Melike Aydın 

 

İZMİR - TJA’nın “Em Xwe Diparêzin” kampanyası kapsamında düzenlenen karma atölyelerin erkeği dönüştürmede etkili olacağını vurgulayan katılımcılar, atölyelerin içeriğinin zenginleştirilerek çoğaltılmasını istedi. 

 

Tevgera Jinên Azad’ın (TJA) “Em Xwe Diparêzin” kampanyası kapsamında eylem ve etkinlikleri devam ediyor. Kampanya kapsamında kadınların yanı sıra erkeklerin de yoğun ilgi gösterdiği atölyelerden biri de İzmir’de düzenlendi. Karma olarak düzenlenen atölyeye katılan erkekler, bu atölye sayesinde kendileriyle yüzleştiklerini ifade ederken, kadınlar ise karma atölyelerin her yer de hayata geçirilmesi gerektiğini söyledi. 

 

Atölyeye katılanlardan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Gençlik Meclisi üyesi Ömer Güngör, atölyede özellikle kadına yönelik şiddet ve ev içindeki erkek yaklaşımları üzerinde durulduğunu, erkeklerin bu konudaki eksiklerinin açığa çıktığını dile getirdi. Kadınların siyasete dahil olmasında başta erkeğin engel olduğuna dikkat çekildiğini kaydeden Ömer, bu atölye ile bunun bir kez daha görüldüğünü ifade etti. Ömer, “Evlerde iş bölümünün olmadığını ve ev işlerinin kadına yüklendiğini gördük. Hala kendi içinde feodal yaklaşıldığını gördük. ‘Sadece erkekler siyaset yapabilir, ben erkeğim ben yaparım’ anlayışı hakim. Genç kadın arkadaşlara yaklaşımın feodal olduğunu fark ettik” dedi. 

 

‘Eğitim sistemi eril sisteme köle yetiştiriyor’

 

Erilliğin, dizi ve reklamlar gibi farklı mecralarda da sürekli karşımıza çıktığını ifade eden Ömer, atölyelerin çoğalması gerektiğine dikkat çekti. Ömer, “Sistemin bu yaklaşımına bir refleks olur. Atölyede ben de siyasal alanda kadına yaklaşımda kendimde eksiklik olduğunu anladım. Atölyeler sadece kurumlarda değil halkla iç içe olacak alternatifler ile çoğaltılmalı. Okullarda erkek egemen sistemin eğitimi veriliyor. Okullardaki eğitim insan yaşamının dışına çıkmıştır. İnsanı erkliğe yönlendiren, eril sistemle iç içe getiren eril devletin tekeline işleyen, kadını köleleştiren bir eğitim anlayışı söz konusu” dedi. 

 

‘Kadın özgürleşirse erkek de özgürleşir’

 

Erkek egemen sistemin erkeği kadınla birlikte köleleştirdiğini kaydeden Ömer şöyle devam etti: “Kadın evinde oturmalı, çocuk yapmalı, çocuklarına bakmalı. Bu tarz yaklaşımı kadını erkeğin kölesi yaptığı görülüyor. Kadın evlenecek, erkek kadın üzerinde hakimiyet kuracak. Erkek, kadınla uğraştığı için kadına yönelecek. Dışarıda sistemin dayattığı sorunları düşünmeden kadına çatıyor. Sistem kadını da evlilik boyutuyla köleleştiriyor. Oysa kadın özgürleştiği zaman erkek profil refleks gösterecektir. Bu erkek profili devletle aynı. Devletin topluma yaklaşımı erkeğin kadına ve çocuğa yaklaşımı aynıdır. Erkek de bu refleks sonucu kendini sorgulayacak ve devlet tarafından bizlere işlenmiş bir profil olduğunu anlayacaktır.”

 

‘Atölye erkeklerde sorgulama başlattı’

 

Atölyede kendisini eleştirenlerin de olduğu gibi erkekliğin verdiği rahatlıktan kolay vazgeçmeyenlerin de olduğunu vurgulayan Ömer, “Atölye, herkesin kafasında soru işareti oluşturdu. Eminim hepsi eve gittiğinde eşine baktığında atölyeyi hatırladılar” sözlerini kullandı. 

 

‘Asıl mücadeleyi kadınların verdiğini gördük’

 

HDP Konak İlçe yönetiminden Mehmet Sait Balcı ise atölyede feodal davranışların, geçmişten kalan geleneklerin hala etkili olduğunu fark ettiklerini kaydederek, sanıldığının aksine erkeklerin değil kadınların önde olduğunu söyledi. Kadın emeğinin görünmediğine işaret eden Mehmet, “Kadının erkeğin koruması altındaymış gibi bir anlayış vardı. Atölyede tersine kadının daha önde ve vazgeçilmez olduğunu anladılar. Mücadeleyi asıl kadınların verdiğini gördük” sözlerine yer verdi. 

 

Kampanyanın yaygınlaşması talebi

 

Kadını metalaştıran sistemin erkeği de metalaştırdığını söyleyen HDP Bornova İlçe Eşbaşkanı Kenan Biçer ise atölyeye ilişkin şunları kaydetti: “Şu anda Türkiye’de ciddi bir siyasi kaos var. Blok iktidar partisi Türkiye’yi uçuruma sürüklemiş. Sürekli kadına obje gözüyle bakılıyor. Kadınlar da ‘bizler kendimizi savunuruz’ diyerek kadın örgütlemesine gitti. Kadınlara yönelen erkek şiddetinde erkeklerin de payı var. Erkek de bilinçlenmeli, dönüşmeli. Kişiliği üzerinde devrim yapmalı. Analar ‘doğurduklarımız bizi öldürüyor’’ diyor. Erkeğe doğduğu anda yapılan pozitif ayrımcılık anne ve babadan değil devletten kaynaklanıyor. Devlet erkeğe, erkek kadına baskı yapıyor. Kampanya tüm Türkiye’de devam etmeli.”

 

Erkeklerden bahaneler

 

Karma atölyelerde erkeklerin kendilerini kadınlardan üstün gördüklerini fark ettiklerini dile getiren HDP Bornova İlçe Eşbaşkanı Aysel Gezginci, “Atölyede kendini eşit gören erkeklerin sözlerinde bile kadına ‘toparlayıcı’ misyonu yüklüyorlar. ‘Kadın eğitime giderse yemeği kim yapacak? Çocuğa kim bakacak? ’gibi bahaneler söylediler. Ya da eşit paylaşım olması gerekirken, ‘eşim partiye gelirse çocuklar ne olacak? Yemeği kim yapacak?’ dediler” ifadelerini kullandı.

 

 ‘Erkekler dönüşümü de kadından bekliyor’

 

Erkeklerin “kadın kadın olsaydı bu erkeği bu şekilde yetiştirmeseydi” gibi sözlerle kendilerini savunduğunu kaydeden Aysel, “’Demokratım’ diyen erkeklerin de öyle olmadığını gördük. Atölye çalışmalarının sonunda birçok arkadaş, ‘biz böyle yetiştirildik. Sistemin elinde bu şekle geldik’ diyerek özeleştiri verdiler. Bir değişim istiyorlar. Ama yine kadınlardan bekliyorlar. Kadınlar zaten çok mücadele verdi, veriyor. Bu tür atölye çalışmaları Türkiye genelinde yapılmalı. İçerik olarak da zenginleştirilebilir, aile içi şiddet, çocuk yetiştirme gibi konular eklenebilir” diye konuştu.