
Ailelere ajanlık dayatması: Çocuklarımızın arkasındayız
- 09:01 3 Kasım 2020
- Güncel
ŞIRNAK - Çocukları farklı tarihlerde PKK’ye katılan aileler karakoldan aranarak, HDP önünde oturan ailelere katılmaları ve çocukları hakkında bilgi vermeleri isteniyor. Aileler duruma, çocuklarımız kendi iradeleri ile baskılara karşı koymak için çıktılar diyerek tepki gösterirken her koşulda çocuklarının yanlarında olduklarını belirtti.
Faili meçhul cinayetler, kaçırma, ajanlaştırma, hukuksuz tutuklamalar, işkence, tecavüz, asimilasyon tüm bunlar Kürtlerin neredeyse bir asırdır yaşadığı zulmün ve baskının sadece bir kısmı. Devletin baskısı her geçen gün artarak devam etmesine karşı ne pahasına olursa olsun Kürtler, varlık ve özgürlük mücadelesini büyütmeye devam ediyor. Şırnak’ta çocukları farklı zamanlarda PKK’ye katılan aileler karakoldan aranarak taciz ve baskıya maruz kalıyor. Duruma tepki gösteren aileler, çocuklarının devletin baskısı sonucu PKK’ye katıldığını ve kendi iradeleri ile gittiklerini söylediler.
‘Karakola gel, kızın hakkında elimizde bilgi var’
Cizre’de yaşayan Nezahat İşçi’nin 2 çocuğu PKK’ye katılmış bir çocuğu ise cezaevinde. PKK’ye katılan çocuklarından birini çatışmalarda kaybeden Nezahat, “Karakola gel. Kızın hakkında elimizde bilgi var. 15 dakikanı alacağız” denilerek karakoldan arandı.
‘Ya korucu olursunuz ya da köyden çıkarsınız’
Nebiha Akay’ın bir torunu 7 yıl bir diğer torunu ise 6 yıl önce baskılardan dolayı PKK’ye katılmış. Nebiha, yıllardır görmedikleri acının kalmadığına işaret ederek, “93’te köyümüzü bastılar, ‘Ya korucu olursunuz ya da köyden çıkarsınız’ dediler. Biz de asla korucu olmayacağımızı söyledik. Bunun üzerine köyümüzü yaktılar ve köyümüzden çıkmak zorunda kaldık. 92’de 3 çocuk babası olan kardeşim Celal Acar’ı katlettiler. Büyük bir hakaret ve zulümle karşı karşıyayız” ifadeleriyle yaşadıklarını dile getirdi.
Devlet 2 kardeşini katletti
Nebiha, köylerinden ayrıldıktan sonrada baskının devam ettiğini belirterek,“Bir gece kapımız çalındı. Asker ve korucular toplanıp evimizi bastılar. Evdeki tüm erkekleri rehin aldılar. Onları ellerinden zor kurtardık. Celal’den sonra 1995’te kardeşim Ahmet Attar Acar’ı da katlettiler. 6 yıl boyunca kaldığımız köyden de göç etmek zorunda kalarak İdil’e yerleştik” diyerek süren baskıyı dillendirdi.
‘Çocuklarımız ne bizim sözümüzle gitti ne de bizim sözümüzle gelecek’
Sokağa çıkma yasakları sırasında evlerinin yıkıldığını kaydeden Nebiha, başka yere taşınmak zorunda kaldıklarını söyleyerek, üç kere karakola çağırıldıklarını söyledi. Nebiha, “Ne olursa olsun, devlet bize ne yaparsa yapsın Kürtlüğümüzden vazgeçmeyeceğiz. Karakolda bize ‘Çocuklarınız nerede? Yerlerini söyleyin gidip onları size getirelim. Onları hapse atmayacağız. Onlara ve size sahip çıkacağız” diyorlar. Çocuklarımız ne bizim sözümüzle gitti ne de bizim sözümüzle gelecek. Bizden çocuklarımızı onlara getirmemiz isteniyor. Bize, ‘Gelin pikniğe gidelim. İnsanlar nerede piknik yapıyor bize gösterin’ diyorlar. Kimse kimseyi zorla götürmedi çocuklarımız da kendi iradeleriyle gitti. Tek damla kanımız kalana kadar çocuklarımızın, Kürtlüğümüzün ve hakkımızın arkasındayız” sözlerine yer verdi.
Kızını ararken oğlunu buldu
Hezni Arslan’ın ise 2 çocuğu sokağa çıkma yasakları sırasında Cizre bodrumlarında yaşamını yitirdi. Bir oğlu ise PKK’ye katıldı. Kızının cenazesini alabilmek için DNA örneği veren Hezni, oğlunun cenazesinin kendisine verildiğini belirterek, “Ben oğlumun yaşamını yitirdiğini bilmiyordum. Kızımın cenazesini almak için kan verdim ancak oğlumun yaşamını yitirdiğini öğrendim ve onun cenazesini aldım. Yıllardır da kızımın cenazesi kayıp. Bir oğlumdan 2014 yılından beri haber alamıyorum. Bunun için beni defalarca karakoldan aradılar” dedi.
‘Oğlun nelerden hoşlanır?’
PKK’de olan oğlunun nelerden hoşlandığını da sorduklarını söyleyen Hezni, “Partinin önüne çağırıp partinin çocuklarımızı gönderdiğini söylememizi istediler.Hiçbir parti kimseyi bir yere gönderemez. Herkes kendi iradesiyle gidiyor. Bizi sürekli rahatsız etmelerinin ardından eşim onlara bizi bir daha ararlarsa savcılığa şikayette bulunacağımızı söyledi. Bu durum bizi oldukça rahatsız ediyor. Acımızı her gün tazeliyorlar. Amaçları bizim gibi aileleri rahatsız etmek" diye konuştu.