Dilan Babat 

 

VAN - İstanbul Sözleşmesi’ne ilişkin değerlendirmelerde bulunan Star Kadın Derneği üyesi Rojbin Bor, artan kadın katliamlarının iktidar eliyle yapıldığına dikkat çekti. Rojbin, “Kadın katliamı fermanına aslında imza atılıyor” dedi. 

 

Tüm dünyayı etkisi altına olan koronavirüs (Covid-19) salgınından kaynaklı ev içi şiddet artarak devam ediyor. Kadına dönük şiddetin ve katliamların artmasına tepki gösteren kadınlar ise İstanbul Sözleşmesi’nin bir an önce uygulanması için sokaklarda eylemler yapıyor. Star Kadın Derneği üyesi Rojbin Bor, İstanbul Sözleşmesi’nin hedef alınması ve artan kadın katliamlarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. 

 

‘İstanbul Sözleşmesi bizim için hayati önem taşımakta’ 

 

İktidarın İstanbul Sözleşmesi’nde geri adım atmasının kadınların verdiği tepkilerden kaynaklı olduğunu söyleyen Rojbin, iktidarın kadına yönelik geliştirilmek istediği şiddete, tecavüze ve tacize karşı rahatsızlık duymadığını, hatta şiddete ilişkin açıklamalarda bulunduğunu kaydetti. Rojbin, “Kadın dediğin ‘kahkaha atmayacak’ gibi devlet erkanı tarafından söylenen kimi sözler de var. Bu bir nabız yoklama haliydi ve Türkiye’nin her yerinde kadınlar sokaklara çıkıp her yoldan tepkilerini gösterdiler. Çünkü biz 'İstanbul Sözleşmesi yaşatır’ derken hakikaten de yaşattığını, kadının korumaya, kadını iyileştirmeye, toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamaya dönük çok büyük bir adım olduğunun farkındayız. Bizim için hayati bir önem taşımaktadır. Nitekim bunda yine de taviz verilmeyecektir. İktidar da bunu böyle bilmelidir. Bu sadece Star Kadın Derneği yönetiminde ya da bir feminist olarak benim söylediğim bir söz değil bu Türkiye’deki bütün kadınlar için böylesi hayati bir önem taşımaktadır” dedi.  

 

‘Kadir Şeker olayında iktidarın kadınlara mesajı açıktı’

 

Konya’da bir kadının bir erkek tarafından gördüğü şiddette karşı özsavunmada bulunan ve 12 yıl hapis cezası verilen Kadir Şeker'i hatırlatan Rojbin, “İktidarın bu topluma vermek istediği mesaj açıktır; ‘siz kadını katledebilirsiniz, kadına şiddet uygulayabilirsiniz, kadına fiziksel, psikolojik olarak her yönüyle işkence edebilirsiniz. Biz bu alanda size iyi hal indirimi sağlayabiliriz giydiğiniz takım elbiseden size saygı tutumu indirimi verebiliriz. Her türlü biz buna göz yumabiliriz ama siz şiddete uğrayan bir kadın için elinizi, kolunuzu kaldırırsanız refleks gösterirseniz ve bir kadını kurtarmaya dönük yaklaşırsanız biz orada sizi cezalandırırız’ diyor. Kadir Şeker bir örnektir ve buna dönük bir refleks göstermiştir ama 'biz bunu da affetmiyoruz' diyor. Haliyle İstanbul Sözleşmesi’ne ya da kadın katliamlarına dönük iktidarın yaklaşımlarını kabul etmemekle birlikte biz hem iktidarın yaklaşımlarını hem de İstanbul Sözleşmesi’ne dönük gelişen saldırıları aslında iktidarın kendi eliyle yaratmaya çalıştığı bir kadın katili fermanı olarak değerlendiriyoruz” diye belirtti.  

 

‘Katliamların iktidar eliyle gerçekleştiğini biliyoruz’

 

“Kadın katliamı fermanına aslında imza atılıyor” diyen Rojbin, iktidarın toplumda kadınları tamamen görmediğini ve bundan kaynaklı caydırıcı cezaların verilmediğini kaydetti. Rojbin konuşmasına şöyle devam etti: “Evet önemli şey aslında şudur, belki gelinen noktada 2010 yılı itibariyle biz istatiklere baktığımızda veriler gittikçe artığını ve neredeyse bir önceki senenin iki katı kadar kadın şiddeti, kadın cinayeti, şüpheli ölümler yaşanmakta. Biz bunun iktidar eliyle gerçekleştiğini biliyoruz bunu iddiada etmiyoruz biliyoruz. Çünkü cezasızlık politikası uygulanmakta, kadına yönelik şiddette iktidar kendi eliyle bunu sağlayan bir pozisyonda durmaktadır. Yargı bağımsız olmalı sözü en çok da bizler için önemli, bizler için hayati anlam taşımaktadır. Yargı hakikaten de bağımsız olmalıdır. Evet yargı tekelleşmiştir maalesef iyi hal indirimi de bu yüzdendir. Kadına yönelik şiddete herhangi bir yaptırım uygulanmaması da bu yüzdendir. Cezasızlık politikası da yine kendi iktidarlarının tekelinde oldukları mekanizmanın eliyle gelişmektedir.” 

 

‘Aynı rolü oynamaya devam edeceğiz’

 

Artan kadın katliamlarına  karşı her zaman kadınların yanında yer alacaklarını ve çalışmalarını yürüteceklerini ifade eden Rojbin, “Kadınları koruma, kadınlarla bütünleşme, kadınların haklarını savunma noktasında yine onların gerek psikolojik desteklerini gerek hukuksal desteklerini ve dayanışmasını, yine aynı rolü oynamaya devam edeceğiz” diye konuştu.