
DAKP: 25 Kasım’da hep birlikte alanlarda olalım
- 17:37 8 Kasım 2020
- Güncel
DİYARBAKIR - DAKP,25 Kasım Kadına Yönelik Uluslararası Şiddetle Mücadele ve Dayanışma Günü dolayısıyla gerçekleştireceği eylem ve etkinliklerin startını verdi.
Dicle Amed Kadın Platformu (DAKP) , "25 Kasım Kadına Yönelik Uluslararası Şiddetle Mücadele ve Dayanışma Günü" dolayısıyla Koşuyolu İnsan Hakları Anıtı önünde tecavüze ve uyuşturucuya karşı kendimi de kentimi de savunuyorum" sloganıyla 25 Kasım etkinlik startını verdi. Açıklamaya çok sayıda kadının yanı sıra Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır Milletvekili Remziye Tosun, Semra Güzel katıldı.
Burada "Erkek egemen zihniyete karşı kendimizi savunuyoruz", "Ez xwe û bajarê xwe li hemberî tiryak û fuhuşe diparêzin", "Em xwe diparêzin" pankartları ve "jin bi hevre xurtin", "Tacize son", "jin jiyan azadî", "İstanbul Sözleşmesi yaşatır", "tacize son" lolipopları taşındı. Platform adına açıklamayı Beritan Önen okudu.
'Uyuşturucu madde bağımlılığı artıyor'
Kentsel dönüşüm adı altında yandaşa peşkeş çekilen bölgeler de yaşayan halkların kültürel soykırım gerçeği ile karşı karşıya bırakıldığını söyleyen Beritan, "Dünya genelinde uyuşturucu kullanımı düşerken, Türkiye de AKP ve MHP faşist bloğunun politikalarıyla bu oran her yıl katlanarak artmaktadır. Özellikle son 20 yılda uyuşturucu madde kullananların sayısı neredeyse iki kat artmış ve çocuklar 5 yaşından itibaren uyuşturucu kullanımına başlamıştır. Ülkede ki yoksulluk 5-16 yaş arası çocukların sokakta mendil ve su satmaya, çöplerde geri dönüşüm materyalleri toplamaya ya da dilencilik yapmaya zorlamaktadır. Madde bağımlılarından oluşan bir halk her iktidarın nemalanacağı bir durumdur. Çünkü hiçbir iktidar, hiçbir zaman bilge ve bilinçli bir halk istememektedir. Kendilerine muhalif ya da engel olacak bireyleri kabul görmediği için ülkenin geleceği uyuşturulmaktadır" dedi.
'Polis taciz ve tecavüz faili olarak karşımıza çıkıyor'
Birçok alanda toplumun güvenliğini sağlamak için görevlendirilen polisin üzerindeki üniformayla taciz ve tecavüz vakalarında fail olarak karşılarına çıktığının altını çizen Beritan şöyle devam etti: "Tecavüz dosyalarının failleri, mevcut iktidardan almış oldukları cesaretle ‘Şikayet etsen de bana bir şey olmaz’ diyerek kadınları bu durum karşısında çaresiz bırakmaktadır. Bunu toplumu sindirmek amacıyla ve kadınları kamusal alandan özel alana hapseden politikalar olduğunun farkındayız. Yoksulluk, baskı, şiddet, kadınların maruz kaldığı taciz, tecavüz ve fuhuşun her geçen gün artması özel savaş politikalarından bağımsız değildir. Yaşam, kadınlar için her alanda cehenneme dönerken yeni bir cehenneme gerek yok, bizler bu cehennemi kırmak adına her yerde yapılanı haykırmaya devam ederken, erkek egemen zihniyetinin en kaba hali ile devrede olduğu iktidara katledilen her kadının kanında eliniz var, uyuşturucu tuzağına düşmüş her gencin ışığını çalanlarsınız, fuhuş tuzağına düşmüş her bireyin yaşam hakkını gasp edenlersiniz, diyeceğiz."
'Kadınları alanlara çağırıyoruz'
Tüm kadınları kadına yönelik her türlü şiddete, kadın cinayetlerine, savaşa, ekonomik krize ,cinsiyetçiliğe ,ayrımcılığa, sömürüye kültürel soykırıma , mücadeleyi büyütmeye çağıran Beritan, "25 Kasım da alanlarda olmaya çağırıyoruz . Kadın mücadelesi ve örgütlülüğünü daha çok büyütürken, gençlerimizi uyuşturamayacaksınız , kadınların yaşamlarını fuhuş tuzağında karartamayacaksınız , yaşam alanlarını rant alanlarına çeviremeyeceksiniz. Hepsine dur demek için buradayız ve alanlarda olmaya devam edeceğiz" diye konuştu.
Açıklamanın ardından, "Jin jiyan azadi", "Em xwe diparêzin", "Biji berxwedana jinan" sloganları atıldı. Daha sonra burada oturan kadınlar alkışlar eşliğinde şarkılar söylediler.
Eylem şarkılar eşliğinde son buldu.