Rosa Kadın Derneği 2 yaşında: Büyüdük, çoğaldık

  • 09:30 29 Aralık 2020
  • Güncel
Safiye Alağaş
 
DİYARBAKIR - Diyarbakır'da 2018’de kurulan Rosa Kadın Derneği, kuruluşundan bu yana hem Diyarbakır’da hem de bölgenin diğer kentlerinde kadınların yanında oldu. Dernek Başkanı Adalet Kaya iki yıllık mücadele sürecini anlatarak, "Biz mücadeleden vazgeçmediğimiz için yeniden örgütlenip alanlara çıktık. Büyüdük, çoğaldık. Rosa bize büyük bir güç verdi. İyi ki Rosa var” dedi.
 
Türkiye'de 2016’da ilan edilen olağanüstü hal (OHAL) kapsamında çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile aralarında Kongreya Jinên Azad'ın (KJA) da bulunduğu çok sayıda kadın kurumu kapatıldı. Kapatılmayan kurumlar ise işlevsiz hale getirildi. Kayyım atanan Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) yönetimindeki belediyelere bağlı kadın kurumları da işlevsiz hale getirilen kurumlardan. Bu kurumların kapatılmasıyla erkek şiddeti rakamları artarken, kadınlar destek alabilecek kurum bulamadı.
 
Kadın kurumlarının kapatılması ve artan erkek şiddeti nedeniyle Diyarbakır'da kadınlar alternatif kadın kurumları açmak için harekete geçti. Yapılan çalışmalar neticesinde bir grup kadın 29 Aralık 2018 tarihinde Rosa Kadın Derneği'nin kuruluşunu ilan etti. Rosa Kadın Derneği kadına yönelik şiddet ile çocuk istismarının önüne geçmek ve kadın dayanışmasını sağlamak amacıyla açıldı. Derneğin kurucuları arasında yer alan ve dernek başkanlığı görevini yürüten Adalet Kaya, geride bıraktıkları 2 yılı anlattı.
 
‘Örgütlenmek en büyük ihtiyaçlarımızdan biri’
 
2018 yılının Temmuz ayında kuruluş çalışmalarına başladıkları Rosa'yı büyük bir ihtiyacın sonucunda kurmaya karar verdiklerini söyleyen Adalet, OHAL dönemi ve kayyım politikaları nedeniyle çalışma yapabilen kadın kurumunun kalmadığını hatırlattı. Adalet, OHAL'in hala fiili olarak devam ettiğini dile getirirken, kadın kurumlarının kapatıldığı ve işlevsiz kaldığı süreçte kadına yönelik şiddetin arttığının altını çizdi. Adalet "O döneme ait elimizde net bir veri de yok. Ancak çok ciddi bir kırım söz konusu oldu. Kayyımlarla birlikte çok fazla hak ihlali yaşandı. Yaşananların sonucunda da ihtiyaçtan kaynaklı bir dernek kurmayı tartıştık. Tüm hazırlıklarımızı yaptık. 29 Aralık 2018 tarihinde de açılışımızı yaptık. Tam yılsonuna denk geldi. Hatta kimi arkadaşlarımız neden bir kaç gün daha beklemediğimizi sordu. Bekleyemezdik çünkü çok acil bir ihtiyaç olarak önümüzde duruyordu. Yine o dönem açlık grevleri yeni başlamıştı. Anneler gelip gidiyordu. Onların mücadelesinden çok etkilenmiştik ve bu nedenle Rosa'yı hızla kurmamız gerekiyordu. Örgütlenmek en temel ihtiyaçlarımızdan biri. Dernekleşme de bize güç verdi" dedi.
 
'Örgütlülük bizi güçlendirdi'
 
Rosa'nın amaçlarından birinin, kadına yönelik şiddetle mücadelede önleyici politikalar geliştirmek olduğunu vurgulayan Adalet bir diğer amacının ise geliştirdiği politikaları topluma yansıtmak olduğunu söyledi. Hala bu yönde çalışmalar yürüttüklerini kaydeden Adalet, şöyle devam etti: "Çalışmaya başladıktan sonra faaliyetlerimiz biraz daha çeşitlendi. Hiç bir kurum olmadığı için çok yoğun başvuru almaya başladık. Şiddet gören kadınlar bize gelmeye başladı. Onlarla ilgili de çok büyük bir ihtiyaç olduğunu fark ettik. Başvuruları alıp bu yönde de çalışmaya başladık. Başlangıç için gerçekten bizler için her şey çok zordu. Çünkü kurumlar yoktu. Örgütlü bütün kurumlar, yapılar dağıtılmıştı. Biz yeniden bir örgütlenme yaratmaya çalıştık. Çünkü örgütlülük bizi güçlendirecekti. Biz de Diyarbakır'daki karma kurumlarda bulunan bütün kadın meclisleri veya yapılarıyla görüşmeler sağladık ve şiddet başvurusu alan bütün kadın kurumlarıyla birlikte Şiddetle Mücadele Ağı oluşturduk. Bu ağı oluşturmaktaki amacımız şiddet çetelesi oluşturmak. Hem uluslararası mekanizmalar hem de yargısal mekanizmalar açısından bu çok önemli. Bu ağ bizi birçok açıdan güçlendirdi. Başvuruları ortaklaşarak çözüyoruz. Hukuki, psikolojik veya sığınma desteğini işbirliği içinde çözüyoruz. Bu açıdan da bu örgütlülüğü yaratmak çok kıymetli oldu."
 
'Biz bir mirası devraldık'
 
Bütün kadın yapılarıyla birlikte birçok eylem ve etkinlik gerçekleştirdiklerinin altını çizen Adalet, ancak temel amaçlarının önleyici politikalar geliştirmek olduğunu belirtti. Kuruldukları günden itibaren iç diplomasi çalışması yürütmek için bir komisyon oluşturduklarını vurgulayan Adalet, "İlk günden itibaren Türkiyeli feminist kadınlar ve Türkiye kadın hareketiyle ilişkilendik. Önleyici politikalar belirlemek konusunda Türkiyeli feministler ve kadınlarla ortaklaştığımız çok fazla nokta var. Siyasal iktidarın yarattığı bir takım saldırgan ve kadın düşmanı politikalar karşısında hepimiz aynı duygu ile aynı ruhla zarar görüyoruz veya şiddete uğrayan kadın için aynı kaygıyı aynı tedirginliği duyuyoruz. Dolayısıyla ortak çalışma yürütmemiz bize güç verdi. Çok güzel karşıladılar, çünkü biz bir mirası devraldık ve dernek dışında birbirimizle iletişimimiz vardı. Kürt kadın hareketi referans olunca bize çok rahat inanıp güvendiler. Özellikle pandemi sürecinde online üzerinden ortak çalışmalar yürüttük. O dönem bağımız çok güçlendi. Sanırım pandeminin kadınlara en büyük faydası kadınların birbiriyle bağlarını güçlendirmek olduk" diye konuştu.
 
'Devlet bir hafızasızlık yaratmak istiyor'
 
Rosa’ya yönelik saldırıları değerlendiren Adalet, "Rosa kentte bir heyecan yarattı. Hem başvurular almaya başladık. Hem de yaptığımız eylem ve etkinlikler yayılarak etkili oldu. Özellikle mor siyah eylemimiz vardı. Aslında durağan bir eylemdi ama oluşturduğumuz söylem üzerinden çok yayıldı. Hatta Avrupa'ya kadar yayıldı. Çünkü toplumsal bir ihtiyaçtı. Toplumun söz söyleme ihtiyacına öncülük ettik. Kadınları dar alanlara sıkıştırmak istediler. OHAL döneminde eve kapatma bu amaçla da yapıldı. Nispeten de başarmışlardı ama biz mücadeleden vazgeçmediğimiz için yeniden örgütlenip alanlara çıktık. Rosa çalışmaya başlamasıyla birlikte büyük bir heyecan yarattı. Veri raporları hazırladık. Devlet aslında bu raporların oluşturulmasını istemiyor. Bir hafızasızlık yaratmak istiyor. Dolayısıyla bu da bize saldırıların en önemli sebeplerinden biri. Tabi bizim Türkiyeli kadınlarla kurduğumuz bağdan da rahatsız oldular. Onlarla bir bağımızın olmasını istemiyorlar. Bu bağ onları çok rahatsız ediyor. Çatı ne kadar büyürse onlar için o kadar korkutucu. Yarattığımız bu etkiler devleti korkuttu ve bu nedenle Rosa'ya yönelik saldırıya geçtiler. Tabi saldırıya uğramamızın nedenlerinden biri de çoklu kimliğimizden kaynaklı. Hem Kürt’sün, hem kadınsın hem de kadın haklarını savunuyorsun. Dolayısıyla saldırıya daha açık bir hale geliyorsun. Tabi aynı zamanda bizim üzerimizden Türkiyeli kadınlara gözdağı verilmek istendi" ifadelerini kullandı.
 
'Hala heyecan duyuyoruz'
 
Adalet, kadınların katledilmesine karşı farkındalık çalışmaları ve barışın bir hak olduğuna dair çalışmalar yaptıklarını belirtirken, barışın insanlar için temel bir hak olduğuna işaret etti. Toplum olarak yıllardır barış hakkını istediklerinin altını çizen Adalet, şunları vurguladı: "Yıllardır çok ciddi politika üretiyoruz. Süreç içerisinde biraz da önümüze düşen gündemle şekillendik. Leyla Güven'in başlattığı açlık grevi eylemleri vardı. Annelerin eylemleri vardı. Bunlara dönük çalışmalar yaptık. Yine kayyımların ataması gündeme geldi. Buna ilişkin çalışmalar yürüttük. Önümüze gelen gündemler aslında tam da çalışma alanlarımızın içindeydi. Bir farkındalık yarattık. Kadına yönelik şiddetin devletten bağımsız olmadığını vurguladık. Yaptığımız her çalışma toplumda büyük bir etki yarattı. Bizler yaptığımız çalışmalardan hala heyecan duyuyoruz."
 
'Faaliyet durdurma veya kayyımlar gelebilir'
 
Sahada çalışmalarına devam edeceklerini söyleyen Adalet, derneklere kayyım atamayı getiren yeni düzenlemeye dikkat çekti. "Biz de şu anda yasanın nasıl işletileceğini bekliyoruz. Bu yasadan biz nasıl etkileneceğiz? Kadın örgütleri ve diğer sivil toplum örgütleriyle istişare ediyoruz şu anda" diyen Adalet, şöyle devam etti: "Yasada geçen terörün finansmanı ile ilgili bir ibare var. Alınan fon ve hibelerle ilgili daha çok kısıtlama var ama Rosa ile ilgili böyle bir dertleri yok. Nasılsa hepimiz hakkında açılan davalar var. Benim dernek başkanı olarak hakkımda açılan dava var. Faaliyet durdurma veya kayyım atamaya kadar gidebilir. Bununla ilgili ne yapabileceğimizi tartışıyoruz. Denetim yetkisi geliştirildi. Yani bir caminin imamı dahi derneği denetleyebilir. Tamamen bakanlığın verdiği yetkiye bağlı. Bu çok absürt bir şey. Gerçekten kabul etmek zor. Bu işin ehli bu işi bilenler tarafından değil de yılda bir kez onlar tarafından görevlendirilen biri tarafından denetleneceksiniz. Denetimin süresi sıklaşmış. Denetimin sonucunda verilecek olan para cezalarının alt ve üst sınırı çok büyümüş. Milyonlardan söz eden bir yasadan söz ediyoruz. Hangi amaçla bu kadar büyük para cezaları kesmeyi amaçlıyorlar bilmiyoruz."
 
'İyi ki Rosa var'
 
Bütün bunlara rağmen mücadeleden geri adım atmayacaklarını belirten Adalet, "Mücadelemizi her yerde sürdüreceğiz. Kayyım atamalarından sonra belediyelerden bağımsız alanlara ihtiyacımız olduğunu çok söyledik. Şimdi yarattığımız bağımsız alanlara yönelik de müdahaleler oluyor. Ama biz mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz. İyi ki Rosa'yı kurmuşuz. İyi ki Rosa var diye hashtag çalışması yürüteceğiz. Birçok kadın örgütü de bu iki yıl içerisinde ‘İyi ki Rosa var’ dedi bize. Biz de gurur duyuyoruz. Çünkü birçok kadınla çocukla temas kurduk. Bununla birlikte büyüdük, çoğaldık. Rosa bize büyük bir güç verdi. İyi ki kadınlar var" dedi.