Van’da Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanları Leyla Güven ve Bedran Öztürk ile Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır’ın katılımı ile Federe Kürdistan Bölgesi’nde yaşanan gerilime ilişkin basın toplantısı düzenlendi. HDP Van İl Örgütü’nde düzenlenen toplantıya ayrıca HDP Van Milletvekili Murat Sarısaç ile il ve ilçe örgütleri de katıldı.

 

‘Herkes sorumluluk almalı’

 

Toplantıda ilk olarak DBP Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır söz aldı. Keskin, “Uzunca bir süredir özellikle Güney Kürdistan toprakları üzerinde Kürt halkının geleceğini ve Kürt halkının yüzyıllık tarihsel anlamda ulusal ve statü özlemini bertaraf etmeye çalışan sömürgeci güçlere karşı mücadele eden siyasal ve Kürt kurumların, bugün bu politikalar karşısında mücadele ve siyaset yürütürken yer yer karşı karşıya geldiğini görmekteyiz. Biz de kurumlar ve siyasi partiler olarak bir kez daha çağrıda bulunmak istiyoruz. Bütün siyasi parti ve güçlerimiz Kürtler arasında iç çatışma zemini ortaya çıkarabilecek her türlü olaydan ve pratikten bir an önce geri adım atmalı ve Kürt halkının özlemine, siyasal statüsüne ilişkin politikalarını belirlemelidir. Özellikle bu noktada gerilim ve çatışma zemini yaşanırken dünyada yaşayan 40 milyon halkımıza böylesi bir süreçte tarihi bir sorumluluk düşmektedir. Kürt halkının aydınları, siyasetçileri, önderleri, kanaat önderleri ve özellikle Kürt güçleri ve kurumları meydana gelebilecek gerilim ve çatışmanın önlenmesi için sorumluluk almaya çağırıyoruz. 4 parça Kürdistan ve Kürt halkının 21’inci yüzyılda tarihi bir kavşakta ve bir eşikte olduğunu çok net bir şekilde ifade ediyoruz. Eğer ulusal ölçekte kendi mücadele ve deneyimlerimize dayanarak, sağduyu ve siyaset ustalıklarıyla hareket edersek önümüzdeki yüzyıl Kürt halkının özgürlüğünü ve 4 parçadaki kendi geleceği ve statüsünü elde etmenin yüzyılı olacaktır. Bu konuda açığa çıkan sorunlar ne olursa olsun Kürt siyasi kurumları ve güçleri arasında hiçbir şekilde diyalog kanalları kesinkes kapatılmamalıdır. Diyalog yolları açık tutulmalıdır” dedi. 

 

‘Kardeş katli artık yeterdir’

 

Daha sonra söz alan DTK Eşbaşkanı Leyla Güven, tarihi bir dönemden geçildiğini vurguladı. Leyla, şunlara dikkat çekti: “Öyle bir dönem ki el altındaki Kürdistan’ı 4 parçaya böldüler. Şimdi tekrar kirli oyunları oynuyorlar. Bu şekilde Kürdü Kürde kırdırmak istiyorlar. Biz bu oyunları biliyoruz. Binlerce yıldır Kürt düşmanı olanlar asla Kürt dostu olamaz. Kürtler tarih boyunca kendini var etmek için, kendi bildiği topraklar üzerinde varlığı için yaşamını ve kültürünü devam ettirmektedir. Çok ağır bedeller verdiler. Kürtlerden tekrar bedel istiyorlar. Kürtler üzerinde her türlü katliama gerçekleştiriyorlar. Enfal Katliamı, Halepçe Katliamı, Ağrı Katliamı, Dersim Katliamı, Zilan Katliamı, Roboski Katliamı. Bu katliamlar ittifaksızlıktan dolayı başımıza geldi. Bu yüzyılda artık kimse Kürt yoktur diyemez. Kürt vardır ve 4 parça Kürdistan üzerinde, varlığı ve toprakların özgürlüğü için yaşıyorlar. Bunun için de bedel ödüyorlar. Güney Kürdistan’da Türkiye hükümeti MİT’i yerleştirmiştir. Kürtlerin içinde oyunlar oynuyorlar. Kürtler içinde kargaşa ve kavga çıkarmak istiyorlar. Bunun cevabını Mesut Barzani vermişti. ‘Biz artık kardeş ölümlerini kabul etmiyoruz’ demişti. Biz de Mesut Barzani’ye buradan sesleniyoruz. ‘Sen kendin de demiştin kardeş katli artık yeter.

 

Tekrar aynı oyunlar oynanıyor

 

Bizi karşı karşıya getirmek isteyenler kimlerdir? 1999 komplosuyla Abdullah Öcalan’ı Türkiye’ye teslim edenlerle, Türkiye’den gardiyanlık yapmasını isteyenler aynı güçlerdir. Güney Kürdistan’daki referandumu istemeyenler aynı kişilerdir. Siz kendi topraklarınız üzerinde kendi kaderinizi tayin edemezsiniz. Peki kimdir bu güçler? Kendi topraklarını koruyan Rojavalı kadın ve erkekler DAİŞ çetelerine karşı savaşırken, Kobanê’nin düşmesini isteyenler, Rojava’yı Kürtlerin elinden çıkarmak isteyen güçler aynı güçlerdir. Aynı güç şimdi Güney Kürdistan’da aynı oyunları oynuyorlar.”

 

‘Biz biriz, ayrı değiliz’

 

“Güney Kürdistan’da katliamlar yapıldığında bize ne diyemeyiz”  diyerek durumun ciddiyetine işaret eden Leyla, duygu ve düşüncelerin bölünemeyeceğini söyledi. Leyla, “Biz asla ayrı değiliz. Biz biriz. Biz güçlerimiz karşı karşıya gelsin istemiyoruz. Eğer karşı karşıya gelirsek kim sevinecek buna? Kürt düşmanları sevinecek. Yüzyıl sonra Kürtleri tekrar karşı karşıya getirdik diyecekler. Bizde buradan sesleniyoruz. Gözlerimiz açalım. Halkımıza bakalım. Güney Kürdistan halkı da bu savaşı istemiyor. Türkiye işgalini kabul etmiyor. Sesimizi her yere duyurmamız lazım. Herkes Kürt topraklarında oyun oynuyor. Biz işgalcilerin gelip bize sahip çıkmasını istemiyoruz. Buna gerek yok. İşgalci devletlerin bize yardıma gelmesini istemiyoruz. Biz kendimiz gelmeliyiz. Biz kendimize yeteriz. Kendimiz kahramanız ve cesaret sahibiyiz. Politiğiz, bilgiliyiz, kimseye ihtiyacımız yok. Şimdi DAİŞ çetelerini topraklarımızda çıkarıyoruz. Bunu yapabiliyoruz. Peki kendimize mi yetmiyoruz, kendimiz mi bir araya gelmiyoruz? Asla ayrı ayrı bakmamalıyız. Bu şu parti diye ayrı görmemeliyiz. DTK, HDP, YNK, böyle bir ayrım yok. Biz tek partiyiz. Kürdistan’ın genel partisiyiz. Dört parça üzerinde de tek ruhuz. Tek kurtuluşumuz buradadır” diye konuştu.

 

Mesut Barzani’ye çağrı

 

Leyla, Federe Kürdistan Bölgesi önceki Başkanı Mesut Barzani’ye de şu çağrıyı yaptı: “Ulusal birlik ittifakı için iki kişi var rolünü oynayacak. İkisi de çok mühimdir. Birincisi Mesut Barzani’dir. Bir diğeri de Kürt Önderi Sayın Abdullah Öcalan’dır. Bildiğiniz gibi Abdullah Öcalan şuan tutukludur. Bu durumda büyük bir rol Mesut Barzani’nin üzerine düşüyor. Burada Mesut Barzani’ye sesleniyorum. ‘Benim canım da senin canına kurban olsun. Her zaman var olasın. Sen bu amaca sahip çık. Kürt ittifakını sağlaman lazım. Bundan başka yolumuz yok. Sana düşen rolünü oynamaktır. Bunu dinlendirmen lazım ve herkesin seni dinlemesi lazım.”