İSTANBUL - Avukat Dayanışması, stajyer Avukat Tuğçe Boğa'nın Bakırköy Adliyesi Staj Eğitim İşlemleri Bürosu'nda görevli bir memur tarafından fiziksel ve psikolojik şiddete maruz kalmasına tepki göstererek, " Sesini çıkarmayan avukatlar yaratılmak isteniyor. Ama savunma susmadı susmayacak" dedi. 

 

Avukat Dayanışması, stajyer Avukat Tuğçe Boğa'nın Bakırköy Adliyesi Staj Eğitim İşlemleri Bürosu'nda görevli bir memur tarafından fiziksel ve psikolojik şiddete maruz kalmasına tepki göstermek amacıyla Bakırköy Adliyesi önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. " Saldırılara karşı savunma susmayacak" pankartının açıldığı açıklamaya çok sayıda avukat katıldı. Açıklamada, "Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiç birimiz", "Savunma susmadı susmayacak" sloganları atıldı. Hazırlanan ortak basın metinini imzacılar adına Avukat Seher Eriş okudu. 

 

'Avukatlara yönelik her saldırı mesleğe yöneliktir' 

 

25 Aralık günü Bakırköy Adliyesi’nde mahkeme stajını yapan  stajyer avukat Tuğçe Boğa'nın, görevli memurun fiziki ve sözlü saldırısına maruz kaldığını belirten Seher, "Bu saldırı biz avukatlar açısından münferit yahut olağandışı bir saldırı değildir. Aksine adliyelerde, karakollarda, devlet dairelerinde ve mesleğimizi icra etmeye çalıştığımız her alanda çeşitli biçimlerde şiddete ve sözlü saldırıya uğruyoruz.

Avukatlara yönelik gerçekleştirilen her saldırının aynı zamanda avukatlık mesleğine yönelik bir saldırı olduğunu biliyoruz. Nasıl ki baroları bölerek “sesini çıkarmayan” avukatlar yaratılmak isteniyorsa; kendi hakkını savunan, mesleğini inandığı doğrular ve ilkeler temelinde icra etmek isteyen avukatlar da her anlamda şiddete maruz bırakılarak susturulmaya çalışılıyor" dedi. 

 

'Stajyer avukatlar ezilmekte' 

 

İşçi kadın avukatların büyük hukuk bürolarında  cinsel taciz ve saldırılara maruz kaldığını dile getiren Seher, " Kendi işini yapmaya çalışan genç avukatlar vergi yükleri ve ekonomik koşullar altında ezilmekte, stajyer avukatlar sigortasız ve ücretsiz bir şekilde çalıştırılmaktadır. Yine son zamanlarda giderek artan avukat intiharları, geldiğimiz noktanın vahametini göstermesi açısından kaygı vericidir" diyerek bunlara karşı dayanışmayı büyütme mesajı verdi. 

 

'Keyfi uygulamalara son verilsin' 

 

Avukatların, adliyelerin işleyişinde söz sahibi olarak görülmeyerek yok sayıldığına dikkat çeken Seher, " Hakimlerin, savcıların ve memurların kanuni dayanaktan yoksun ya da mevzuatı istismar niteliğine ulaşmış keyfi uygulamaları neticesinde bizler için mesleğimizi icra etmek gün be gün daha da zorlaşıyor. Avukatlar olarak keyfi uygulamalara son verilmesini, hem pandemi hem de diğer konularda adliye işleyişiyle ilgili karar süreçlerine avukatların da dahil edilmesini talep ediyoruz" diye söyledi. 

 

Ardından  konuşan İstanbul Hukuk Barosu Sözcüsü Gökmen Yeşil, Özellikle genç avukatlara yönelik fiziki ve psikolojik şiddetin gün geçtikçe arttığına ve  bu hukuksuzluğun ve şiddetin bitirilmesi için pratik, eylemsel ve sonuç alıcı bir şeyler yapılması gerektiğine dikkat çekti. 

 

Açıklama alkışlar eşliğinde son buldu. 

 

Ortak metinde imzası bulunan kurumlar şu şekilde:

 

Adalet için Hukukçular, Avukat Hakları Grubu, Avukat Dayanışması, Avukat Hareketi, Avukatlar Sendikası, ÇHD İstanbul Stajyer ve Öğrenci Komisyonu, Demokrasi İçin Hukukçular, Katılımcı Avukatlar, Özgürlükçü Demokrat Avukatlar, Özgürlük için Hukukçular Derneği, İstanbul Şubesi Ruhsat Gaspına Karşı Koordinasyon