Safiye Alağaş

 

DİYARBAKIR - PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın üzerindeki tecridin kaldırılması ve cezaevlerindeki hak ihlallerinin son bulması için başlatılan açlık grevi sürerken, tutsak Rojbin Yakut, "Taleplerimiz kabul edilene kadar açlık grevi eylemini sürdüreceğiz" dedi.

 

PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik sürdürülen tecridin tamamen kaldırılması ve cezaevlerinde artan hak ihlallerinin son bulması talebiyle Türkiye ve bölge cezaevlerinde siyasi tutsakların 27 Kasım itibariyle başlattığı açlık grevi eylemleri süresiz-dönüşümlü olarak devam ediyor. Eylem 7’nci grupla 35’inci gününe girdi. Açlık grevi eylemini her 5 günde bir grup devralıyor. Seslerini duyurmaya çalışan tutsaklardan biri olan Bünyan T Tipi Kapalı Cezaevi’ndeki Rojbin Yakut, ailesi ile yaptığı telefon görüşmesinde dayanışma çağrısında bulundu.

 

2015 tarihinde Urfa'nın Ceylanpınar ilçesinde tutuklanan Rojbin, bir yıl Urfa’da tutulduktan sonra Tarsus Kadın Kapalı Cezaevi’ne sürgün edildi. Bir buçuk yıl sonra Tarsus Cezaevi'nden Kayseri'de bulunan Bünyan T Tipi Cezaevi’ne sürgün edilen Rojbin, 27 Kasım’da başlatılan açlık grevi eyleminde birinci grupta yer aldı.

 

'Amacımız başta tecridin kaldırılması'

 

Ailesi ile telefon görüşmesi yapan Rojbin, Abdullah Öcalan üzerindeki tecride dikkat çekerek, "Açlık grevinin amacı, başta Sayın Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılmasıdır. Sayın Öcalan üzerindeki tecrit kalkarsa cezaevleri üzerindeki baskı ve tecrit de kalkar. Cezaevinde yaşadığımız baskılarla birlikte infazlarımız yakılıyor, disiplin cezaları gerekçesiyle ailelerimizle görüşemiyoruz, birçok arkadaşımızın infazı yandı. Cezaları uzatıldı. Bir an önce tahliye olması gereken arkadaşlarımız tahliye edilmiyor. Bir yıl sonra tahliye olacakları söyleniyor. En büyük sorun kitapların ve gazetelerin verilmemesi. Özellikle Yeni Yaşam gazetesi verilmiyor. Kimi dönemler Evrensel gazetesi de verilmiyor. Televizyon kanalları açılmıyor. Bu şekilde haber alma hakkımız engelleniyor. Bunlar bizim günlük olarak yaşadığımız sorunlar. Bu sorunların giderilmesi için dilekçe yazdığımızda bize herhangi bir cevap verilmiyor. En doğal haklarımız elimizden alınıyor" dedi.

 

'Bütün tutsaklar tecrit altındayız'

 

Kendilerine verilen kitapların üzerlerinin çizili olduğu bahanesiyle verilmediğini ifade eden Rojbin, yine başka cezaevlerinden gönderilen kitapların da kendilerine verilmediğinin altını çizdi. Rojbin, "Biz bütün bu sorunları her zaman dile getiriyoruz. Bütün tutsaklar olarak tecrit altındayız. Bizleri bu şekilde toplumdan izole ediyorlar. Kitap okuma isteğimiz dahi engelleniyor" diye konuştu.

 

'Şeker ve karbonat verilmiyor'

 

Kendilerine karbonat ve şekerin verilmediğini belirten Rojbin şöyle devam etti: "Bedenimiz aç kalıyor. Bedenimizde kalıcı hasarlara yol açıyor. Soda dahi verilmiyor. Verdiklerinde de çok az veriliyor. Açlık grevi eylemini devir alan 5'ci grup için şeker ve tuz geç verildi. Bunlarla birlikte sosyal faaliyetlerimiz sınırlandırıldı. Spora çıkma ortak sohbetler çok sınırlı. Bizim taleplerimiz yerine getirilemeyecek talepler değil. Cezaevi yönetiminin açıklamalarına göre burada korona salgınına yakalanan kimse yok. Biz de gerçek durumun ne olduğunu tam olarak bilmiyoruz. Çünkü zaman zaman kimi tutsakların salgına yakalandığı bilgisini alıyoruz. Ancak net bilgi alamıyoruz. Yine temizlik malzemeleri yeterince verilmiyor."

 

Rojbin taleplerinin kabul edilmesi çağrısında bulunarak, "Taleplerimiz kabul edilene kadar açlık grevi eylemini bırakmayacağız" dedi. Rojbin konuşmasını tamamlamadan görüşme süresinin dolması nedeniyle telefon kapandı.