Kadınlar Silopi’de seslendi: Kürtlerin birliği özgürlüğüdür

  • 14:55 24 Aralık 2020
  • Güncel
ŞIRNAK - Kürt Ulusal Birliği’nin sağlanması talebi ile Silopi’de bir araya gelen kadınlar, Kürt kadınlarının yıllardan bu yana birlik için verdiği mücadelenin görülmesi gerektiğini söyledi. TJA Sözcüsü Ayşe Gökkan, “Kürtlerin birliği özgürlüğüdür” vurgusunu yaparak, Kürtlerin önde gelen isimlerine çağrıda bulundu.
 
Tevgera Jinên Azad (TJA) öncülüğünde Şırnak’ın Silopi ilçesinde, Federe Kürdistan Bölgesi’nde yaşanan gerilim ve Kürt ulusal birliğinin sağlanması için bir araya gelindi. HDP Silopi ilçe binası önünde aralarında Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, HDP milletvekilleri Ayşe Acar Başaran, Fatma Kurtalan, Şevin Coşkun, Ayşe Sürücü, Gülistan Kılıç Koçyiğit, Remziye Tosun, Semra Güzel, Hasan Özgüneş, TJA Sözcüsü Ayşe Gökkan’ın da bulunduğu çok sayıda kişi Habur Sınır Kapısı’na yürüyüş gerçekleştirmek istedi. Parti binasının etrafı TOMA, zıhlı araç ve çevik kuvvet ekipleri tarafından abluka altına alınırken, grubun yürümesine izin verilmeyeceğinin belirtilmesi üzerine grup parti binası önünde toplandı. Halk, “Em jin şer naxwazin, yekîtîya netewî dixwazin” pankartı açarak, “Bijî Aşîtî”, “Bijî berxwedana zindana” ve “Bimre İxanet” dövizleri açarak, ulusal birlik, cezaevlerindeki açlık grevleri ve PKK Lideri Abdullah Öcalan lehine sloganlar attı.
 
Ardından ise, parti binası önünde açıklama yapıldı. TJA Sözcüsü Ayşe Gökkan konuşmasına HDP binası etrafında oluşturulan polis ablukasını kınayarak başlarken, oluşturulan ablukanın AKP-MHP rejiminin görüntüsü olduğunu söyledi. Kürtlerin birliği için bir araya geldiklerini, Kürtlerin her yerde birlikte mücadele ettiğini dile getiren Ayşe, oluşturulan abluka ile Kürtlerin bir araya gelmesinin istenmediğini dile getirdi. Kürdistan coğrafyasının 4 ülkenin sınırları içinde parçalanmasının sebebinin karşı karşıya kaldıkları abluka zihniyetinin bir parçası olduğunu kaydeden Ayşe, “Dört parça Kürdistan’a sesleniyoruz. Biz Kürdistan’ı parçalanmış şekilde kabul etmiyoruz. Saddam Kuzey Kürdistan’a saldırdığında nasıl ki; Şırnak ve Hakkari’de herkes peşmerge olup Saddam’a karşı mücadele etti. Qamislo’da katliam olduğunda Nusaybin’in yarısı feryat etmeye gitti. DAİŞ Kobanê’ye saldırdığında Kürdistan kadınları birlik olup, Kobanê’de yana geldiler. Biz de bugün bu ruh ile Silopi’de bir araya geldik. 60 devletin ordusu, NATO’nun orduları orada bir araya geldi. DAİŞ’i bitiremediler. Kürt kadınları zılgıtları ile alkışları ile DAİŞ’e karşı direniş gösterdiler. ‘Yaşasın Kürt kadınları’ diyenler ne zaman ki, DAİŞ bitirildi hepsi illegal ilan edildi” ifadelerini kullandı.
 
‘Kürt kadınların mücadelesi görülmeli’
 
“Kürdistan 4 parça değildir, tektir” diyen Ayşe, bütün Kürt liderlerine çağrıda bulunduklarını belirterek, “Kürtlerin birliği, Kürtlerin özgürlüğüdür. 100 yıl önce Kürdistan 4 parçaya ayrıldığından Kürt kadınları 8 parçaya ayrıldı. Kürt liderlerinin hepsi bilsin ki; bu 8 parça bir oldu, DAİŞ’i gönderdi. Şengal Katliamı, Afrin Katliamı, Mahmur Katliamında Kürt kadınları hepsi bir araya gelerek, Kürt halkına rehberlik ederek, DAİŞ’in sonunu getirdi. Ulusal birlik için tüm liderlerin Kürt kadınlarının bu mücadelesini görmesi gerekiyor. Hepsine çağrıda bulunuyoruz” diye konuştu.
 
‘Nerede bir Kürt görseler boğmak istiyorlar’
 
PKK Lideri Abdullah Öcalan 'ın 20 yıl aradan sonra ilk defa telefon görüşmesi yaptığını ve Mesut Barzani'ye çağrı yaptığını belirten Ayşe,  Abdullah Öcalan’ın çağrısı ile Barzani’nin misyonunu oynaması gerektiği vurgusu yaptığını hatırlattı. Kürtlerin rehberlerinin ve önde gelenlerinin bir araya gelmemesi durumunda hepsinin kaybedeceğinin altını çizen Ayşe, Kürtlerin her yerde tek talebinin Kürtlerin birlik olması olduğunu söyledi. Dönemin Kürtlerin birliğini sağlamasının dönemi olduğunu belirten Ayşe, aksi durumda Kürtlerin yok olacağını söyleyerek, TJA’nın bu tehlikeye karşı uyarı yaptığını ifade etti. Geçtiğimiz gün tutuklanan DTK Eşbaşkanı Leyla Güven’in daha önce Efrîn’e dönük saldırılara karşı tutuklandığını ve açlık grevine girdiğini hatırlatan Ayşe, bugün de cezaevlerinde açlık grevi olduğunu hatırlatarak, Leyla Güven’in yine direnmeye devam ettiğini söyledi. Egemen güçlerin Kürtlere dönük politikalarının değişmediğini, bugün Eyn Îsa’ya, Maxmur’a dönük saldırılarının sürdüğünü dile getiren Ayşe, “Nerede bir Kürt görseler boğmak istiyorlar. Ama biz Kürt kadınları istemiyoruz bunların elleri bizim üzerimizde olsun. Biz Kürt kadınları istemiyoruz elimizi gönlümüzün üzerine koyup, egemen güçlerin bize karşı keyif yaptıklarını görmeyi.” dedi.
 
Kürt güçlerinin ve liderlerinin ulusal birlik için seferber olması çağrısında bulunduklarını söyleyen Ayşe, 2015 ve 2016’da Kürt kentlerinde uygulanan sokağa çıkma yasakları döneminde uygulananların aynısının uygulanmak istendiğini belirterek, “Bugün istiyorlar ki; Kürdistan’ın tamamı göçebe olsun” diye vurguladı. Kürtlerin bir olmadıkça özgür olmayacaklarını sözlerine ekleyen Ayşe, sözlerini Kürt bilgesi Cigerxwîn’in “Eğer bir olmazsanız, tek tek yok olacağız” ifadeleri ile bitirdi.
 
‘Mesut Barzani misyonunu oynamalı’
 
Ardından Barış Anneleri Meclisi adına söz alan Nafiye Yiğit, Barış Anneleri'nin beklentisinin tarafların ellerini taşın altına koyarak, kan akmasının engellenmesi olduğunu dile getirerek, Mesut Barzani’ye ulusal birlik için misyonunu oynama çağrısında bulundu.