Melike Aydın

 

İZMİR - Depremin ardından yıkım kararı verilen hasarlı evlerinden çıkmak zorunda kalan depremzedeler, verilecek kira bedeli ile ev bulmada zorlandıklarını söylerken, vaat edilen yardımların ise yetersiz olduğuna dikkat çekti. 

 

İzmir’de 30 Ekim günü yaşanan 6.8 şiddetindeki depremin ardından valiliğin izni ile hasarlı evlerin belirli saatlerde boşaltılmasına ve yıkımına devam ediliyor. Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, geçen hafta yaptığı açıklamada, 30 bin lira ev eşyası yardımı, kiracılara 5 bin lira, ev sahiplerine ise 13 bin lira para yardımı yapılacağını belirtmişti. Ayrıca yıkılan ve yıkım kararı verilen evlerin yerine ise 5 katlı evlerin yapılacağı, herkese bu evlerden verileceği, birden fazla dairesi olanlara da rezerv haklarının verileceği, ancak dairenin hangi cephede olacağının belli olmayacağını söylemişti. 

 

Evleri hakkında yıkım kararı verilen yurttaşlar ise vaat edilen yardımları yetersiz buluyor. 

 

Yüksek binalar boşaltılıyor

 

Bayraklı ilçesinde Mansuroğlu Mahallesi’nde zeminin yumuşak olmasından dolayı kendini altıncı kattaki evinde güvende hissetmediğini söyleyen kiracı Nazire Oktar, depremin yaşandığı günden bu yana eve giremediğini söyledi. Urla’daki kızının yanında geçici olarak kalan Nazire, “Seferihisar’da üç katlı binalardan birine taşınacağız. Daha güvenli olduğunu düşündüğümüz için. Bu kadar yüksek binaların olması tüm Bayraklı’da yaşayanları tedirgin ediyor. Burası rant bölgesi ama insanların hayatı önemli değil. Yüksek binaları onaylamıyorum” dedi. 

 

‘Paramız olmadığı için deprem sigortası yaptıramamıştık’

 

Gülay Yaşar ise Adalet Mahallesi’ndeki orta hasarlı rapor verilen evini boşalttı. Depremin yaşandığı günden bu yana dışarıda kalan Gülay, “Ne yapacağımı bilmiyorum. Sabah 04.00 ya da 05.00’a kadar buradayım. Bugün eşyalarımı çıkıp almam için bir saat verdiler. 30 yıllık emeğim, evim. Deprem sigortası yapacaktık yapamadık. Ne şartlarla bir ev aldım borcunu yeni bitirdim. Şimdi yeniden sıfıra döndük. Kiralara bakıyorum 2 bin liradan aşağı ev yok. Bir memur maaşı ile iki çocuğum var. Biri üniversite okuyor Kıbrıs’ta. Ne yapacağım? Yine de çocuklarımı kurtardığım için seviniyorum” sözlerini kullandı. 

 

Verilen kira bedeli ev tutmaya yetmiyor

 

Valiliğe, belediyeye ve Afet Koordinasyon Merkezi’ne başvurduğunu, sadece 5 aylık kira için geri dönüş yapıldığını söyleyen Gülay ise bu ücretin de kontrat yapıldıktan sonra ev sahibinin hesabına yatırılacağını kaydetti. Gülay devamında şunları dile getirdi: “Bir kira bedeli depozito ödeyeceğim. Kiralar 2 bin lira. Taşıma parası vereceğim 2 bin lira. Bir memur maaşı 3-4 bin lira. Verilen kira bedeli 5 aylık. Evler yıkılacak, yerine yeniden ev yapılacak diyorlar ama bedel farkı ödeyeceğiz. Kızım öğrenci, oğlum çalışmıyor. Halimiz Allaha kalmış. Dışarıda deprem oluyor izleyince üzülüyoruz. Ama içinde olunca daha farklı. Daha zor. Evlere de güvenilmiyor. Her yere bakıyoruz. Fırsatçılar da var. Bir saatte neler alacağım? Dosyaları mı, kızımın bilgisayarını mı, yatak yorgan mı? Sabah ateş yakıyoruz, gece 02.00 ya da 03.00’te kalkıyoruz. Çadırlarda Covid-19 var diye gitmiyoruz. Arkadaşlarımızın evlerindeyiz.”

 

Bina çökmediği için kırılan eşyaların karşılığını alamayacak

 

Nursel Narman’ın evi ise birinci katta olduğu için bütün eşyaları, duvarların yıkılmasıyla beraber neredeyse kullanılamaz durumda. Binanın çökmemesi nedeniyle verilecek 30 bin lira yardımdan faydalanamayacak olan Nursel, “Bina orta hasarlı ama yıkılmadığı için eşya yardımlarından yararlanamayacağım. Gerekli yerlere başvurdum. Tek şansımız bina çökmedi, canımızı kurtardık” diye belirtti. 

 

‘Taşınacağım yerin kirası en az 2 bin lira’

 

Aynı binanın yedinci katında oturan Zehra Bilen de bir buçuk saatte alacakları eşyanın yeni bulacakları evin giderlerinin çok azını karşılayacağını ifade etti. Zehra, “Eşim emekli. Benim taşınacağım yerin kirası en az 2 bin lira olacak. Nasıl karşılayacağız bu kadar parayla” tepkisini dile getirdi.