İZMİR - Depremzedeler için açtıkları stantlara yönelik polisin saldırısına dikkat çeken dayanışmacılar, bunun nedeninin devletin koordinasyonsuzluğunu ortaya çıkardıkları için olduğunu söyledi. 

 

İzmir’de 30 Ekim günü meydana gelen 6.8 şiddetindeki depremin ardından kentte birçok siyasi parti ya da sivil toplum örgütleri depremzedelere yardım amacıyla stant açmıştı. 7 Kasım günü İzmir Valiliği’nin AFAD ve belediyeler dışında kimsenin stant kurmaması ve yardım toplamaması yönünde kararı gerekçe gösterilerek Halktan Halka Dayanışma Ağı ve Üniversiteli Kadın Kolektiflerinin de içinde olduğu dayanışma stantlarına polis saldırdı. Saldırılar esnasında iki kişi gözaltına alındı. 

 

‘Devletin koordinasyonsuzluğu açığa çıktığı için saldırıldı’

 

Dayanışma Ağı’nda yer alan Didar Gül, ilk günden itibaren devlet yokken kendilerinin olduğunu ve devletin koordinasyonsuzluğunu ortaya çıkardıklarını söyledi. Didar, “Kızılay, AFAD buraya gelmeden önce biz buradaydık. İnsanlar kendi maaşları ile aldıkları erzakları gönderiyorlar. Yani halktan halka dayanışma ağı örüyoruz. Devletin Kızılay’ına AFAD’ına güvenmeyen insanlar bize emanet ediyor eşyalarını ve bize emanet ediyorlar çocuklarını. Burada da aslında devletin koordinasyonsuzluğu açığa çıkıyor. Devlet kendi hakimiyetini kurmak için böyle kararlar alıyor” diye belirtti.

 

‘Dayanışmaya devam ediyoruz’

 

Polislerin kendilerine yönelik saldırısına dikkat çeken Didar şöyle devam etti: “İki gönüllü gözaltına alındı ve biz de bize güvenli bir alan sağlanana kadar arkadaşlarımız gözaltından çıkana kadar dayanışma ağını devam ettireceğiz dedik. Hem gönüllülerimizi aldık hem de devam edeceğiz. Biz kazandık. Depremin ilk gününden beri biz buradayız. Hatta biri ‘siz olmasaydınız o gece ben açıkta yatacaktım. Çadırımı siz hazırladınız bu nasıl polislik’ diye tepki verdi. Bu da bizim için önem ifade ediyor. ‘Dayanışma ezilenlerin inceliğidir’ diyerek burada durarak kararlılık sergiliyoruz. Hem dayanışmayı büyütmeye çalışıyoruz.”

 

‘Kimse yokken biz vardık’

 

Üniversiteli Kadın Kolektifi ve Kadın Kolektifleri olarak Bornova ilçesine bağlı Aşık Veysel Mahallesi’nde stant açarak dayanışma ağı oluşturduklarını söyleyen Üniversiteli Kadın Kolektifi’nden Elif Yerlikaya, depremin olduğu akşamdan itibaren çadırlar kurarak dayanışma ağını geliştirdiklerini ifade etti. Elif, “İlk günlerde sadece AFAD’ın çadırları vardı, kurmaya yardım ettik. AFAD’ın başka bir desteği yoktu ama bizim vardı. Sadece üniversite ve liselilerin oluşturduğu bir ağ kurduk. Kadınlarla çocuklarla birebir yardım kurduğumuz için bağlarımız kuvvetliydi” dedi.

 

‘Amaçları bizi alansızlaştırmak’

 

Polislin valiliğin kararına dair herhangi bir belge göstermediği gibi bazı kurumlara da dokunmadığına dikkat çeken Elif,  “75. Yıl Parkı’nda hala Diyanet Vakfı, Aşık Veysel Parkı’nda İHH’den TGB’ye Ülkü Ocakları’na kadar önlüklerle geziyorlar. Bize önce önlük ve flamanın sorun olduğunu söylediler ama alan gezmesi yaptığımızda hiçbiriyle konuşmadığını ve hepsinin durduğunu gördük. Bizim insanlarla ilişkimizi kesmeye çalışıyorlar ama biz halkla dayanışma içinde olmaya devam ediyoruz. Tek amaçları bizi alansızlaştırmak” diye konuştu.