Kayıtsız kalınamayan bir direnişin öyküsü

  • 09:08 30 Ekim 2020
  • Güncel
Dîcle Demhat
 
KOBANÊ - Dünyanın kayıtsız kalamadığı direnişin ardından 1 Kasım Dünya Kobanê Günü ilan edildi. DAİŞ çetelerine karşı verilen bedeller direnişi ayakta tutarken, aradan geçen 6 yılda Kobanê’de direnişin izlerini görmek mümkün.   
 
Tüm dünyada 2014’ten bu yana 1 Kasım “Dünya Kobanê Günü” olarak kutlanıyor. Nobel ödüllü aydın, akademisyen, sanatçı ve siyasetçilerin çağrısıyla ilan edilen bu gün halklar tarafından alanlarda büyük bir coşkuyla karşılanıyor. 1 Kasım Dünya Kobanê Günü’ne gelinen sürece kadar kuşkusuz verilen bedel ve ortaya konulan direnişin rolü azımsanmayacak büyüklükteydi.   
 
DAİŞ Kobanê’ye ağır silahlarla saldırdı
 
Sürecin fitili DAİŞ çetelerinin 15 Eylül 2014’te yönünü Kobanê’ye vermesi ile yakıldı. Bir yandan çeteler Kobanê’ye ağır silahlar ile saldırı gerçekleştiriyor, diğer yandan ise Kürt illerinde bulunan halk Kobanê ile sınırı olan Urfa’nın Suruç ilçesine gelerek nöbet eylemine katılıyordu. Avrupa’da da Kürtler ve dostları uluslararası kamuoyuna duyarlılık ve harekete geçme çağrıları yapıyordu 
 
Abdullah Öcalan’dan kritik mesaj
 
Çözüm Süreci’nin devam ettiği o dönemde PKK Lideri Abdullah Öcalan 2 Ekim 2014 günü İmralı heyetiyle yaptığı 5 saatlik görüşmede topluma önemli mesajlar verdi. Abdullah Öcalan’ın mesajının bir bölümünde şu ifadeler yer aldı: “…Nitekim, Ortadoğu’nun JİTEM’i olarak da ifade edebileceğimiz IŞİD gibi vahşi bir örgütün neler yapabileceğine bütün dünya tanıklık ediyor. Kobanê kuşatması sıradan bir kent kuşatması olmanın çok ötesinde, sadece Kürt halkının demokratik kazanımlarını hedeflemekle kalmayıp Türkiye’yi de yeni bir darbe sürecine sokacaktır. Bu katliam girişimi amacına ulaşırsa hem süreci sonlandıracak, hem de yeni ve uzun sürecek bir darbenin temellerini atacaktır.
 
Kobanê ve Rojava meselesini doğru anlamak isteyen herkes bu gerçekliği iyi kavramalıdır. Türkiye’de sürecin ve demokrasi yolculuğunun çökmesini istemeyen herkesi Kobanê’ye gereken ciddiyet ve sorumlulukla sahip çıkmaya çağırıyorum. Devlet içinde de halen çözüm odaklı davrananlarla imha sığlığından medet umanlar arasında bir gel git yaşandığı gözlenmektedir. Çözümden yana olanların sürece ve sorunlara zamanında ve aktif müdahaleler geliştirmesi hayati önemdedir. Bu itibarla Kobanê gerçekliği ile sürecin ayrılmaz bir bütün olduğu gerçeğini bir kez daha hatırlatarak, herkesi büyük bedellere mal olan bu demokratik yolculuğumuz ve insanlık mücadelemizi sahiplenmeye çağırıyorum.”
 
Arîn Mîrkan mesaja eylemle cevap oldu
 
O tarihlerde DAİŞ çeteleri Kobanê şehir merkezine çok yaklaştı ve şiddetli çatışmalar başladı. Abdullah Öcalan’ın mesajı 5 Ekim günü Yekîneyên Parastina Jin (YPJ) savaşçısı Arîn Mîrkan’ın Miştanur Tepesi’nde gerçekleştirdiği eylemle karşılığını buldu. Direnenler canları pahasına topraklarını koruyacağı mesajını dünyaya en net şekilde verdi. Arîn’in ardılları ve yoldaşları verilen bu cevaba karşılık direnişlerini daha da büyüttü. 
 
‘Sonuna kadar direniş’
 
Abdullah Öcalan 6 Ekim günü kardeşi Mehmet Öcalan ile gerçekleştirdiği görüşmede komuoyuna bir mesaj daha gönderdi. Abdullah Öcalan, “DAİŞ’in yapay bir örgüt” olduğu tespitinde bulunarak "Kobanê'deki insanlarımız sonuna kadar direnecekler. DAİŞ'in olduğu yerde ve Kürtlerin yaşadığı bölgede nerede bir DAİŞ varsa sonuna kadar direneceğiz. DAİŞ'e hiçbir taviz verilmeyecek. Kimsenin bir halkı yok etmeye hakkı yok. Bu politikaya karşı Kürtler her yerde ayaklansın. DAİŞ'e karşı büyük bir direniş sergilemeliler. Eğer bunu bugün yapmazlarsa yarın çok geç olabilir" uyarısında bulundu. 
 
İnsanı koridorun açılması için halk alanlara çıktı
 
7 Ekim günü ise AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Antep’in Islahiye ilçesinde “Kobanê düştü, düşecek" açıklamasını yaparak halkta öfke patlamasına neden olan Kobanê olaylarının da tetikleyicisi oldu. Kürt illerinde patlak veren Kobanê eylemlerinde sokaklara çıkan halk hükümete sınırda insanı koridorun açılması için çağrı yaptı. Bu eylemlerde İnsan Hakları Derneği'nin raporuna göre 7-12 Ekim 2014 tarihleri arasında ülke genelinde 46 kişi yaşamını yitirdi, 682 kişi yaralandı ve 323 kişi de tutuklandı.
 
Kobanê’de ulusal birlik ruhu açığa çıktı
 
Abdullah Öcalan’ın 8 Ekim günkü sükunet mesajının akabinde taraflar arasında olaylar dinmeye başladı. Türkiye, insani koridorun açılmasına izin vermek durumunda kaldı. Ekim ayının sonlarına doğru Federe Kürdistan Bölgesi’nden peşmergeler de Kobanê’ye giderek direnişe destek verdi. Ulusal birlik ruhu Kobanê ile açığa çıktı. Şiddetli çatışmalar nedeniyle Kobanê halkı Türkiye’de Kürt illerine gelmek durumunda kaldı. Sınır illerinde halk Kobanêlilere evlerini açtı.  
Kobanê’de açığa çıkan direniş ve kamuoyunun baskıları sonucu uluslararası koalisyon güçleri de Kobanê’de DAİŞ’e yönelik hava saldırıları düzenledi. 
 
Kürt ve Arap kadınların zaferi
 
Halkların tek yürek olduğu Kobanê’de direniş destanları da yazıldı. Özellikle Kürt ve Arap kadınların YPJ’de ortaya koydukları direniş tarihe geçti. Kadınlar ayrıca komutanlıkları ve fedai eylemleriyle de Kobanê savaşının sembolü oldu. Kobanêli YPJ savaşçısı Rêvan 27 Eylül’de Kobanê’nin güneyine düşen Golmid köyünde, Efrînli olan Arîn Mîrkan 5 Ekim’de Miştenur Tepesi’nde, aynı gün İran Kürdistan Bölgesi’nden olan Ruken Sipan ve Şırnaklı olan komutan Zehra Penaber de 2 Şubat 2015’te Kobanê köylerini özgürleştirme hamlesinde yaşamını yitirdi. 
 
Alanlarda Kobanê direnişi selamlandı
 
Bu amansız direniş sonrası DAİŞ’in Kobanê saldırılarının büyük bir bölümü kırıldı. Verilen yüzlerce cana karşılık halklara özgür topraklar bahşedildi. Avrupa’da bulunan aydın, yazar, akademisyen ve siyasetçiler bu direnişe kayıtsız kalmayarak 1 Kasım’ı Dünya Kobanê Günü ilan etmeyi kararlaştırdı. Bu öneriye Ortadoğu halkları da destek verdi. Türkiye bu günü resmi görmeyerek karşı çıksa da 2014’te alanlara çıkan binler Kobanê direnişini selamladı. Avrupa ve dünyanın dört bir yanından da bu gün eylemlerle karşılandı. 
 
Kobanê’de direnişin izleri   
 
YPJ ve YPG savaşçıları 27 Ocak 2015 günü Kobanê’nin DAİŞ çetelerinden temizlendiğini duyurdu. DAİŞ çeteleri kentten temizlendiğinde kentin büyük bir kısmı artık yıkılmıştı. Yönetimi devralan Özerk Yönetim, daha sonra Kobanê’de çatışmaların en yoğun yaşandığı ve yıkımın en fazla olduğu yaklaşık 13 hektarlık alanı açık hava müzesi olarak belirleyerek korumaya aldı. Şehit Serhad mahallesinde bulunan müzede yaşamını yitiren savaşçıların yazıları, mevziler, darbelenmiş zırhlı araçlar ve silahlar bulunuyor.  
 
Kentte bulunan Azadî Meydanı’nda bulunan Şahin Kuşu heykeli de savaş döneminde yakta kalanlardan. Bu heykel Kobanê’de zaferin sembolü haline geldi. Daha sonra Kobanê Belediye tarafından heykelin yeri yeniden düzenlendi ve sarı kırmızı yeşil renklere boyandı. Ama heykelin üzerinde yer alan yüzlerce kurşun izine dokunulmadı. 
 
Geriye birkaç kemik ve yerde duran saçları kaldı
 
Yine kentte savaşın izlerini taşıyan başka bir detay da savaşın yoğun olduğu süreçte bulundukları yerden çıkamayan savaşçıların aylarca yerde bekleyen cenazelerinin bulunduğu sokak. Kobanê özgürleştirildikten sonra cenazelerden geriye birkaç kemik ve yerde duran saçları. Bu alanda savaşın izlerini taşıdığı için muhafaza altına alınmış. Alan şuanda cam ve tel örgülerle sarılı olarak duruyor. Bu sokak da “Porê şervanan” yani savaşçıların saçı olarak biliniyor. 
 
Özgür Kadın Meydanı
 
Özgürlük Meydanı da kentte savaştan nasibini alan yerler arasında. Kentin merkezi yeri olan ve dört yolun birleştiği yerde duran meydan, DAİŞ çetelerinden ilk özgürleştirilen meydan olarak biliniyor. Meydanda 8 Mart 2015’te Süleymaniyeli heykel sanatçısı Zîrek Mîra ve iki arkadaşı tarafından YPJ’lileri tasvir eden bir heykel yapıldı. O günden sonra Özgür Kadın Meydanı adını aldı. Kobanê halkı burayı Arîn Mirkan Meydanı olarak da adlandırıyor. 
 
Kobanê Türkiye’nin hedefinde
 
Kobanê’de şu an Abdullah Öcalan’ın paradigması olan demokratik ulus çerçevesinde bir sitem inşa edilmiş durumda ve halklar birlikte bir yaşamı örmekte. Fakat son yıllarda Türkiye, buradaki sistemi hedef alarak kendisine bağlı grupların eli ile sık sık saldırılar gerçekleştirmekte sınır hattına askeri sevkiyat yapmakta. Bu saldırıların örneklerinden biri bu yıl gerçekleşti. 23 Haziran günü Silahlı İnsansız Hava Aracı (SİHA) ile Kobanê’nin Helincê köyüne düzenlenen saldırıda bölgenin kadın çatısı olan Kongreya Star’ın Fırat Bölge Koordinasyon üyesi Zehra Berkel ve Hebûn Mele Xelîl ile Emine Weysi katledildi. Türkiye bu saldırının sorumluluğunu üstlenmese de tüm kamuoyunun gözü önünde 3 kadın katledildi. 
 
Yine aradan geçen 6 yıldan sonra Türkiye, dünyanın kayıtsız kalmadığı Kobanê için bir soruşturma başlattı ve bu kapsamda da dönemin Halkların Demokratik Partisi (HDP) Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyeleri hakkında tutuklama kararı verdi.