
'Kızımın ölümüne ilişkin şüphelere rağmen inceleme yapılmadı'
- 09:03 28 Aralık 2020
- Güncel
Şehriban Aslan
DİYARBAKIR - Elazığ’da kaldığı öğrenci yurdunda iki yıl önce şüpheli şekilde yaşamını yitiren Rojda Bağcı hakkında kapatılan soruşturmanın etkin bir şekilde yürütülmediğini söyleyen annesi Hamdiye Bağcı, "Çok fazla şüpheli olmasına rağmen savcılık yeterince inceleme yapmadı" iddiasında bulundu.
Elazığ Fırat Üniversitesi Edebiyat bölümünde okuyan Rojda Bağcı kaldığı öğrenci yurdunda 2018 yılının eylül ayında şüpheli bir şekilde yaşamını yitirmiş halde bulundu. İntihar ettiği öne sürülen Rojda'nın annesi Hamdiye Bağcı, kızının intihar etmediğini, soruşturma aşamasında savcının yeterince inceleme yapmadığını iddia etti. Hamdiye kızının intiharına ilişkin şüphelerinin olduğunu ve bunu duyurmak adına çeşitli yollar denediğini, fakat her defasında reddedildiğini ifade etti.
‘Arkadaşı sürekli arıyordu’
Kızının Elazığ’da üniversite okuduğunu, tatil için Diyarbakır’a geldiğini söyleyen Hamdiye, okuldan bir arkadaşının kızını aradığını ve Elazığ’a gelip yurt kaydı yapmasını gerektiğini söylediğini belirtti. Hamdiye, “Rojda arkadaşını aradı gelemeyeceğini diğer güne yola çıkacağını söyledi. Arkadaşı, ‘Ben Elazığ’a gittim sen neden gelmedin’ diyerek Rojda’ya kızdı ve aynı gün içinde defalarca onu aradı. Israrla neden gitmediğini soruyordu. Salı sabahı kızım hazırlığını yaptı, onu ilçe otogarına götürüp Elazığ’a gönderdim. Yurda vardığında da konuştuk. Yurtta çok kişinin olmadığını söyledi” şeklinde belirtti.
‘Mahkeme olursa her şeyi anlatırım’
Hamdiye, kızının salı günü Elazığ’a gittiğini ve cuma günü yakınlarının kendisini arayarak Rojda’nın zehirlendiğini ve hastaneye kaldırıldığını söylediğini aktardı. Elazığ’a gittiklerinde kendilerini morgun önünde bulduklarını ifade eden Hamdiye, “Kızımın intihar ederek yaşamını yitirdiğini söyledikleri anda sinir krizi geçirdim. O esnada okul arkadaşları geldi ve arkadaşlarından biri bana Rojda’nın kesinlikle intihar etmediğini, mahkeme olursa mahkemede şahitlik yapacağını bildiği her şeyi anlatacağını belirtti. Sonrasında öğrenciler morgun önündeyken yurt müdürü gelip öğrencileri hastanenin bahçe alanına götürdü. Öğrenciler oradan döndükten sonra sus pus oldular. ‘Olayı anlatacağız her şeyi biliyoruz’ diyen arkadaşları da ses etmedi hiç konuşmadılar” dedi.
‘Manisa’dan döndükten sonra çok ağlamış’
Hamdiye, kızının ölümünden sonra ortaya çıkan iddiaları şu şekilde anlattı: “Bizim bir tanıdığımız aracılığıyla Urfalı bir erkek arkadaşı olduğunu ve Manisa’ya bir haftalığına gittiğini öğrendik. Rojda bana erkek arkadaşının olduğunu söylemişti ama Manisa’ya gittiğinden bahsetmemişti. Daha sonra Rojda’nın Manisa’ya arkadaşıyla gittiğini de öğrendim. Kızım Manisa’dan döndükten sonra arkadaşına, ‘Manisa’da çok kötü ortamlar vardı. Beni zorla o ortamlara koydular. Keşke gitmeseydim’ demiş. En yakın arkadaşı Rojda’nın sürekli ağladığını, bir şey söyleyemeyeceğini ve tehdit altında olduğunu söylemiş. Eve geldiğinde de bize bir şey anlatmadı. Kızım evde bir buçuk ay kaldı ona sürekli aramalar geliyordu. Bu kadar aramanın gelmesi bana çok normal gelmedi kim olduğunu sorunca arkadaşlarının olduğu cevabını verdi.”
‘Dosyayı kapatan savcı hiçbir soru işaretini gidermedi’
Rojda’nın çevresinden herkesin intihar etmediğini düşündüğüne dikkat çeken Hamdiye, “Çevredekiler arkadaşlarının buna neden olduğunu fakat tehdit edildiklerinden kaynaklı herhangi bir ifade veremeyeceklerini söylediler. Savcılık da sadece erkek arkadaşından ve bir kadın arkadaşından ifade aldı. Diğerlerinin ifadelerine başvurmadı. Otopsi raporunda bir şey çıkmadığı savcılık tarafından belirtildi ve dosya soruşturma aşamasındayken kapatıldı. Ama ben otopsi raporuna da güvenmiyorum çünkü değiştirilmiş olabilir. Ayrıca ne hikmetse o gün yurdun kameraları çalışmıyormuş. Kızımın ‘intihar etti’ denilen yerin dışına bakan bir kamera kaydı var o da karanlık olduğundan bir şey görünmüyor. Kim ne derse desin kızımın intihar etmediğine inanıyorum. Neden savcı doğru düzgün kimseden ifade almadı? Aklımda çok fazla soru işaretleri var. Savcılık tüm soru işaretlerini giderseydi bugün bu kadar perişan olmazdık. Ne olursa olsun kızımın davasını sürdüreceğim” diyerek kadın kurumlarına destek vermesi çağrısında bulundu.