‘Tecridin kalkması için kadınlar sesini yükseltmeli’

  • 09:03 1 Ocak 2021
  • Güncel
ŞIRNAK - PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik tecridin insanlık suçu olduğunu vurgulayan kadınlar, “Biz kadınlar bugün Öcalan sayesinde kendi haklarımızı biliyoruz ve buna göre mücadele ediyoruz. Bundan kaynaklı tecridin kalkması için kadınlar daha çok sesini yükseltmeli” dedi. 
 
PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerinde yürütülen ağırlaştırılmış tecrit koşulları her geçen gün artarak devam ediyor. 21 yıldır İmralı Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde, çeşitli hak ihlaline maruz kalan Abdullah Öcalan’a, en son verilen 6 aylık avukat görüş yasağının ardından 10 Ekim’de de bir sefer tek kullanabildiği telefon hakkına da 6 aylık yasak getirildi. 
 
Tecrit tüm dünyada “insanlık suçu” olarak kabul edilmesine rağmen, Türkiye’de her geçen gün daha da derinleşerek sürdürülüyor. PKK ve PAJK’lı tutsaklar ise tecridin son bulması ve cezaevlerindeki ihlallere karşı 27 Kasım’dan bu yana süresiz-dönüşümlü açlık grevindeler. 
 
Mikrofonu uzattığımız Şırnaklı kadınlar,  tecride karşı herkesin mücadele etmesi gerektiğini söyledi. 
 
‘Tecride bir an önce son verilmeli’
 
Tecridin insanlık suçu ve aynı zamanda zulüm olduğunu söyleyen Zümrete Çakır, bu durumun Kürt halkı tarafından kabul edilemeyeceğini vurguladı. Zümrete, “Öcalan’a zulüm uyguluyorlar. Ağırlaşan tecritle beraber görüşme taleplerini de yerine getirmiyorlar. Tecride bir an önce son verilmeli. Tecrit son bulursa savaş da son bulur. Biliyorlar ki Öcalan’ın fikir ve düşünceleri sorunların çözümü için mutlaktır. Bundan kaynaklı halktan uzaklaştırmaya çalışıyorlar. Öte yandan uzun zamandır Öcalan ile görüşmeler yapılmadığından kaynaklı sağlığı için endişe içerisindeyiz. Ağırlaşan tecrit vahşiliktir. Hiçbir ülkede böyle bir vahşet yoktur. Türk devleti neden böyle bir zulüm yapıyor, hani bizler kardeştik?” diye sordu. 
 
‘Kürt halkı önderine sahip çıkmalıdır’
 
“Öcalan’ın özgürlüğü bizim elimizdedir” diyen Zümrete, tecridin son bulması için tüm Kürt halkının ayağa kalkması ve mücadele etmesi gerektiğinin altını çizdi. Zümrete, şu çağrıda bulundu: “Kürt halkı önderlerine sahip çıkmalıdır. Öcalan üzerindeki tecridin kalkması ve özgürleşmesi bizim elimizdedir. Sesimizi daha da yükseltelim ve tecride karşı çıkalım. Biz kadınlar bugün Öcalan sayesinde kendi haklarımızı biliyor ve buna göre mücadele ediyoruz. Onun sayesinde ayağa kalktık ve direndik. Kadınlar olarak elde ettiğimiz bütün kazanımlarımız Öcalan sayesindedir. Tecridin kalkması için kadınlar seslerini daha da yükseltmeliler. Kadınlar tecridi kaldırmada öncü olabilirler.”
 
‘Erdoğan bu ülkeyi bitirdi’
 
Tecridi kınayarak sözlerine başlayan Ayşe Hezer, dört duvar arasına aldıkları bir insana neden böylesi bir tecridin uygulandığına anlam veremediğini dile getirdi. Ayşe, “Diğer devletlerin buna karşı tavırlarını ortaya koymalı. Bir halkın önderinin böylesi bir tecrit ve zindanda olması ayıptır. Bugün tecridi uygulayan kişiler Öcalan’dan korkmaktadırlar. Ama onlar da bilmeliler, elbet bu tecrit kalkacaktır. AKP hükümetinin savaş politikalarından kaynaklı ekonomik kriz ortaya çıktı ve ülkenin zora düşmesine neden oldu. Savaş politikaları uygulayan kişiler barıştan yana değiller. Erdoğan bu ülkeyi bitirdi. Türkiye artık bitmiş durumda. Bundan dolayı tecridin kalkması gerekiyor, çünkü ülkenin kurtuluşu tecridin kalkmasına bağlı” dedi. 
 
‘Birliğimiz bizi zafere götürecek’
 
Tecridin kalkması için birliğin şart olduğunu kaydeden Ayşe, “Öcalan ve çocuklarımıza sahip çıkalım. Anneler olarak savaşa karşı beraber hareket edelim. Çağrılarımızı daha da yükseltmeliyiz. Hep beraber İmralı kapılarının kırılmasını isteyerek, tecridin son bulmasını vurgulayalım. Eğer bizler birlik olursak Erdoğan çaresiz kalır ve tecrit kalkar. Birliğimiz bizi özgürlüğe ve zafere götürecek. Bizim kazanmamız şart” diye konuştu.