‘Şengal anlaşması yeni bir katliamın hazırlığıdır’

  • 09:06 21 Ekim 2020
  • Güncel
Leyla Özçük
 
MEXMÛR - Maxmûr Dış İlişkiler Komitesi üyesi Leyla Arzu İlhan, Şengal anlaşmasının asıl amacının Êzidî kültürü üzerinden jenosit uygulamak olduğunu belirterek, emperyalist güçlerin, güvenlik gerekçesiyle yeni bir katliam hazırlığı yaptığı uyarısında bulundu. 
 
Irak Merkezi Yönetim ve Federe Kürdistan Bölgesi yönetimi arasında 9 Ekim günü Şengal üzerine bir anlaşma imzalandı. Anlaşmaya göre Şengal’in güvenliğinden Bağdat ve Hewlêr hükümeti yani Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) sorumlu olacak ve yeni bir idari yönetim oluşturulacak. Anlaşmanın birçok defa Êzidî halkının özsavunma gücünü oluşturup özerk bir yapı oluşturması önerisinde bulunan PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın 9 Ekim 1998 yılında uluslararası güçler tarafından komplo ile Suriye’den çıkarılması tarihine denk gelmesi ise Şengal halkı ve birçok çevre tarafından tesadüf olmadığı şeklinde yorumlandı. 
 
Şengal halkı ayrıca KDP’nin daha önce yaptığı gibi tekrardan kendilerini katliamla yüz yüze bırakmasından endişeli ve KDP peşmergelerinin bölgeye gelmesine karşı.  
 
Maxmûr Dış İlişkiler Komitesi üyesi Leyla Arzu İlhan, Irak Merkezi Yönetimi ve KDP’nin Şengal üzerinde vardığı anlaşmaya ilişkin ajansımıza konuştu. 
 
‘Anlaşmanın amacı Kürtlerin kazanımları’
 
Leyla, kapitalist sistemin Kürt halkı üzerinde yürüttüğü politikalara dikkat çekerek, “2020 yılı tüm Kürtler ve Ortadoğu halkları için oldukça hassas ve kritik bir süreç. Çünkü kapitalist emperyalist sistem kriz içerisinde. Bu kriz tüm insanlığa ve insanlık değerlerinde de kriz yaratmaktadır. Bizler yaptığımız okumalarda da görüyoruz ki, emperyalist kapitalist güçlerin amacı Ortadoğu üzerinde kriz ve kaos yaratarak,  Önder Apo’nun yaratmak istediği demokratik ulus projesini boşa çıkarmak ve Kürt halkının kazanımlarına saldırmaktır. Çünkü Kürt halkı demokratik ulus projesi ile yeni bir kişilik ve insan tipi yaratıyor. Çok rahatlıkla diyebiliriz ki bu projenin ve anlaşmanın nedeni kadın ve çocuk katliamlarının önünü açarak Kürtlerin kazanımlarına engel olmaktır” diye belirtti. 
 
‘Şengal halkının kültürü yok edilmek isteniyor’
 
Şengal üzerindeki anlaşmayı kabul etmeyeceklerini söyleyen Leyla, şöyle devam etti: “Emperyalistlerin Rojava’ya saldırmasının asıl amacı halkların orada yarattığı, demokratik teamüller çerçevesinde bir arada yaşamalarını engellemektir. Êzidîlerin yüzyıllardır 73 fermana rağmen koruduğu kültürlerine saldırarak yok etmek istiyorlar. Emperyalist ve işgalci güçler, güvenlik gerekçesi ile Êzidî kültürü üzerinde jenosit uygulamak istiyorlar. Bundan dolayı da Şengal üzerine yapılan anlaşmalar kapalı kapılar ardında yapılmakta. Êzidî halkı katliam ve fermanlarla karşılaşmamak için 2014 yılına kadar sadece fiziki olarak yaşadı. Uluslararası güçler Ortadoğu ve özellikle Başur ve Rojava Kürdistanı’na saldırmak ve Kürtleri yok etmek için DAİŞ’i kurdular. DAİŞ’in Şengal’e saldırısında binlerce insan katledildi. Kadınlar ve çocuklar kaçırılarak tecavüz edildi ve satıldı. Bu anlaşmanın amacı, hem fiziki hem coğrafi olarak Şengal topraklarını boşaltmak ve insanları yurtsuz bırakmaktı. Êzidî halkı 73’üncü katliamdan sonra ‘Bizler artık egemenlerin elinde ve ölümün gölgesinde yaşamak istemiyoruz. Kendi topraklarımızda ve Önder Apo’nun felsefesiyle özgür yaşamak istiyoruz’ dediler.”
 
‘Şengal ve Maxmûr birbirinden ayrı değil’
 
DAİŞ’in 2014’teki Şengal saldırısından sonra Maxmûr’a saldırmayı amaçladığının altını çizen Leyla, “Maxmûr ve Şengal’i birbirinden ayrı ele almak yanılgılı bir yaklaşım olur. KDP ve Irak hükümetinin yaptıkları anlaşmayı da 2014 yılındaki ferman çerçevesinde ele alıp değerlendirmek gerekiyor. Kısacası bu anlaşma güvenliği sağlama anlaşması değil aksine 73’üncü fermanın devamı olup 74’üncü fermana hazırlık anlaşmasıdır. Çünkü 6 yıldır Şengal halkı kimsenin korumasına ihtiyaç duymadan yaşamlarını sürdürüyorlar” diye konuştu.