenli alanımız bu elimizden alınsın istemiyoruz. Üniversitemde var olabilmek istiyorum bunlar gayet anlaşılabilir istekler. Protesto etmeden bunu vermemizi kimse bekleyemez” dedi.
‘Biz yeni bir seçim istiyoruz’
Kayyım atanan rektörün seçimle gelmesi gerektiğini vurgulayan Begüm Güven ise , “Öncelikle kızgınız. Boğaziçi geleneğine uygun bir şekilde gelmesini istiyoruz. Kayyım atanması bizim demokratik haklarımıza aykırı. Boğaziçi’nin kendine ait havası var ve bunu bilerek gelinmesini, seçilmesini istiyoruz. İstifa etmesini istiyoruz. Biz yeni bir seçim istiyoruz” şeklinde konuştu