Roboskî Katliamı’nın 9’uncu yılında adalet talebi
- 12:28 28 Aralık 2020
- Güncel
ANKARA - Roboskî Katliamı’nın 9’uncu yılında adalet talebini yineleyen Roboskî Adalet Girişimi, “İnsan olarak ne yapabilirim?’ sorusunu soran herkese her ayın 28’inci günü sesleneceğiz, hatırlatacağız ‘gelin sesimizi birlikte yükseltelim’ diyeceğiz. Roboskî, devletin ve iktidarın sınavıdır. Bu topraklarda “Barış ve Adalet”in yolu, mutlaka ve önce Roboskî’den geçecektir” dedi.
Roboskî için Adalet Girişimi , 2011 yılında TSK tarafından Şırnak’ın Uludere ilçesine bağlı Roboskî köyünde 17’si çocuk 34 kişinin savaş uçakları ile katledilmesinin yıldönümünde İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şubesinde basın toplantısı düzenledi . Açıklamaya İHD MYK üyelerinin yanı sıra Halkların Demokratik Partisi (HDP) Adana Milletvekili Kemal Peköz katıldı.
‘Kürt çocuklarının üzerine savaş uçaklarından bomba atıldı’
Açıklamada konuşan İHD MYK üyesi Nuray Çevirmen, katliamın ardından 108 ay, 470 hafta ve 3 bin 288 gün geçtiğini hatırlattı. 28 Aralık 2011 gecesinde günlük 150-200 TL kazanmak için zor doğa koşullarına karşı amansız bir mücadele veren, yaşları 13 ile 35 arasında değişen sivil insanların üzerine TSK tarafından 4 bomba atıldığını anımsatan Nuray, “ Can pazarının yaşandığı, ölümün reva görüldüğü, sağlık ekibinin bölgeye alınmadığı, cenazeleri ailelerin katırlara ve römorklara yüklemek zorunda kaldığı, tüm bu ölümün ve kıyametin duyulmadığı, görülmediği bir gün yaşandı Roboskî’de. Bu ülkenin nüfus cüzdanına sahip Kürt çocuklarının, gençlerinin üzerine, eğitimi / işsizliği çözmek yerine vergilerimizle alınan ‘bu ülkenin’ savaş uçaklarından atıldı o bombalar” dedi.
‘Yeni katliamlar, zulümler ve insanlık dışı uygulamalar yaşatılıyor’
Dünyada yaşanan tüm zulüm ve katliamların savaş hallerinin sonuçları olduğuna dikkati çeken Nuray, “Barışçıl bir ortamda yaşayan ve demokratik tüm hakları teslim edilmiş toplumlarda katliamlar yaşanmaz, yaşanması durumunda hukuk normları, adaleti sağlamakla mükelleftir ve görevlerini yerine getirirler. Ancak 100 yıldan fazladır bu ülkeye egemen zihniyet; katliamlar konusunda çok kötü bir tablo çizmekte, çizmeye de devam etmektedir. Bizler katliamlara karşı sesimizi yükseltmeye, adalet talep etmeye devam ederken ortaya yeni hak ihlalleri çıkmakta ve yeni katliamlar, zulümler, insanlık dışı uygulamalar yaşatılmaktadır” ifadelerini kullandı.
‘Açılan davalar cezasızlık politikası ile teker teker kapatıldı’
“Roboskî, kendi rızaları dışında çizilmiş sınırlar yüzünden ekmeğini katır sırtında kazanmaya mahkum edilmiş insanlara, yaşama şansı bile tanımayan bir vicdansızlığın sembolüdür” diyen Nuray, sözlerine şöyle devam etti: “Atılacak hiçbir adımın kaybettiklerimizi geri getirmeyeceğini biliyoruz. Ancak, gerçek ayan beyan ortadayken, demokratik bir ülkede savcılar harekete geçer, sorumlular tespit edilir ve adaleti önceleyen hukuk ilkelerine göre failler cezalandırılır. 17 bin faili meçhulün olduğu ülkede, ne acıdır ki, olması gereken bu sonucu bekleyemiyoruz. Bugüne kadar yaşatılan tüm zorluklara rağmen açılabilmiş sınırlı sayıdaki davalar da cezasızlık politikası ile teker teker kapatılmıştır.”
‘Roboskî devletin ve iktidarın sınavıdır’
Nuray, “ Başta Roboskî olmak üzere tüm insan yaşamını ve özgürlüklerini ortadan kaldıran savaşa ve şiddete karşı, hepimiz itiraz hakkımızı kesintisizce kullanacağız. Yaşadıklarımızın aslı; devlet, cezasızlık, savaş ve adaletin olmayışıdır. Biz, adalet arayışının, bir arada ve barış içerisinde yaşamanın tarafıyız. Devlet ve iktidar şiddetine karşı, Roboskî ve tüm katliamlar için adaleti talep etmek adına bir araya geleceğimiz ve adaleti sağlayacağımız güne kadar yataklarımızda rahat uyumayacağız, uyutmayacağız da. ‘İnsan olarak ne yapabilirim?’ sorusunu soran herkese her ayın 28. günü sesleneceğiz, hatırlatacağız ‘gelin sesimizi birlikte yükseltelim’ diyeceğiz. Roboskî, devletin ve iktidarın sınavıdır. Bu topraklarda “Barış ve Adalet”in yolu, mutlaka ve önce Roboskî’den geçecektir” ifadelerini kullandı.
‘Sorumlular cezalandırılmazsa Roboskî kanamaya devam edecek’
Ardından söz alan HDP Adana Milletvekili Kemal Peköz, Roboskî katliamının bilerek ve isteyerek yapıldığına dikkat çekerek, “Türkiye’de çok fazla katliam var ama bu katliamın farklı bir özelliği var. Katledilen çocukların beşi 13 yaşında. Bu insanlar okul masraflarını çıkarabilmek için 500-600 metre yanlarındaki sınır köylerine geçmek zorunda kalıyorlardı. Bu çocuklar Kürt’tü. Aileleri ya koruculuğu ya da ölümü tadacaklardı. Maalesef ki ölümü tattılar. O dönem gazete ve medya 12 saat katliamı vermedi. Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Genelkurmay Başkanına teşekkür etti. Dünyanın hiçbir yerinde katliamdan sonra teşekkür edilmez. Sorumluların cezalandırılması gerekiyor aksi halde Roboskî kanamaya ve acı duymaya devam edecektir” dedi.