MEBYA-DER yıllık raporunu açıkladı
- 14:16 31 Aralık 2020
- Güncel
DİYARBAKIR - MEBYA-DER’in açıkladığı 2020 yılı raporunda cenazelere, mezarlıklara ve yaşamını yitirenlerin ailelerine dönük asker ve polis saldırılarına dikkat çekildi. 2020’yi değerlendiren Dernek Eşbaşkanı Yüksel Almas, “saldırılara rağmen derneklerinin misyonundan geri adım atmadığını" vurguladı.
Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma Dayanışma Birlik ve Kültür Derneği (MEBYA-DER) 2020 yılı raporunu açıkladı. Bağlar ilçesinde bulunan Koşuyolu Parkı İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi Anıtı önünde düzenlenen açıklamaya Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Diyarbakır İl Örgütü, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır İl Örgütü ile milletvekilleri Remziye Tosun, Semra Güzel, Tevgera Jinên Azad (TJA) aktivistleri, Dicle Amed Kadın Platformu’ndan (DAKP) kadınlar ile çok sayıda kişi destek verdi.
‘Saldırılara direnişle cevap verildi’
Raporu okuyan MEBYA-DER Eşbaşkanı Yüksel Almas, 2020 yılının haklar açısından “son derece çetin bir yıl olduğuna” dikkat çekerken, “ABD’den Şili’ye, Arjantin’den Kürdistan’a kadar halkların, baskılara direniş ile cevap verdiğini” kaydetti.
2020 yılının dernekleri açısından da zorlu bir yıl olduğunu belirten Yüksel, derneklerinin yıllık faaliyetlerine ilişkin şu bilgileri paylaştı:
“* Son bir yıl içerisinde farklı çatışmalarda yaşamını yitiren 84 kişinin aileleri derneğimize başvuruda bulunmuş ve bizden hukuki destek talep etmiştir. Bunların içerisinde 32 ailenin cenazeleri alınmış ve defnedilmiştir ve ailelerin alım başvuruları tüm gereklilikler yerine getirilmiş olmasına rağmen ve DNA testleri uyuşmasına rağmen, bu ailelere cenazeleri teslim edilmemiştir ve bu durum ailelere dönük sistematik bir işkenceye çevrilmiştir. Buna rağmen derneğimiz aileler adına bu sürecin takipçisi olmuş ve cenazelerin ailelere verilmesi adına hukuki girişimlerde bulunmuştur.
* Yine ilimiz Silvan ilçesinde bulunan Sağlık, Kureşa, Şanlı ve Mir Ali köylerinde bulunan HPG’lilerin mezarları kolluk güçleri tarafından 24 Nisan 2020 tarihinde tahrip edilmiştir ve mezarların tahrip edilmesiyle eş zamanlı olarak aileler saldırıya uğramıştır. Dernek olarak bu ailelerimizle dayanışma içesinde bulunmuş ve bu hukuksuzluk teşhir ve protesto edilmiştir.
* 2017 yılında Dersim’de yaşanan bir çatışmada yaşamını yitiren Agit İpek’in cenazesi 2020 Mayıs ayında kargo ile plastik bir kutunun içerisinde ailesi Halise Aksoy’a gönderilmiştir. Toplumda derin bir infial yaratan bu hak ihlalinin takipçisi olduk ve Halise Aksoy anne ile dayanışma içerisinde olduk. İlgili devlet kurumları cenazenin tespiti, defni ve taziyesi sürecinde sistematik işkence anlayışı ile yaklaşmışlardır.
* Diyarbakır’ın Lice ilçesinde bulunan ve çatışmalarda yaşamını yitiren HPG’lilerin olduğu iki mezarlık ailelerinden gelen yoğun başvurular üzerine kitlesel olarak temizlenmiş ve akabinde kolluk kuvvetlerinin mezarlıklara yaptığı din ve ahlak dışı saldırı basın açıklamasıyla teşhir ve protesto edilmiştir.
* Sipinge köyünde bulunan Çeme Alıka Mezarlığı yine ailelerden gelen başvurular üzerine Aralık ayında demokratik kitle kuruluşlarının katılımıyla tahrip edilen mezarlıklar temizlenmiş ve kitlesel bir protesto gerçekleştirilmiştir.
* Yine Lice ilçesinde Çavundur (Liçok) Mahallesi’nde bulunan bazı mezarlıklar kolluk kuvvetleri tarafından tahrip edilmiştir. Bu tahribattan sonra mağdur aileler tek tek ziyaret edilmiş ve dayanışma duyguları paylaşılmıştır. Sonrasında bu tahribat yerinde incelenmiş ve kamuoyuna teşhir edilmiştir.
* Derneğimize gelen başvurularda ciddi sorunlardan biri de tüm hukuki gereklilikler yerine getirildiği ve DNA testleri uyuştuğu halde cenazesi verilmeyen ailelerimizin varlığıdır. Bununla ilgili olarak haftalık bir program çıkartmış ve her Cuma mezarlıkta ailelerin katılımıyla bu durum protesto edilmiş ve hukuki sürecin sonlandırılması ve cenazelerin alilere teslim edilmesi istenmiştir.
* Ayrıca tüm bu hak ihlallerine karşı olarak iç ve dış basına demeçler verilmiş ve bu ihlaller olabildiğince gündemleştirilmeye çalışılmıştır.
* Son olarak yakınlarını kaybeden ailelerin tümüne ulaşma, örgütlenme ve dayanışma amacıyla aile ziyaretleri programı çıkartılmış ve azami önem atfederek ailelere gidilmiş ve gidilmektedir.”
‘Mezarlıklara ahlakdışı yaklaşılmıştır’
“Dernek faaliyetleri gerçekleştirilirken kendilerinin ve ailelerin kolluk kuvvetlerinin saldırısına, gözaltı ve tutuklamalara maruz kaldıklarını” belirten Yüksel, buna rağmen derneklerinin misyonundan geri adım atmadan tüzüğün gereğini yaptıklarını ifade etti. Yüksel, yaşanan saldırılara ilişkin şunları aktardı: “Cenazeler ve mezarlıklar hiçbir hukukta yeri olmayan ahlak dışı yaklaşımlara maruz kalmıştır. Cenazeler tabut verilmemiş, gasilhanelere alınmamış ve cenaze aracı hizmeti kaldırılmıştır. Yine mezarlıklar tahrip edilmiştir. Gece yarıları kolluk kuvvetleri mezarlıkları basmıştır. Ülkede iktidar çıplak arama gibi en yaygın hak ihlallerini dahi görmezden gelmektedir. Fakat belirtiklerimiz bu ülkenin gerçekleri olarak yaşamımızda 24 saat varlığını en yakıcı şekilde göstermektedir.”
İktidara çağrı
Yüksel son olarak iktidarı “hukukta yeri olmayan bu saldırılardan vazgeçme” çağrısında bulunurken, şartlar ne olursa olsun halkın yayında olacaklarını vurguladı.