DİYARBAKIR -  Cezaevlerinde 37'nci gününe giren açlık grevi eylemine dikkat çeken tutsak annesi Sevgi Kaya, “Tüm ailelere sesleniyorum, değerlerimize sahip çıkalım. Tutsaklarla dayanışalım" dedi.

 

PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerinde derinleştirilerek sürdürülen tecridin tümden kaldırılması ve cezaevlerinde devam eden hak ihlallerin son bulması amacıyla Türkiye ve bölgedeki cezaevlerinde siyasi tutsakların 27 Kasım itibariyle başlattığı açlık grevi eylemleri süresiz-dönüşümlü olarak sürüyor.  Açlık grevi eylemini her 5 günde bir grup devr alırken, eylem 8’inci grupla 37’nci gününde devam ediyor. Tutsaklar ise aileleri aracılığıyla seslerini duyurmaya çalışıyor.Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevinde tutulan Aziz Kaya önceki dönem açlık grevi eyleminde kaldığı için ciğerlerinde kalıcı hasar oluşmuş.

 

'Sessizlik kabul edilemez'

 

 "Yalnızca kendi oğlum için değil tüm tutsaklar için endişeleniyorum” diyen Sevgi Kaya,  “ Çünkü bugün verdikleri mücadele kişisel bir mücadele değil. Kürt halkı için mücadele ediyorlar. Tutsakların durumu her geçen gün kötüleşiyor. Tutsakları hakları ayaklar altına alınıyor. Şartları her geçen gün kötüleşiyor. Toplum da cezaevlerine yönelik ciddi bir tepkisizlik var. Açlık grevinde olan tutsaklara sahip çıkmak gerekiyor. Kürt halkındaki bu sessizlik kabul edilemez. Elimizden geleni yapmamız gerekiyor. Tutsaklara ve eylemlerine sahip çıkmamız gerekiyor. Özellikle tutsaklar aileler sessiz kalmasın. Korku tepkimizin önüne geçmesin. Her şekilde ölümü tadacağız. Kürtler sürekli gözaltı tutuklama ve baskılara maruz bırakılıyor. Bu baskılar bitmiyor. Bu gün İmralı'daki tecrit bütün Kürtler üzerinde devam ediyor. Eğer biz bu gün İmralı'daki tecridi geriletirsek, kendimiz üzerindeki tecritti de geriletmiş oluruz. Tecrit her geçen gün bizim etrafımızı sarıyor ve bizi etkilemeye devam ediyor" dedi.

 

‘Hiçbir hakkımız yerine getirilmiyor’

 

Sevgi, cezaevlerinde süreklileşen hak ihlallerine dikkat çekerek, tutuklara ve ailelere uygulanan keyfi muamelelere değindi. Sevgi ,"Tutsaklar üzerindeki hak ihlalleri bitmiyor. Cezaevlerine görüşe gittiğimizde, birçok sorunla karşılaşıyoruz. Görüşe gittiğimizde işlerine geldiğinde görüşebiliyoruz, işlerine gelmediğinde görüşemiyoruz. Bir kez görüşe gittim. Görüşümüz saat 10'daydı ancak bizi içeri almadılar saat 14.00'a kadar dışarıda soğukta bekledik. Bunlar cezaevi gerçekleri. Bizde kendi hakkımızı istiyoruz. Kürt olduğumuz için cezaevinde veya dışarıda her türlü baskıya maruz kalmak zorunda mıyız? Bunlar bize reva görülmemeli. Hiç bir hakkımız yerine getirilmiyor. Her hakkımız ayakları altına alınıyor" diye konuştu.

 

Tutsakların hijyen noktasında çok ciddi sorun yaşadığını vurgulayan Sevgi, tutsakların maskeyi dahi kendi imkanlarıyla aldığını ancak maskenin de ‘kantinde yok’ denilerek verilmediğini belirtti. Tüm insan hakları savunucuları ve hak savunucularına seslenen Sevgi sessiz kalınmaması gerektiğine işaret etti. 

 

'Tutsaklara sahip çıkalım'

 

Çocuklarının halkı için bedenini açlık grevine yatırdığını ve tutsakların iki yıl önce de açlık grevi eyleminde olduğunu hatırlatan Sevgi şöyle devam etti:  "O zaman 2 oğlum ve abim açlık grevi eylemindeydi. O zaman sağlık olarak çok zarar gördüler. Tüm tutsaklar da hasar bıraktı. Kim tutsakların gözlerinde rahatsızlıklar çıktı ortaya, kimilerinde böbrek rahatsızlığı çıktı. Zaten öyle bir açlık grevi eylemine katılan kişilerin zarar görmemesi mümkün değil. Önceki dönem tutsaklara çok sahip çıkılıyordu. Çocuklarımız bizim için bedenlerini ölüme yatırmışlar. Bizlerde elimizden geldiği kadar çaba göstermeliyiz. Onlar açlık grevi eylemindeyken bizler nasıl yerimizde duralım. İçimiz rahat bir şekilde nasıl yemek yiyelim. Tüm ailelere sesleniyorum. Değerlerimize sahip çıkalım. Eyleme sahip çıkalım tutsaklarla dayanışalım."