ANKARA - İstanbul’da gençlik örgütlerinin  eylemlerine dönük gerçekleşen polis saldırısında 59 kişinin gözaltına alınmasına tepki gösteren gençlik örgütleri, “Saldırılarınız korkunuzdandır, biz değil siz korkuyorsunuz. Tüm korkularınızı derinleştirip sonunuzu getirecek olan güce, bizden çaldığınız her şeyi boynunuza dolayıp ipini çekecek cesarete sahibiz” mesajı verdi. 

 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Gençlik Meclisi, Yeni Demokrat Gençlik (YDG) , Devrimci Öğrenci Birliği ve Gençliğin Devrimci Güçleri (DEV-GÜÇ,) İstanbul'daki gençlik örgütlerinin 15 Kasım’da ilan edecekleri Birleşik Gençlik Meclisi öncesi Kadıköy’de yapmak istedikleri açıklamaya gerçekleşen polis saldırısı ve gözaltılara ilişkin HDP Ankara İl Örgütü’nde basın toplantısı düzenledi. "Özgürlüğümüze için faşizme karşı birlikte yürüyoruz. Gözaltılar serbest bırakılsın" pankartının açıldığı toplantıya, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Gençlik Meclisi, Sosyalist Devrimci Gençlik, Komün Meclisleri ve Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) üyeleri katıldı. Öte yandan açıklama öncesi HDP Ankara İl Örgütü’nün  bulunduğu caddenin giriş ve çıkışları çok sayıda çevik kuvvet otobüsleri tarafından ablukaya alındı.

 

‘Önderlerimizden öğrenerek geleceği kuruyoruz’

 

Gençlik örgütleri adına ortak açıklamayı okuyan Deniz Akbıyık,  İstanbul’da gerçekleşen saldırıda polisin müdahale gerekçesi olarak 68 devrimci kuşağın önderlerinden İbrahim Kaypakkaya'nın fotoğrafı açılmasını gösterdiğini aktardı. Deniz,  "Hedef gözeterek gerçekleştirdikleri ilk saldırı da Kaypakkaya'nın posterini taşıyan yoldaşımıza yönelik oldu. Dün gece saatlerinde gözaltına alınan 59 arkadaşımız işlemleri tamamlanarak serbest bırakılırken İbrahim Kaypakkaya'nın posterini taşıyan YDG'li Metin Özken'in ise savcılığa sevk edileceği öğrenildi. Biz devrimci gençler her daim söylediğimiz gibi; önderlerimizden öğrenerek geleceği kuruyoruz. Şiddetinizden korkmuyoruz, aynı ısrar ve mücadele azmi ile sokaklarda, meydanlarda olmaya devam ediyoruz" diye konuştu.

 

'Kadınlar boyun eğmeyecek'

 

İşkence ile gözaltına alınan kadınlara dayatılan çıplak arama uygulamasının erkek devlet zihniyetinin en büyük göstergesi olduğunu belirten Deniz, "Kadın, LGBTİ+ ve gençlik mücadelesinden ölesiye korkan devlet en yoğun saldırılarını da buralara yönelterek genç kadınları hedef alıyor! Biz genç kadınlar bedenlerimizden utanmıyor ve yaptığınız işkencelere boyun eğmiyoruz" dedi.

 

‘Saldırılar korkularındandır’

 

Ortak mücadele hattının önemine değinen Deniz, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu bilinç ve irade ile bir kez de Ankara'dan sesleniyoruz: Saldırılarınız korkunuzdandır, biz değil siz korkuyorsunuz. Tüm korkularınızı derinleştirip sonunuzu getirecek olan güce, bizden çaldığınız her şeyi boynunuza dolayıp ipini çekecek cesarete sahibiz. Bu güç ve cesareti dayandırdığımız nokta dün Güvenpark'ta bugün Kadıköy’de korkunuzu dışa vurarak saldırdığınız birlikteliğimizdir, birlikte mücadelemizdir. Bu çağrı, bugün fotoğraflarından dahi korktuğunuz Mahir’in, Deniz’in, Mazlum’un, İbrahim’in çağrısıdır. Bu çağrı, yemek kartında parası olmadığı için intihar eden Sibel’in, staj yaptığı gemide ihmaller sonucu ölen Mustafa’nın, bir geleceği olmadığını düşünerek yaşamına son veren Furkan’ın, aylardır bulunamayan Gülistan’ın, okul çıkışında reddettiği erkek tarafından öldürülen Helin’in, polis tarafından öldürülen Kemal’in çağrısıdır. Bu çağrı bugün Kadıköy’de devletin polisinin saldırdığı yüzlerce yoldaşımızın, gözaltında insanlık dışı işkenceye, çıplak aramaya maruz kalan 59 yoldaşımızın çağrısıdır.”

 

‘Polisler işkence ve taciz etti’

 

Ardından söz alan HDP Gençlik Meclis üyesi Newroz Gülen,  İstanbul’daki gözaltıda polislerin işkence ve tacizine maruz kaldığını belirtti. Newroz, maruz kaldığı polis saldırısı ve işkenceye dair şöyle konuştu: “Ankara’dan beş arkadaş orada gözaltına alındık. Maruz kaldığımız şey tamamen işkenceydi. Alındığımızda da hastanede de otobüste de maruz kaldığımız küfürler, uğradığımız tehditler, karakolda yapılan aramada taciz edildik, bizi ailelerimiz ile tehdit ettiler.  Bir kadın yoldaşımızın 13 yaşındaki yeğenini aldılar ve oradaki erkek komiserler gelip ‘yeğenine ne yaptık dışarıda gördün mü? Sana da aynısını yapacağız’ dediler. Bunu diyecek kadar devleti arkalarına almışlar, aldıkları güçle bize bunları yaptılar. Biz dün altı saat ters kelepçeyle bekletildik.”