
‘Leyla Güven’in isteği kadın örgütlenmesini güçlendirmek’
- 09:03 26 Aralık 2020
- Güncel
İSTANBUL- DTK Eşbaşkanı Leyla Güven’in kadın mücadelesi açısından sembol olduğunu söyleyen HDP İstanbul İl Eşbaşkanı Elif Bulut, “Leyla Güven ile dayanışmanın en önemli yolu kadın örgütlenmesini güçlendirmek. Onun da istediği zaten budur” dedi.
Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Leyla Güven’e Diyarbakır 9’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nin verdiği 22 yıl 3 ay hapis cezası ve tutuklama kararına tepkiler gelmeye devam ediyor. Elazığ E Tipi Kapalı Cezaevi'ne sürgün edilen Leyla için İstanbul Aksaray’da Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul İl Örgütleri öncülüğünde yapılmak istenen açıklamaya polis saldırmış ve arasında il eşbaşkanlarının da olduğu 14 kişiyi darp ederek gözaltına almıştı.
‘Leyla Güven semboldür’
Gözaltına alınanlar arasında yer alan HDP İstanbul İl Eşbaşkanı Elif Bulut, Leyla Güven’in Kürt ve kadın özgürlük mücadelesi ile Türkiye siyaseti için sembol bir isim olduğunu söyledi. Kadınların kazanımlarını için Leyla’nın verdiği mücadeleye dikkat çeken Elif, “Leyla’ya verilen 22 yıl hapis cezası korkunç. Bu cezalandırma politikalarının bir sonucudur. Çok hızlı verilen bir karar. Leyla Güven her gün sokaklarda, alanlarda. Leyla Güven tutsak olsa da siyaset yapmaya devam edecek. Devlet Leyla Güven’e özgü bir muamele yapıyor zaten. Hem duruşuyla hem de özellikle 2018’de başlattığı açlık grevi eylemi ile istikrarlı ve iradeli bir duruş ve sonucundaki kazanım, bir halkı harekete geçirmesi onu sembolleştirdi. Dolayısıyla sembolleşmiş bir isme açıkça ’sana siyaset yaptırmayacağım’ deniyor. Ama o da çok açık cevabını verdi. ‘Ben içerde de dışarda da siyasetimi yapmaya devam edeceğim.’ Leyla Güven’in bu duruşu bizim için de geçerli bir duruştur” dedi.
Ülkenin bir kaos içinde olduğunu ifade eden Elif, kanunların ve adaletin hiçbir şekilde uygulanmadığını kaydetti. Elif, böylesi bir atmosferde kendilerine direnmekten başka bir yol kalmadığının altını çizerek, “Leyla Güven bu konuda bize öncülük etmiş bir kadındır. Bizler de Leyla Güven gibi mücadele etmeye devam edeceğiz” diye ekledi.
‘Tutuklamalar mücadeleden alıkoymuyor’
2016’da gerçekleşen siyasi soykırım operasyonlarına değinen Elif, şu an cezaevlerinde eş genel başkanların, belediye eşbaşkanların, siyasetçilerin olduğunu hatırlatarak, şöyle devam etti: “Gözaltılar tutuklamalar mücadeleden alıkoymuyor. Tutuklananların çoğu kadın. Kadınlar daha çok özgün seçiliyor. Zaten erkek siyasetiyle ülkeyi ve kendi yapılarını yönetiyorlar. Bir kadın olarak karşılarına çıkıp irada gösteriyorsunuz. Buna hiç katlanamıyorlar. Bu yüzden kadınlara karşı daha özgün bir politika izliyorlar. Sembolleşmiş kadınların Figen Yüksekdağ’dan, Gültan Kışanak’a, Sebahat Tuncel’e halen içeride vekillerimiz. Leyla Güven de sembolleşmiş dışarıda aktif olan kadınlardan birisiydi. Kadın mücadelesi yol alırken birlikte mücadele sırasında neler kazandığımızı da görüyoruz. Örgütlü mücadelenin bizi güçlendirdiğini, sorunları çözme konusunda bizi nasıl ileriye taşıdığını da görüyoruz. Bu açıdan Leyla Güven’in alınmış olması hiç kimseye geri adım attırmaz.”
‘Kimsenin geri adım atmaya niyeti yok’
Leyla Güven için yapmak istedikleri açıklamaya dönük polis şiddetine de dikkat çeken Elif, gözaltına alınan çok sayıda kadının kalkanlar ile darp edildiklerini aktardı. Elif, serbest bırakılana kadar kelepçeyle tutulduklarını kaydederek, “Kimsenin geri adım atmaya niyeti yok. Tam tersi bu tür durumlar bir adım daha öne taşıyor. Ve daha çok örgütlü mücadelenin önünü açan bir zemin de yaratıyor. Leyla Güven’e ceza veren zihniyet ile bize saldıran zihniyet aynıdır. Ama bunların hepsi geçici. Onların güvendiği iktidar sallantıda. O güvendikleri iktidar gittiğinde onlar en ağır cezalar bekleyecek” diye belirtti.
‘Cevabımız örgütlenmek olmalı’
Elif son olarak da, “Leyla Güven ile dayanışmanın en önemli yolu kadın örgütlenmesini güçlendirmek. Onun da istediği zaten budur. Dolayısıyla her alanda, kadın örgütleriyle kadın özgürlüğü için mücadeleyi büyütmek zorundayız. Bu süreci değiştirecek ve bir adım ileriye götürecek olan kadınlar. İktidarın en büyük korkusu da bu zaten o yüzden kadınların üzerine geliyor. Bizlerin en iyi cevabımız ve dayanışmamız kadın örgütlülüğünü güçlendirmek olacaktır” ifadelerini kullandı.